ANKARA - HDP Ankara ve Adana il örgütleri, 1 Mayıs vesilesiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. 1 Mayıs açıklamalarında, “Yeni bir yaşam örmek için bu 1 Mayıs’ta her yerdeyiz. Mücadeleyi yükseltiyor, hayatı durduruyor 1 Mayıs’ı kutluyoruz” denildi.

 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), birçok kentte 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirdi. HDP Ankara ve Adana il örgütleri de il binalarında basın toplantısı düzenledi.

 

Ankara

 

Ankara’da 1 Mayıs nedeniyle yapılan basın toplantısına partililer katıldı. Basın açıklamasını, HDP Ankara İl Örgütü üyesi Deniz Akil okudu. Kapitalist modernitenin dünya genelinde yükselen hak mücadelelerini geriletmek için kendisine yeni bir çıkış yolu bulmaya çalıştığını belirten Deniz, “Koronavirüs salgınından önce de kapitalist modernite eşine rastlanmayan bir emek sömürüsü ile bütün dünya toplumunu kuşatmış durumdaydı ve Türkiye’deki krizin de başlangıcı yeni değildir. AKP-MHP bloğu demokratik hak ve talepleri için mücadele eden muhaliflere karşı adeta savaş açarak sadece ülkemizin değil, Rojava ve Libya’da desteklediği cihatçı örgütlere finansmanlık yaparak Ortadoğu halklarının geleceğini de tehlikeye atmaktadır. Savaşın faturasını da yoksul emekçi halklarımıza ödetmektedir” dedi.

 

‘İşçiler açlık ve salgından ölmek gibi seçeneksizlikle baş başa bırakıldı’

 

AKP-MHP faşizminin salgın başladığında örnek hizmetlere imza atmış halkın büyük emekleri ile kazanılmış HDP’li belediyelere kayyım atayarak yüzlerce emekçiyi işten çıkardığını hatırlatan Deniz, “Bu salgın aynı zamanda sağlık sistemi krizidir. Sağlık alanının kamusal hizmet olmaktan çıkarılıp ve özelleştirilmesi aynı zamanda sağlık emekçilerinin de KHK ile ihraç edilmesi krizin başka bir boyutudur. İşlerinden edilen KHK’lı emekçilerin sosyal yardımlardan faydalanmaması için büyük çaba içerisinde olan iktidar eşitsiz bir ceza infaz yasası ile mafyayı ve katilleri serbest bırakırken tutukladığı milletvekillerini, belediye eşbaşkanlarını, gazetecileri, hukukçuları ve on binlerce düşünce suçlusunu ölüme terk etmektedir. İşçiler tedbirlerin alınmadığı koşullarda topluca çalıştırılmaktadır. İşçiler, emekçiler açlıktan ölmekle ve salgından ölmek gibi bir seçeneksizlik ile baş başa bırakıldı” ifadelerini kullandı.

 

‘Yeni bir yaşam örmek için 1 Mayıs’ta her yerdeyiz’

 

Salgın sürecinin emekçilerin üzerindeki sömürü sistemini daha da görünür kıldığı gibi emekçilerin mücadelesi ve dayanışmasının da her geçen gün büyüdüğüne dikkat çeken Deniz, açıklamayı şöyle sürdürdü: “Bu salgın sürecinde başta sağlık emekçileri ve her sektörde büyük zorluklar ile çalışan ve işsiz kalan bütün emekçileri selamlıyoruz. Bu zor süreçte insan yaşamına yönelik saldırıların bir an önce son bulmasını ve gerekli kararların bir an önce alınmasını istiyoruz. Bu 1 Mayıs’ta işçiler de bir tercih yapmakla yüz yüzeler. Bir dönüm noktasındayız. Bu sermaye zulmü altında mücadele ve dayanışmamızı büyüteceğiz ve kendi kaderimizi kendi ellerimize alacağız. Yeni bir yaşam örmek için bu 1 Mayıs’ta her yerdeyiz. Evlerde, balkonlarda, sokaklarda, seslerde, hastane bahçelerinde, fabrikalarda, zılgıtlarda, marşlarda mücadeleyi yükseltiyor, hayatı durduruyor 1 Mayıs’ı kutluyoruz.”

 

Adana

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Örgütü, 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirdi. İl binasında birçok parti üyesi ve HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları’nın katılımıyla yapılan açıklamada, “Bijî Yek Gulan”, “Yaşasın 1 Mayıs”, “Görünmeyen emek sesini yükselt” pankartları açıldı. Burada konuşma yapan Tülay, “Kapitalist ve sömürü sistemine dur deme vaktinin geldiğini” belirtti. Herkesin bu süreçte sesini yükseltmesi gerektiğini vurgulayan Tülay, şunları söyledi: “Evin içinde ve evin dışında harcadığımız emeğimiz hiçbir şekilde görünmemektir. Kapitalist sistemin, erkek egem sistemle ele ele vererek büyük bir sömürü çarkını kadın emeği üzerinden nasıl geliştirdiklerini görüyoruz. Bu pandemi sürecinde kadının emeğinin ev içinde nasıl görünmediğini görüyoruz ve kadına yönelik şiddetin nasıl artığını da görmüş olduk. Biz de diyoruz ki kadınlar daha çok sesini yükseltmeli ve kadın dayanışmasını büyütmelidir. Bu yıl ki 1 Mayıs tarihte yerini alacaktır. Çünkü tarihsel bir anlamı olacaktır. Her ne kadar kitleler alanlara çıkmasa da kitlelerin kapitalist ve onu sömürü çarkına savaş politikalarına halklara karşı düşmanlığına ekoloji düşmanlığına karşı evlerde, fabrikalarda biriken öfkemizle 1 Mayıs’ı mücadele alanına çevirmeliyiz. Sömürü ve kapitalist sisteme karşı haydi halklar, emekçiler, işçiler haklarımızı haykıralım. Yaşasın 1 Mayıs.”