İSTANBUL - Emek ve meslek örgütlerinden kadınlar, 1 Mayıs 1977'de Kazancı Yokuşu'nda katledilen 9 kadını andı. 

 

Emek ve meslek örgütlerinden kadınlar, 1 Mayıs 1977’de katledilen 9 kadın için, Taksim’de bulunan Kazancı Yokuşu’nda anma etkinliği düzenledi. “1 Mayıs 1977’de kayıp ettiklerimizi unutmadık, unutmayacağız” pankartının açıldığı anmada açıklamayı Eğitim Sen İstanbul 7’nci Şube Kadın Sekreteri Gamze Yıldırım okudu. 

 

 ‘Kadın arkadaşlarımızın mücadelesini yaşatacağız’

 

Katledilen kadın arkadaşlarının mücadelelerini yaşatacaklarını vurgulayan Gamze, bu yıl 1 Mayıs’ı salgın ve alınan önlemler nedeniyle önceki yıllarda olduğu gibi karşılamayacak olsalar da etkinliklerin tüm haftaya yayarak emek mücadelelerini haykırmayı sürdüreceklerini ifade etti. 

 

‘İktidar tarafından nefret ve ayrımcılık körükleniyor’

 

Kadınlara ve LGBT+’lara yönelik iktidarın nefret söylemlerinin devam ettiğine dikkat çeken Gamze, Diyanet işleri Başkanlığı’nın geçtiğimiz günlerde LGBT+’ları hedef alan sözlerinin anımsattı. Gamze, “Her fırsatta cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerini ‘sapıklık hastalık’ olarak tanımlayan AKP, ‘fıtratı gereği’ erkek egemen ve heteroseksist sistemin önde gelen savunucusu olmaya devam ediyor. Trans cinayetleri, nefret cinayetleri erkek-yargı tarafından cezalandırılmadığı gibi; Diyanet, hutbesinde pandemi sürecini dahi eş cinsellik ve evlilik dışı ilişkilere bağlayarak nefreti, ayrımcılığı körüklüyor” dedi.

 

‘Kadınlar pandemi bahane edilerek işten çıkarıldı’

 

Kadınların çalışma yaşamının hiçbir zaman kolay olmadığını belirten Gamze, kadınları ucuz iş gücü olarak gören erkek egemen ve kapitalist sistemde zaten sömürülen kadın emeğinin daha ucuz ve değersiz hale getirilmeye çalışıldığını kaydetti. Gamze, “Pandemi bahane edilerek ya işten çıkarılıyoruz ya ücretsiz izne gönderiliyoruz ya da evden çalışırken daha güvencesiz daha esnek çalışma ile karşı karşıya kalıyoruz. Güvencesiz çalışma biçimi olan ev emekçisi kadınlar salgın nedeniyle gündelik işlerine gidemedikleri için yoksulluğu daha da artıyor. AKP biz kadınlara aileyi koruma görevini dayattıkça ev içindeki işlerde harcadığımız karşılıksız emek daha görünmez oluyor.  Hükümet ve sermaye yarı zamanlı, geçici, ucuz, kuralsız, örgütsüz, taşerona bağlı güvencesiz bir çalışma modelinin kadın istihdamını arttırmanın tek yol olduğunu ileri sürüyor. Kadını aileye hapsederken, iş yaşamını bununla uyumlu hale getirmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

 

Gamze, neden bir araya geldiklerine  ilişkin şunları sıraladı:

 

 “*Biz kadınlar;  Salgın değil kapitalizmin kar hırsı öldürür demek için buradayız.

 

*Sağlık çalışanlarını koruyucu önlemler korur, sağlık çalışanları da toplum sağlığını korur. Sağlık çalışanları da toplum sağlığını korur. Sağlık çalışanlarına koruyucu tedbir alınması gerekiyor demek için buradayız.

 

*Zorunlu olmayan üretim durdurulsun. Çalışmak zorunda bırakılan emekçiler ve ailelerinin yaşam hakkı için buradayız.

 

*Şiddete, ayrımcılığa, tacize, tecavüze, yok sayılmaya karşı ‘Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir’ demek için buradayız.

 

*Çocuk ihmal ve istismarına karşı sözde önlemler alarak, ‘erken yaşta evlilik’ diyerek istismarın üzerini örtmeye çalışmanıza karşı mücadele edeceğimizi söylemek için buradayız.

 

*Doğayı, tarihi, sadece insanı değil tüm canlıları yok ederken kadınlar için 2 kat ağır mağduriyetler üreten savaşa karşı, meydanlardan bir kez daha özgürlük ve barış talebini dillendirmek için buradayız.

 

* Kreşlerin arttırılması, annelik izni değil, ebeveyn izninin sağlanması ve ev içerisinde cinsiyetçi iş bölümüne artık yeter demek için buradayız.

 

*Çocuk, yaşlı, engelli bakımının hayırseverlik, yardım başlıkları alında değil, kamusal hizmet olarak verilmesini talep etmek için buradayız.

 

*Güvencesiz ve esnek çalışmanın temel çalışma biçimimiz haline geldiği, emeğimizin yok sayıldığı bir ülkede, emeğimize sahip çıkmak, iş güvencesi istiyoruz demek için buradayız.

 

*Adil ve eşit bir dünya için kadınlar, çocuklar LGBTİ+’lar göçmenler, tüm ezilenler için buradayız.

 

*Faşizmin üstünü örttüğü vahşi sermaye düzeninin yarattığı yıkım yüzünden, salgın hastalıklarla, iş cinayetlerinde hayatımızı, kaybediyoruz, yakalandığımız meslek hastalıkları yüzünden yaşamdan kopmamak için buradayız. Bizler sendikalı, işçi ve emekçi kadınlar olarak erkek egemen sistemin bizleri ezmesine ve sömürmesine karşı, itirazımızı dillendirmek için buradayız.”

 

Kadınlar, açıklamanın ardından “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir demek için 1 Mayıs’ta her yerdeyiz“  ve 1 Mayıs’ta tüm kadınlar ön saflarda” sloganlarını attı. 

 

Anma etkinliği, Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakılması ardından son buldu.