VAN - Salgın nedeniyle bu yıl 1 Mayıs’ın eldeki ve evdeki imkanlar dahilinde kutlanacağını söyleyen kadınlar, “Ama şunu çok iyi biliyoruz fiziksel olarak bir arada olamasak da duyguda, ruhta ve mücadelede birlikte olduğumuz inancıyla bulunduğumuz her yeri 1 Mayıs alanına çevireceğiz” dedi.

 

Koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl kitlesel olarak kutlanamayacak olan 1 Mayıs İşçi Bayramı vesilesiyle birçok yerde etkinlikler gerçekleştirilmeye başlandı. Emeği sömürülen kadınlar da 1 Mayıs’ı çeşitli etkinliklerle karşılayarak seslerini ve taleplerini duyurmayı planlıyor. Van’da Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Gülcan Kaçmaz Sağyiğit ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Kadın Meclisi üyesi Leyla Atsak, 1 Mayıs’a ilişkin konuştu.

 

‘Krizin faturası emekçilere, kadınlara çıkarılmak isteniyor’

 

Gülcan, erkek egemen kapitalist sistemin; işçilere, emekçilere, kadınlara hiçbir çözüm önerisi sunmadığını, salgın sürecinde ise “herkes kendi önlemini alsın” diyerek tüm sorumluluğu halka ve özellikle kadınlara yüklediğini kaydetti. Emekçilerin, bir yandan salgınla diğer yandan açlık ve yoksullukla boğuşmak zorunda bırakıldığını söyleyen Gülcan, “Açıklanan ekonomi paketlerinde; yoksullara, işçilere, emekçilere, işsizlere ve kadınlara dair neredeyse tek bir önlem yok. Kapitalist sistemin neden olduğu krizin faturası emekçilere, kadınlara çıkarılmak isteniyor” dedi.

 

‘Tamamen eve kapanmaktan, herkese hizmet etmekten yorgunlar’

 

Pandemi süreciyle birlikte çalışan kadınların bir kısmının eve çekildiğini, bir kısmının ise çalışmaya devam ettiğini söyleyen Gülcan, “Kimi kadınlar hem evde çalışıp, hem de ev işleri ve çocuk bakımıyla daha büyük bir yükün altına girmiş durumda. Kadınlar yaşadıkları karşısında iktidarın çözüm üretmemesine, gereğince yardım yapmamasına öfkeliler. Bugün ötelenen faturaları iki-üç ay sonra nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlar. Tamamen eve kapanmaktan, evde herkese hizmet etmekten yorgunlar” sözlerini kullandı.

 

‘Kadın katilleri, tacizcileri infaz yasasıyla serbest bırakıldı’

 

“AKP-MHP iktidarı, kadın düşmanı politikaları ile biz kadınların yaşamını, haklarını ve kazanımlarını gasp etmekte, emeğimizi, siyasal mücadelemizi, bastırmaya çalışarak etkisiz ve görünmez kılmak istemektedir” diyen Gülcan, şunları belirtti: “Cezaevlerinde halen aralarında kronik hastalıkları da olan binlerce kadın tutsak, salgına karşı korumasız bırakılırken; kadın katilleri, tacizcileri infaz yasasıyla serbest bırakıldı. Üstelik kadına yönelik suç işleyen binlerce erkek hiçbir önlem alınmadan cezaevlerinden salındı. Kadınların yaşamına yönelik büyük bir tehdit oluşturan bu düzenlemenin sonuçlarını çok kısa sürede yaşayarak gördük. Bu erkekler kadın ve çocukları öldürmeye, şiddet uygulamaya devam etti.”

 

‘Kadınlar erkek şiddetine terk edildi’

 

Gülcan, “‘Hayat eve sığar’ denildi ama o evlerde kadına yönelik şiddete karşı önlem alınmayarak, kadınlar virüs sebebiyle değil, erkek şiddeti ile ölüme terk edildi. Üstelik bu süreçte uygulanan sokağa çıkma yasakları da evinde şiddet gören kadının, sokağa çıkmasını engelleyerek, şiddetten korunmasının önüne geçti” şeklinde konuştu.

 

‘Yaşamın olduğu her yeri 1 Mayıs coşkusuna çevireceğiz’

 

“Tüm bu olumsuzluklara rağmen 1 Mayıs’a gidiyoruz” diyen Gülcan, “Olağanüstü koşullarda meydanlarda bir arada olamayacağımız bir 1 Mayıs‘a gidiyoruz. Ama şunu çok iyi biliyoruz fiziksel olarak bir arada olamasak da duyguda, ruhta ve mücadelede birlikte olduğumuz inancıyla bulunduğumuz her yeri 1 Mayıs alanına çevireceğiz. Yaşamın olduğu her yeri 1 Mayıs coşkusuna çevireceğimiz bu süreçte haklı taleplerimizle sesimizi daha gür çıkaracağız ve erkek egemen sistemin bize dayattığı tüm baskı, sömürü, yok sayma politikalarına rağmen kadın kimliğimizle taleplerimizi haykıracağız” sözleriyle kadınları dayanışmaya davet etti.

 

‘Kadınların eldeki ve evdeki imkanlarla kutlayacağı bir gündür’

 

Salgından dolayı bu yıl 1 Mayıs’ı kitlesel kutlayamamanın üzüntüsünü yaşadıklarını belirten HDP Van Kadın Meclisi üyesi Leyla Atsak ise, “Bu yıl 1 Mayıs etkinlikleri kadınların tamamen eldeki ve evdeki imkânlarla yaratıcılıkları ile kutlayacakları bir gündür. Taleplerinin yazılı olduğu pankartlar balkonlarda, pencerelerde asılmalı, sosyal medya ağı oluşturulmalı, sömürülen kadın emeğini dile getirecek kısa videolar, yazılar, sloganlar paylaşılabilir. Belirlenecek ortak bir saatte 1 Mayıs etkinliklerine bütün kadınların katılması, KHK’lı kadın emekçiler, sağlık emekçileri, kayıt dışı çalıştırılan kadınlar, işten atılan kadınlar olarak videolar çekip sosyal ağlarda paylaşarak kutlayacağız” dedi.

 

‘1 Mayıs kadınların tüm sömürülere karşı haykırma günüdür’

 

Leyla, “1 Mayıs kadınların emeklerinin görünmesinin çığlığıdır. 1 Mayıs kadınların; ev işçisi, tarla çalışanı, erkeğin hakaret taşıyıcısı, çocuk bakıcısı, cinsel obje, iş yerinde kapital patronlardan azar işitmesi için yaratılmadığını dile getirme günüdür. 1 Mayıs kadınların hep bir ağızdan dayanışma ile yok sayılamayacaklarının, emeklerinin hiçleştirilemeyeceklerinin ve hayatın her alanında var olmaya devam edeceklerini haykırma günüdür” diye konuştu.