‘Kadın işsizliği 2005’ten bu yana en yüksek orana ulaştı’
- 09:07 24 Ekim 2019
- Emek/Ekonomi
İSTANBUL - Ekonomik krizde olan Türkiye’de işsizliğin hızlı bir şekilde arttığını ifade eden DİSK-AR uzmanı Deniz Beyazbulut, “Kriz dönemlerinde kadın işsizliği oranında iki katı artış oluyor. Temmuz 2005’ten beri kadın işsizliği yüzde 41.2 oran ile en yüksek orana ulaştı” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) 15 Ekim'de açıkladığı Temmuz 2019 dönemi Hane Halkı İşgücü Araştırması sonuçları ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Temmuz 2019 verilerine göre; Temmuz 2018'de 3 milyon 531 bin olan mevsim etkisinden arındırılmamış dar tanımlı işsiz sayısı, Temmuz 2019'da 1 milyon 65 bin artarak 4 milyon 596 bine yükseldi. Mevsim etkisinden arındırılmamış işsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 3,1 puan artarak yüzde 10,8'den yüzde 13,9'a yükseldi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından hesaplanan geniş¸ tanımlı işsiz sayısı ise Temmuz 2018'de 6 milyon 130 bin iken Temmuz 2019'da 1 milyon 54 bin artışla 7 milyon 364 bin oldu. Geniş¸ tanımlı işsizlik oranı Temmuz 2019'da yüzde 21 olarak hesaplandı.
‘Kadın işsizliği yüzde 41,2’ye ulaşmış durumda’
TÜİK’in her ay işsizlik ve istihdam verilerini açıkladığını hatırlatan DİSK Araştırma Uzmanı Deniz Beyazbulut, DİSK olarak bu verileri alıp değerlendirdiklerini ve alternatif işsizlik raporu ortaya koyduklarını söyledi. Türkiye’de devasa bir işsizliğin olduğunu ifade eden Deniz, işsizliğin özellikle yaz aylarında bu kadar yüksek oranda olmasının nedenini ise “İşsizlik oranlarının turizm, inşaat ve tarım mevsimi olmasına rağmen bu kadar yüksek olması, işsizliğin çok yüksek bir artış eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bu artış eğiliminin özellikle genç ve kadın işsizlik oranlarına iki kat daha fazla yansıdığını görüyoruz. Genç işsizliği yüzde 26’ya kadın işsizliği yüzde 41,2’ye ulaşmış durumda” sözleri ile açıkladı.
‘İşsiz sayısı 7 buçuk milyona ulaşıyor’
TÜİK tarafından açıklanan verilerin dar tanımlı işsizlik oranları olduğunun altını çizen Deniz, “TÜİK verileri ankete dayalı veriler, DİSK-AR ise ekstra olarak ümitsizleri yani iş aramaktan ümidini kesmiş olanları da verilerin içine alıyor. TÜİK bunları hesaba katmıyor ama bu kesimde işsiz. Ümitsizler ya da iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar yaklaşık 1 milyonu aşkın devasa bir grup. Bu ki kategoriyi de eklediğimizde, işsiz sayısı 7 buçuk milyona ulaşıyor” dedi. Geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 21 olduğunu belirten Deniz, “Hem geniş tanımlı işsizlik hem dar tanımlı işsizlik hem de tarım dışı işsizlik dediğimiz kentlerde olan işsizlik oranlarının arttığını görüyoruz. Bu artışı sadece TÜİK raporlarında değil aynı zamanda SGK verilerine de yansımış durumda. SGK raporuna göre son bir yılda sigortalı işçi sayısı 547 bin azalmış. Dolayısıyla sigortalı işçi sayısında ki düşüş de işsizliğin artış eğilimde olduğunu gösteriyor” diye belirtti.
‘Türkiye kriz döneminde’
Türkiye’nin Ağustos 2018 tarihinden itibaren bir ekonomik kriz içerisinde olduğunun altını çizen Deniz, “Sanayi verilerine, büyüme verilerine, tüm makro ve mikroekonomi göstergelerine baktığımızda Türkiye’nin bir kriz döneminde olduğu görülüyor. Kriz döneminde işsizliğin çok hızlı arttığını biliyoruz. Ancak şunu da biliyoruz, kriz dönemlerinde kadın işsizliği oranında iki katı bir artış eğilimi görülüyor. Çünkü kadınlar zaten istihdama giriş aşamasında çok büyük engellemeler ve kısıtlamalar ile karşılaşıyor. Büyük kentlerde yaşayan 15-24 yaş arası genç kadınların işsizlik oranı 41,2. 2019 Temmuz verilerine yansıyan kentlerde yaşayan 15-24 yaş arasında ki kadınların işsizliğinin takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu Temmuz 2005’ten beri en yüksek oran” dedi.
‘İşsizlik sigortasının aktif hale getirilmesi gerekiyor’
İşsizlik oranlarının bu kadar yüksek olmasını sanayinin ve büyümenin küçülmesine bağlayan Deniz, “DİSK-AR olarak kamu istihdamı üzerinde bir çözüm öneriyoruz. Kamu istihdamı esnek, sigortasız ve güvencesiz çalışmaya daha kapalı bir alandır. Özellikle kadınların işsizlik oranlarını düşürmek açısından kamu istihdamı çok önemlidir. Çünkü kadınlar özel sektörde istihdam edildiği sürece işten çıkarmalar çok daha kolay olacak. Öte yandan işsizliğin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde işsizlik sigortasının aktif hale getirilmesi gerekiyor. İşsizlik sigortası işveren sigortasına dönüşmüş durumda, işsizlik sigortası içerisinden işverenin almış olduğu pay her geçen yıl artıyor” diye konuştu.