Tekstil işçileri raporu: Göstermelik verdikleri maskeleri elden ele dağıttılar
- 08:53 3 Nisan 2020
- Emek/Ekonomi
İZMİR – DEV TEKSTİL’in tekstil işçilerinin koronavirüs salgını sürecinde çalıştığı koşullara dair yayımladığı raporda, İşçilere ya hiç maske verilmedi ya da göstermelik ‘elden ele’ dağıtılarak virüsün yayılmasına davetiye çıkarıldı. İşe girişlerde ateşi olan işçilere yüzlerini yıkattırıp ateşlerini düşürdükten sonra üretime devam ettirdiler” denildi.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) koronavirüs salgını sonrasında sendikanın örgütlü olduğu işyerlerinden edindiği bilgilerle oluşturduğu ‘Koronavirüs Salgınında Tekstil İşçileri Raporu’nu yayımladı. Raporda, “iş güvenliğinin patronların insafına bırakıldığı” ifade edilirken, koronavirüs semptomları gösteren işçilerin saklandığı veya semptomlara rağmen çalıştırıldığı belirtildi. Raporda, “Üretim, patronların çıkarı için değil, bu ülkede yaşayan insanların zaruri ihtiyaçları için, gıda, temizlik ve sağlık gibi alanlarda sürdürülmelidir. Üretimin devam edeceği bu yerlerde ise işçi sağlığının, can güvenliğinin ön planda tutulması, tıbbın öngördüğü gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir” sözleri yer aldı.
‘İş güvenliği patronların insafına bırakıldı’
Koronavirüs salgını nedeniyle işçilerin çalışma yaşamında karşılaştığı risklerin giderek arttığı vurgulanan raporda, “devlet yetkililerin açıklamalarına göre alınacak önlemlerin, sınırsız kaynağın aktarıldığı patronların insafına bırakıldığı” belirtildi. Raporda “Şimdilerde kimi fabrikalarda işçiler ya ücretsiz izne gönderiliyor ya da yıllık izinler kullandırılıyor. Bir kısmında ise işçi ücretleri Kısa Çalışma Ödeneği kapsamında işsizlik ödeneğinden karşılanıyor. Bu ücretlerin ne kadar az olduğu ortadadır. Daha da önemlisi yıllık izinleri olmayan, işsizlik sigortası kapsamında olmayan işçiler için hiçbir önlem alınmıyor, ücretsiz izne çıkartılıyor. Önümüzdeki günler üretimin bu şekilde sürdürülmesi halinde işçiler için çok daha riskli olacaktır. Üretime ara veren hazır giyim firmalarında, işçilerin sağlığı ve güvenliği düşünüldüğü için değil, artık siparişlerin gelmemesinden kaynaklı üretime ara verildi” denildi.
‘İşçiler hijyen olmayan koşullarda çalışıyor’
Toplu taşıma araçlarına yüzde elli sınırlaması getirildiğinde dahi ilk olarak işçi servislerinin bunun dışında bırakıldığı belirtilen raporda, yüzbinlerce işçinin korona günlerinde topluca çalışmaya ve yemek yemeye mecbur bırakıldığına dikkat çekildi. Özellikle tekstil fabrikalarındaki çalışma koşullarında hijyen kurallarının olmadığı belirtilen raporda “İşçilere ya hiç maske verilmedi ya da göstermelik ‘elden ele’ dağıtılarak virüsün yayılmasına davetiye çıkarıldı. Kimi tekstil firmaları ise sözde maske üretti, kullanılan malzemeler yerlere düştü. Eldiven kullanılmadan üretilen bu denetimsiz maskeler işçilere dağıtıldı. Virüsün yayılma riskini arttıracak bir başka ciddi tehdit ise işe giriş ve çıkışlardır. Yüzlerce, binlerce işçi aynı anda aynı kapıdan işe girip çıkmaktadır. Yüzlerce, binlerce el, aynı yere parmak basarak parmak okutmak zorunda bırakılmıştır” ifadeleri vurgulandı.
‘İşçiler virüs semptomlarına rağmen çalıştırıldı’
Bazı firmaların işçilerde virüs semptomları ortaya çıkınca fabrikaları tatil ettikleri dile getirilen raporda, devamla şunlar kaydedildi: “İşçiler evlerine, bu riskleri ailelerine ve başkalarına yaymaya gönderildi. Televizyonlar yurtdışından gelenlerin karantinaya alınmasından bahsederken bizzat yurtdışından gelen patronlar ve firma yöneticileri, işçilerin arasında fabrikayı denetlemeyi marifet saydı. İşe girişte işçilerin cep telefonlarını toplamayı çalışma yaşamında meşru olmayan bir kural haline getirenler, işe girişlerde ateşi olan işçilere yüzlerini yıkattırıp ateşlerini düşürdükten sonra üretime devam ettirdiler.”
‘Üretim zaruri ihtiyaçlar için sürdürülmeli’
Yaşananlardan haberdar olmamanın, verilen izinlerin kapsamının belirsizliğinin işçileri endişeye sevk ettiği ifade edilen raporda, “semptom gösteren işçilerin saklanıp sonradan açığa çıkmasının işçilerde endişe ve kaygıyı artırdığı” belirtildi. Raporda “Virüsün yayılmasını önlemek için yapılan ‘evde kal’ çağrılarının ancak bunun koşullarının sermaye ve devlet tarafından sağlandığında bir karşılığı olabilir. Üretim; patronların çıkarı için değil, bu ülkede yaşayan insanların zaruri ihtiyaçları için, gıda, temizlik ve sağlık gibi alanlarda sürdürülmelidir. Üretimin devam edeceği bu yerlerde ise işçi sağlığının, can güvenliğinin ön planda tutulması, tıbbın öngördüğü gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.