Kriz hem alıcıyı hem satıcıyı vurdu: Çözüm bulunsun
- 09:05 7 Şubat 2020
- Emek/Ekonomi
Medine Mamedoğlu
MARDİN - Ekonomik krizin kendisini en fazla hissettirdiği alanlardan biri olan pazarlarda esnaflık yapan kadınlar, yaşanan krizden dolayı geçinemediklerini belirterek, yetkililerin bu duruma bir an önce el atması gerektiği çağrısında bulundu.
Ekonomik krizin günden güne ağırlaştığı Türkiye'de geçtiğimiz günlerde açıklanan enflasyon Ocak ayında yüzde 1,35 artarken, yıllık bazda yüzde 12,15 oldu. Halkın her gün yeni bir zam haberi ile güne başladığı ülkede, kriz en çok küçük esnaf ve pazarcıları etkiliyor. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle Mardin'de pazarda çalışan kadınlar, tezgahlarını kapatma noktasına geldiklerini ifade etti.
‘Yetkililer krize çözüm bulmalı’
Pazarda elbise satan Gülcan Akyüz, 4 yıldır yaptığı işte en zararlı günlerini yaşadıklarını söyledi. Ellerine geçen günlük parayla evlerine sadece ekmek götürebildiklerini ifade eden Gülcan, "Dört yıldır burada tezgah açarak çalışıyorum. İşimiz bu süreçte hiç iyi değil. Satış yapamıyoruz. Gelenler de pahalılıktan isyan edip bir şey alamıyor. Kimsenin parası yok. O yüzden satış da yok gelirimiz de yok. Çok zor geçiniyoruz. Bir tane çocuğum var biz biraz da olsun geçiniyoruz ama çok çocuğu olan aileler hiç geçinemiyor. Ekstra bir harcama yapamıyoruz. Pazarda iflas edip geri çekilen çok esnaf oluyor. Bunlar da her geçen gün artıyor. Bu krizin durdurulması gerek. Yoksa biz de tezgahı kapatıp gitmek zorunda kalacağız" diyerek yaşanan krize yetkililerin bir çözüm sunması gerektiğinin altını çizdi.
‘Ürünler elimizde kalıyor’
Bir diğer pazar esnafı Ayşe Duman da tuhafiye ürünleri sattıkları tezgahlarının günden güne küçüldüğünü dile getirdi. Eskiden bir ayda sattıkları ürünlerin şimdi tezgahta kaldığını ifade eden Ayşe, "Eskiden takım takım aldığımız ürünleri şu anda sadece 5 ya da 10 tane alabiliyoruz. Eskiden elimizdeki çeşitler daha fazlaydı. Ama şu anda aldıklarımız bile elimizde kalıyor satamıyoruz. Okul masrafı ya da diğer masraflar olsun aileler bu nedenle çocuklarını geçindiremiyorlar. Bu durum bize bayağı zarar veriyor. Kriz bu kadar kötü olmadan yaşam koşulları daha iyiydi. Ama şu anda şehir içi parasını bile çıkaramayan insanlar var. Biz pazarcılar da çok mağduruz. Daha bir iki yıl öncesi bile bundan daha iyiydi. Bu krizle insanlar çok zor durumda kaldı. Ben 12 yaşından bu yana pazarda çalışıyorum. Eskiden çocuk çoraplarını getirdiğimizde en fazla bir ayda hepsi bitiyordu. Ama şimdi satışı yılları alıyor. İnsanlar artık mecburi olarak giyimden ve diğer şeylerden önce gıda malzemelerine önem veriyor" diye konuştu.
'Üniversite mezunuyum atama olmadığı için pazarda çalışıyorum'
Yıllardır hem okuyup hem çalışan Gülistan Ertem ise bitirdiği üniversite bölümünden bir atama yapılmadığı için küçük yaşında başladığı pazar işine geri döndüğünü söyledi. Ailece yaptıkları işte bile evlerine zar zor ekmek götürebildiklerini ifade eden Gülistan, "Ben küçüklüğümden bu yana burada çalışıyorum. Üniversite mezunuyum hem okuyup hem burada çalışıyordum. Şu anda hem iş yok hem de satış yok. İnsanların parası olmadığı için gelip bir şey alamıyorlar. Biz de o yüzden bir şey satamıyoruz. Gelir olmadığında bu durum her yeri etkiliyor. Elektrik ve su paralarını çok zor ödüyoruz. Zar zor geçiniyoruz. Bu krizden de en çok biz kadınlar etkileniyoruz. Zaten iş bulamıyor kadınlar buldukları ya da çalıştıkları işlerde böyle kriz nedeniyle geliri olmuyor. Kadın esnaflar özellikle geçinemiyor" ifadelerini kullandı.
'Eskiden dolu olan pazar araçları şimdi boş'
Pazarda alışveriş yaparken kameralarımızı gördüğü anda alışveriş arabasını göstererek tepkisini dile getiren Şevkiya Kaya da eskiden dolu olan arabanın artık boş olduğuna vurgu yaptı. Şevkiya, tepkisini şöyle dile getirdi: "Eskiden sepetimizi doldurup eve giderdik. Şimdi sepet yarıya bile gelmiyor. Ve eskiden harcadığımız paranın dört katını harcıyoruz. Burada evlerimiz yıkıldı. Her yerde her alanda mağdur ediliyoruz. Evimize ekmek götüremiyoruz. Bir şey satın alamıyoruz artık. Sadece satıcı değil tüketici de çok zor durumda. Eskiden elimiz dolu poşetlerle eve giderdik şimdi iki soğan almaya korkuyoruz. Bugün aldığımızda yarın da hemen zam geliyor. İnsanlar kendini tam toparlayacak hemen bir zam geliyor. İnsanlar bu zamlara yetişemiyor. Bıktık artık bu kriz bitsin insanların nefes almaya ihtiyaçları var."