‘Ekmek parası’ için yollardalar: Devlet bizi görmüyor

  • 09:07 14 Ekim 2019
  • Emek/Ekonomi
AĞRI - Geçimlerini sağlamak amacıyla kışın İstanbul’da yazın ise Ağrı’da açtıkları çadırlarda ikinci el kıyafet satan aileler, elektrik, su olmadan ve zor koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Çadırlarda kaldıklarını belirten kadınlar, “Devlet her istediğini görüyor fakat burada 50 aile yaşıyor ve bizi görmüyor onlar sadece istediklerini görüyor” dedi.
 
Ekonomik krizden kaynaklı, Türkiye kentlerinde iç göçler yaşanmaya devam ediyor.  Urfa ve Antep kentlerinden yaklaşık 50 aile, ikinci el kıyafet ve ayakkabı satmak için Ağrı’nın Patnos ilçesinde bulunan mal meydanına çadır kurarak burada tezgâh üzerinde halka satış yapıyor. Kadınların çoğunluğu 30-40 yıldır bu işle uğraşıyor. Bir yandan yemek yapmakla uğraşan kadınlar, diğer yandan da çocukları kucaklarında, tezgâhlara koşarak günlük kazançlarını çıkarmaya çalışıyor. Kışın gelmesiyle beraber aileler, İstanbul ve Elazığ kentlerine gitmek zorunda kalıyor. 
 
25 yıldır bu işi yapıyor
 
Antep’in Nizip ilçesinde doğan ve henüz 8 yaşındayken annesiyle birlikte ikinci el kıyafet işine başladığını söyleyen Kezban Tutak, 17 yaşında evlendirildikten sonra İskenderun’a yerleşiyor. Orada da eşiyle bu işi yapmaya devam eden Kezban, 25 yıldır bu işi yapıyor. Şimdi de 5 çocuğuyla Ağrı’ya göç etmek durumunda kaldığını ifade eden Kezban, çocuklarının meydanda tozdan ve soğuktan hasta olmalarına ve okula gitmemelerine üzülüyor.
 
‘Konteyner istiyoruz’
 
Kışın İstanbul’da, yaz aylarında ise Ağrı Patnos’ta olduklarını belirten Semra Özer, geçimlerini sağlayabilmek için hem erkeklerin hem de kendilerinin çalışması gerektiğini vurguladı. Semra, ailelere en azından bir konteyner vermeleri gerektiğini ve en önemli ihtiyaçlarından biri olan elektrik ve suyun olmamasının yaşamlarını daha çok zorladığını kaydetti.
 
‘Günlük kazancımız 50 TL’ 
 
Günlük yaşamlarını kısaca anlatan Gülcan Özkaplan ise şunları dile getirdi: “Sabahın erken saatlerinde uyanarak torbalardan kıyafetleri çıkararak tezgahlara yerleştiriyoruz. Öğle vaktinde yemek hazırlığı yaparken aynı zamanda çocuk ve tezgahla da ilgilenmek zorunda kalıyoruz. Akşam saatlerinde ise tekrar kıyafetleri toparlıyoruz. Yağışlı günlerde ise brandalarla kıyafetleri korumaya çalışıyoruz.  Günlük kazancımız en fazla 50 TL. Onu da yiyeceğimize ve çocukların ihtiyaçlarına harcıyoruz. Devlet her istediğini görüyor fakat burada 50 aile yaşıyor ve bizi görmüyor onlar sadece istediklerini görüyor.”
 
‘Artık rahat etmek istiyoruz’
 
Filiz Zurnacı da 30 yıldır elbise satışı işini yapıyor. Bu iş nedeniyle birçok hastalığa yakalandığını ifade eden Filiz, “Bunca yıl hükümet işinde çalışmış olsaydık şimdi emekli olacaktık. Çocuklarımız heba oluyor. Okula göndermek istiyoruz fakat gönderemiyoruz çünkü bir gelirimiz yok. Artık rahat etmek istiyoruz” dedi. 
 
‘Halk mağazalardan kıyafet alamıyor’
 
İsmihan Korkut ise ekonomik krize dikkat çekerek, “Mal meydanına gelen halk da elbiseleri çok ucuza sattığımızdan kaynaklı buradan alıyor. Mağazalarda alışveriş yapamadıklarından kaynaklı ikinci el kıyafet alıyorlar” diye kaydetti.