'Üretimden koparılan halk yoksullaşmaya mahkûm ediliyor'
- 09:06 25 Mart 2020
- Emek/Ekonomi
Beritan Canözer
DERSİM - Ovacık'ta esnaf olan Medine Gedik, yerel halkın üretimden koparıldığını ve yanlış politikalar sonucu halkın yoksullaştığını belirterek, "Bir metre ötemi göremiyorum, her yer sisli, karanlık. Artık hayal dahi kuramıyoruz, hayallerimizi de aldılar elimizden" diyerek hükümete tepki gösteriyor.
Dersim'in Ovacık ilçesinde yaşayan Medine (52), 6 yıldır kendi emeğiyle açtığı Moda Giyim ve Dikim Evi'ni işletiyor. Aynı zamanda hem dikim yaparak hem de diktiklerini satarak ekonomik kazanç elde etmeye çalışan Medine, öncesinde ise kent merkezinden veya farklı illerden getirdiği kıyafet, ev eşyası gibi ürünleri torbalar içinde ev ev dolaşarak satış yaptığını söylüyor.
'Orta halli vatandaş kalmadı '
Birikim yaparak kendine bir dikiş makinası aldığını ve evin bir odasına yerleştirdiği makinasıyla komşularına dikim yaptığını dile getiren Medine, bir dükkân açmak için neredeyse 3 yıl evde çalıştığını kaydediyor. Medine, "Dersim'in özüyle oynanıyor" diyerek kentte açılan alışveriş merkezlerine ve lüks mekanlara tepki gösteriyor. Medine, küçük esnafın iş yapamadığını ifade ederek, "Küçük esnaf sürekli batıyor. Ayakta zor duruyoruz. O kadar çok emek veriyorum ki, ucu ucuna sürdürebiliyorum. Bu kar kış kıyamette sabahın 06.30'da geliyorum dükkana, akşama kadar da burada dikim yapıyorum. Akşama kadar 2-3 müşteri ya geliyor ya gelmiyor. Ekonomik krizin bu kadar derinleşmesinde tek neden de yanlış yönetimdir. Zengini tam zengin, fakiri tam fakir. Artık orta halli vatandaş kalmadı bu ülkede" diye ifade ediyor.
'Yerel halkı yoksullaştırmak istiyorlar'
Kentte bulunan lüks mekanların, alışveriş merkezlerinin bilinçli olarak açıldığını ve bir politika olduğunu söyleyen Medine, Dersim’de artık zenginlere öncelik tanındığını söylüyor. Medine, “Parayı basan torpiller, hurdayla alıyor istediğini yapıyor. Ovacık'ta zaten iki üç tane esnaf var, gittiler burada A101 açtılar, o iki üç esnafın da işini bozdular. İşte bunlar politika, yerel halkın kazanmasını istemiyorlar. Zengin daha da zengin olsun diye uğraşıyorlar. Biz burada zaten kendi kendimize üretip satıyoruz. A101 bizim neyimize? Yerel halkı yoksullaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Öncelikle kadınlar biraz uyanık olmalı bu konuda. Emeklerini sahip çıkmalıdır. Biz sarımsak üretiyorduk. O sarımsakları satarak kendime ürünler alıyordum sonra onları getirip sırtıma alıp ev ev dolaşarak satıyordum. Sonra biraz daha birikim yaptım evime dikiş makinası aldım. Sonra biraz daha biriktirdim, evimin yanına küçük bir yer açtım. Sonra burayı açtım. Bakın küçük bir esnaftım, hatta esnaf bile sayılmazdım ama birikimle büyük esnaf oldum. Şimdi kim birikim yapabiliyor ki bu ülkede" diye soruyor.
'Halk üretimden koparılıyor'
Fakirin ağzından lokmasının alınarak, zenginin cebine konulduğunu belirten Medine, yaptığı işi 90'larda yapsaydı daha farklı bir süreçle karşı karşıya kalacağını ifade ediyor. Bundan 6 yıl öncesinin dahi bu şekilde olmadığını kaydeden Medine, “Şimdi olmuyor, yapılmıyor. Her şey çok pahalı. Artık dikim yapmak için parça dahi alamıyorum. Bir top parça, parçanın kalitesine göre 120-170 arası değişiyor. 6-7 top almaya kalksam, o ay eve ekmek bile alacak param kalmaz. Gelirim, giderimi karşılamıyor. Bu krizin ortadan kalkması için yeni bir sistem oluşmalıdır. Şimdiki hükümetin yanlış politikaları nedeniyle halk yoksullaşıyor. Bu politikalara çözüm bulunmalıdır. Üretimin olduğu yerlerde yerel halkın üretimden kopmasına izin vermemelidir. Üretimden koparan politikalar yerine daha çok üretmeye teşvik edecek politikalar devreye sokulmalıdır. Bu şekilde giderse her yerde esnaf kepenk kapatacak" ifadelerine yer veriyor.
'Hayallerimizi bile aldılar elimizden'
Ovacık'ta halkın bal, sarımsak, nohut, fasulye gibi ürünler ürettiğini dile getiren Medine, bunun yanı sıra hayvancılık da yapıldığını kaydediyor. "Biz kendi kendimize yetebiliyoruz" diyen Medine, dışarıdan kente herhangi bir ürünün gelmesine ya da burjuva mekanların açılmasına gerek duymadıklarını vurguluyor. Medine, "Bu sadece benim değil, tüm Ovacık ve Dersim halkının düşüncesidir. Ben bu koşullarda bir metre ötemi göremiyorum, her yer sisli, karanlık. Eskiden hayal kurardım, 'bir kaç gün sonra ya da bir kaç ay sonra şunu alacağım, yapacağım' diye ama artık hayal kuramıyorum. Hayallerimizi bile aldılar elimizden" diyor.
'Kadınlar olarak birbirimizi koruyamıyoruz'
Kent özgününde meydana gelen cinsel istismar ve kaybolma olaylarına da değinen Medine, bunların da bilinçli bir şekilde hayata geçirilen politikalar olduğunu dikkat çekiyor. Medine, "Kadınlar için bu ülkede ne yapılıyor ki? Kadınlar öldürülüyor, yok sayılıyor. Kentte son aylarda yaşananlar da bir politikadır. Kadınlar dönük zihniyetleri değişmiyor. Kadınları görmezden geliyorlar. Kadınların emeği görülmüyor, kadına değer verilmiyor. Bir yılda kaç tane kadın katlediliyor ama kimse bir şey yapmıyor. Biz kadınlar olarak bile birbirimizi koruyamıyoruz. Ben iki erkek çocuğu annesiyim, o erkekleri ben yetiştiriyorum. Yarın eşlerine yapacakları saygısızlığın sorumlusu da benim. Bu nedenle önce ben çocuğumu yetiştirirken dikkat edeceğim. Bunu yaparken, eşleri ya da kız çocukları için de doğru bir insan yetiştirmiş olacağım. Bunu her anne yapmalıdır. Kadınları korumak, yaşamlarını savunmak bizim elimizde" sözlerinin altını çiziyor.