EMEP: İşçiler patronların insafına terk edildi
- 14:29 26 Mart 2020
- Emek/Ekonomi
İZMİR- EMEP İzmir İl Örgütü, işçilerin pandemiye rağmen sağlıksız koşullarda çalıştırıldığını belirterek, “işçiler, hastalanıp ölme riski ile işsiz kalma, ücretsiz izne gönderilme korkusu altında çalışıyor” denildi.
Emek Partisi (EMEP) İzmir İl Örgütü, koronavirüs pandemisine rağmen bu süreçte çalışmak zoruna bırakılan işçiler için yazılı açıklama yaptı. Açıklamada iktidarın sermayedarlar lehine açıklamalar yaptığı ve işçilerin yaşam koşullarına dair hiçbir açıklamada bulunmadığı belirtilerek, işyerlerine ilişkin önerilerde bulundu.
‘Evde kal çağrıları işçilerin hayat gerçeği ile uyuşmuyor’
Açıklamada işçilerin işten atılma korkusu ile canlarının hiçe sayılarak çalışmaya devam ettiği belirtildi. “Evde kal” çağrılarının işçilerin yaşam gerçeği ile örtüşmediği belirtilen açıklamada, “Çoğunluğu açlık sınırında bir ücretle yaşamını sürdüren, her ay kira, fatura, ve kredi borçlarını ödemek durumunda olan işçiler, hastalanıp ölme riski ile işsiz kalma ya da ücretsiz izne gönderilme korkusu altında çalışıyor. İzmir’de de Pınarbaşı, Torbalı, Gaziemir, Aliağa gibi sanayi havzalarında kurulu belli başlı fabrikalarda kronik hastalıkları olanlar ve 60 yaşın üzerindekiler idari izne gönderildi. Çeşitli tedbirler alındı ancak işçi sayısının azalması nedeniyle mesailer uzadı. İşçiler tedbirlerin de geç hayata geçirildiğini ifade ediyor” sözlerine yer verildi.
‘İşçiler sağlıksız ortamlarda çalıştırılmaya devam ediyor’
Tehlikeli işkollarında çalışanların hastalık ve ücretsiz izne çıkarılma kaygısı ile kaza risklerinin arttırdığı belirtilen açıklamada birçok işçinin hijyenik olmayan ortamları, sıkışık servis ve yemekhaneleri kullanmaya devam ettiği ifade edildi. Açıklamada, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın salgın dolayısı ile işyerlerinde aldıklarını söylediği tedbirlerin ‘Sık sık ellerinizi yıkayın, mesafeyi koruyun’dan öteye gitmiyor. Ama bunların bile pek çok işyerinde uygulanması söz konusu değil. Dezenfekte yapılmayan fabrikalar, eldivensiz ve bir hafta aynı maske ile çalışan, üretim baskısından ellerini yıkayamayan işçiler var” şeklinde belirtildi.
‘Belediye toplantılara işçi temsilcilerini dahil etmedi’
Çok sayıda mülteci ailenin ve işçinin yaşadığı bir şehir olan İzmir’de pandemi sürecinde kendilerine yönelik bir sağlık politikası geliştirilmediği vurgulanan açıklamada, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, koronavirüs nedeniyle 28 ilçe belediye başkanı ile bir toplantı yaparak, zorunlu olmayan yatırımların ertelenmesi, tasarruf genelgesi çıkartılarak, tüm kurumsal gücün koronavirüs salgını için kullanılması gibi kararlar aldıklarını belirtti. Alınan olumlu kararlar ve yapılan çalışmalarla birlikte belediyelerde tüm işleri yapan işçilerin temsilcileri ile birlikte sürece müdahale konusunda onların talep ve önerilerini dikkate alan bir çalışma yürütülmeli. İzmir emek ve meslek örgütlerinin koronavirüsle mücadele konusundaki önerileri dikkate alınmalı, süreç şeffaf olarak yürütülmelidir” sözleri yer aldı.
Açıklamada öneri ve talepler şöyle sıralandı:
*Zaman kaybetmeden zorunlu yerler dışında üretime ara verilmeli ve işçiler emekçiler ücretli izine çıkartılmalıdır.
*Zorunlu işyerlerinde çalışma süresi kısaltılmalı, molalar arttırılmalı vardiyalar arttırılarak vardiyalarda daha az sayıda kişi çalıştırılmalıdır.
*İşçi sağlığı ve güvenliği komiteleri göstermelik olmaktan çıkartılıp işlevli hale getirilmelidir. Gerekli tedbirlerin alınmadığı fabrika ve işyerlerinde üretim derhal durdurulmalıdır.
*Hükümet tüm belirsizlikleri ortadan kaldırmalı, işverenlere teşvik yerine işsizlik fonundaki toplanan paraları işçi ve emekçilerin ihtiyacı için kullanmalıdır.
*Testler yaygınlaştırılmalı, çalışma zorunluluğu olan işçilerin sağlık kontrolleri ve testleri hızla yapılmalı.
*Sağlık emekçilerinin koşulları düzeltilmeli, testleri hızla yaptırılmalı.
*Sadece ‘evde kal’ çağrısı yetmez, yüzbinlerce İzmirli işçi ve emekçinin evde kalabileceği koşullar iktidar tarafından derhal sağlanmalıdır.”
Aksi takdirde toplum sağlığı ile ilgili yaşanacak bütün olumsuz durumların sorumluluğunun sermaye ve siyasi iktidarın olduğu belirtilen açıklamada, işçilerin ve onların örgütlerinin bu zor günleri patronlar ve hükümet tarafından fırsata dönüştürülmesine izin vermemesi gerektiğinin altı çizildi.