Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri 1 Mayıs’ta katledilenleri andı
- 14:50 30 Nisan 2020
- Emek/Ekonomi
İSTANBUL - Tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen 1977 mitinginde yaşamını yitiren 9’u kadın 34 işçi, Taksim’deki Kazancı Yokuşu’nda anıldı. Anmada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, salgınla birlikte kapitalizmin çöktüğünü belirtti.
İstanbul Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs 1977 günü kutlanan İşçi Bayramı'na yönelik saldırıda 34 kişinin hayatını kaybetmesi ve 136 kişinin de yaralanmasıyla tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen günde yaşamını yitirenler, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Taksim’de bulunan Kazancı Yokuşu’nda anıldı.
Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle fiziki mesafeye dikkat edilerek gerçekleştirilen anmaya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, HDK Eş Sözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu ile TİP Genel Başkanı Erkan Baş, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı. Anmada “Evde açlık, işte salgın. kahrolsun kapitalizm, yaşasın 1 Mayıs. Bîjî Yek Gûlan” pankartı açıldı.
Anma öncesinde Kazancı Yokuşu’nu ablukaya alan polisler, alanı bariyerlerle kapattı. 1 Mayıs 1977'de katledilenlerin isimlerinin tek tek okunmasıyla başlayan anmada, yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından ise kurum temsilcilerin katılımıyla açıklama yapıldı.
Yaşamını yitirenler anıldı
Kurumlar adına ortak açıklamayı yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçi mücadelesinde yaşamı yitirenleri anarak, başta salgına rağmen çalışmak zorunda bırakılan işçiler olmak üzere herkesin işçi bayramını kutladı. Arzu, salgın nedeniyle dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de 1 Mayıs’ı kitlesel olarak kutlayamadıklarını, milyonlarca insanın salgından yaşamını yitirdiğini, işçilerin ise işini ve gelirini kaybettiği bir süreçten geçildiğini ifade etti.
'Sermayeyi koruyan politikalar yürütülüyor'
Neoliberalizmin ve kapitalizmin halklara verebileceği hiçbir şeyin kalmadığını söyleyen Arzu, “Salgınla var olan sistem iflas etmiştir. Türkiye’de demokrasinin kırıntılarının bile askıya alındığı, sendikal haklarının kullanılmadığı, halkların iradesinin kayyımlarla gasp edildiği bir süreçte bu salgını yaşıyoruz. İktidar salgın sürecinde halkı değil, sermayeyi koruyan politikalar yürütüyor. İşimiz, ekmeğimiz ve sağlığımız arasında tercih yapmaya zorlanıyor ölümüne çalıştırılıyoruz” dedi.
'Yeni bir düzen'
Bu yılki 1 Mayıs’ta yeni bir dünya, yeni bir sistem talebiyle alanlarda olduklarınım vurgulayan Arzu, bu nedenle kutlamanın tarihsel olduğunu söyledi. Arzu, “1 Mayıs’ın kökleri vahşi kapitalizme karşı işçi sınıfının insanca yaşamına dayanır. Türkiye’de milyonlarca insanın açlıkla baş başa bırakıldığı bir süreçte 1 Mayıs’a gidiyoruz. Biz eskiye dönmek istemiyoruz. Dönmeyeceğiz. Yeni bir dünya yeni bir düzen istiyoruz. Emek, akıl ve bilimle kurulacak yeni bir toplumsal düzen istiyoruz. Eşit özgür ve barış içerisinde bir dünya istiyoruz. Toplumsal düzeni kendi ellerimiz ve gücümüzle kuracağız” diye konuştu.
Karanfiller bırakıldı
İşçilerin katledildiği yere karanfiller bırakan katılımcılar, ardından İstiklal Caddesi üzerinden Şişhane Parkı’na kadar yürüyerek 1 Mayıs 1989'da burada yaşamını yitiren Mehmet Akif Dalcı’yı andı.
'İktidarın yanlış politikalarına rağmen'
Burada konuşan İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekteri Osman Öztürk, sözlerine Mehmet Akif Dalcı’yı anarak başladı. Osman, salgın koşullarında hala çalışan işçilerin durumuna dikkat çekerek, “Salgın boyunca binlerce kişi yaşamını yitirdi. Bunlar arasında sağlık çalışanları da var. İktidarın yanlış politikalarına rağmen sağlık çalışanları mücadelelerini sürdürüyor” dedi.
'Bu düzen değişecek'
Ardından söz alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak, salgın boyunca alınmayan tedbirlere işaret etti. Ayfer, emekçiler olarak tepki göstermeye devam edeceklerini vurgularken, “Salgında insan hayatını, canlı hayatını hiçe sayan ve kar hırsı ile dünyayı bir çöplüğe çeviren mantığının çok açık bir şekilde ortaya çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu durum en çok da bizim ülkemizde görünür. Düşünün ki hafta içi sokağa çıkmak serbest, fabrikalarda çalışmak serbest, inşaatlar yapmak serbest, ama hafta sonları sokağa çıkmak yasak. Bu çok açık bir şekilde, hepimizi kurban etmeninin açığa çıkışıdır. Bu salgın koşullarında hala işçiler çalışıyor. Bir maske, bir kolonya ve abdest ile korunun diyen iktidar, sermayeye milyarlarca para ayırmaktadır. Bu düzen bu şekilde sürmez, değişecek elbet” şeklinde konuştu.
Konuşmalardan sonra Mehmet Akif Dalcı’nın yaşamını yitirdiği yere karanfiller bırakıldı.