ANKARA - Eğitim Sen Kadın Sekreteri Derya Yulcu ve SES Kadın Sekreteri Selma Atabey, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde taleplerinin dile getireceklerini belirterek, özgürlük ve eşitliğin kırıntıları için değil daha fazlası için alanlarda olacaklarını vurguladı. 

 

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mar Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlar alanları doldurarak hem taleplerini hem de isyanlarını dile getirecek. Sokaklarda sendikal mücadelenin yanında kadın mücadelesi de yürüten Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası da (SES) 8 Mart’ta alanlarda olacak. 

 

Eğitim Sen Kadın Sekreteri Derya Yulcu ve SES Kadın Sekreteri Selma Atabey, 8 Mart’ta taleplerine ilişkin konuştu. 

 

‘Kadın hakları gibi eğitim alanına da saldırılar var’

 

Kadınların bu yıl da gasp edilmeye çalışılan hakları için alanlarda olacağını ifade eden Derya, “Kadın kazanımlarına çok ciddi saldırılar var ve bu saldırılar eğitim alanında da ciddi bir şekilde yaşanıyor. Biz şunu diyoruz: Özgür toplum özgür kadınla var olabilir. Eğitim alanında kadın ve erkek eşitliğini işlemeseniz var olan erkek egemenliği sürer gider. Erkek egemenliği böylelikle çocuklara enjekte edilmiş oluyor. Bu süreçte MEB ve YÖK yönetmeliklerden toplumsal cinsiyet eşitliğini kaldırdı. Aslında kavramlara dönük bir saldırı var. Toplumsal cinsiyet eşitliği kadın mücadelesinin yaratığı ve kullandığı bir kavramdır. Bu kavramın çıkarılması da bir saldırıdır” dedi. 

 

‘Demokratik eğitim hakkı için de alanlarda olacağız’

 

Ayrımcılığı ve ötekileştirmenin okul kitaplarından çıkarılması için eğitim alanında ciddi mücadelelerin verildiğinin altını çizen Derya, şunları belirtti: “Eğitim Sen olarak, eğitimde dillere, dinlere ve mezheplere karşı ayrımcılık olmadan, evrensel değerlerin aktarılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Cins eşitlikçi ilkeler için mücadele etmemiz gerekiyor. Bu mücadeleye ihtiyacımız var. Çünkü eğitim çocukların temel hakkı.  Bunun parasız, nitelikli ve demokratik verilmesi için mücadele etmemiz sorumluluktur. Bunun için kadın hakları gibi eğitim hakkı için alanlarda olacağız.”

 

‘163 yıldır verilen mücadelenin bir parçası olarak alanlara çıkacağız’

 

Kadın Meclisleri ile birlikte aylar öncesi 8 Mart hazırlıklarının başladığını belirten SES Kadın Sekreteri Selma Atabey, eşitlik, özgürlük mücadelesini sağlık alanında da yürüttüklerini ifade etti.  Selma, 8 Mart’ta giderken kadınlara yönelik çok büyük saldırılar gerçekleştirildiğini hatırlatarak, “Kocaman bir ekonomik kriz ile mücadele ediyoruz.  Ekonomik kriz ile mücadele ettiğimizde bunun temelinin savaşa dayandığını ve kadınlar olarak bu savaşın getireceği etkilerin hepimiz farkındayız. Savaşın yıkım ve gözyaşı getirdiğini biliyoruz. Bunun yanı sıra yoksulluğa ve düşük ücrete mahkûm bırakılan biz kadınlarız. Buna dönük de 8 Mart’ta bütün olumsuzlukları ve taleplerimizi söyleyerek, tahakkümü, eşitsizliği ve sömürüyü üreten kapitalist sisteme karşı 163 yıldır mücadelenin bir parçası olarak alana çıkacağız” sözlerini kullandı. 

 

‘Sağlık alanında çok sayıda kadın ihraç edildi’ 

 

15 Temmuz darbe girişiminden sonra sağlık alanında yaşanan ihraçlara ve bu ihraçların çoğunluğunun kadınlardan oluştuğuna dikkat çeken Selma, bunların yanı sıra sağlık alanında çalışan kadınların mobing ve tacize maruz kalmasına rağmen seslerini çıkaramadıklarını söyledi. Selma, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın arkadaşlarla yaptığımız meclis toplantısında öncelikle bunun altını çizmeye ve birbirimize cesaret verme, ortak bir mücadele alanı kurma noktasında kararlıyız. Hepimizin iyi bildiği 657 sayılı kanuna çok ciddi saldırılar var. Kapitalist sistemin daha ucuz iş gücü olarak hedeflediği kitlenin kadınların olduğunu biliyoruz. Bu noktada biz kadınların emeğimizin ucuz olmadığını, emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki bu tahakkümü ortadan kaldırana dek diğer kadınlar ile birlikte dayanışma içerisinde olmaya ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.”

 

‘Kırıntı değil daha fazla eşitlik ve özgürlük için alanlardayız’

 

Selma son olarak, “Eşitsizliği, güvencesizliği, bize her türlü ayrımcılığı, şiddeti ve yoksullaşmayı reva görenlerin dayattığı böyle bir yaşama mahkûm değiliz. Özgürlük ve eşitlik kırıntıları değil, daha fazlası için bizler de alanlarda olacağız. Bütün kadınları 8 Mart’ta alanlara çağırıyoruz” dedi.