Alıcı da satıcı da zor durumda: Borç içindeyiz
- 09:05 8 Temmuz 2020
- Emek/Ekonomi
ADANA - Salgınla birlikte derinleşen ekonomik kriz esnafı da yurttaşı da etkiliyor. Pazar esnafı, “Borç içindeyiz, günlük ekmeğimiz, yemeğimiz çıksa şükrediyoruz” derken, alışverişe gelen yurttaşlar ise ucuzunu bulmak için gün boyu dolaşıyor.
Türkiye’de son 2 yılda derinleşen ekonomik kriz, koronavirüs (Covid-19) salgını ile birlikte halkın artık sebze dahi alamayacağı seviyeye ulaştı. En uygun fiyatı bulmak isteyen yurttaşlar, pazarda alışveriş yapmayı tercih ederken, esnaf da salgın nedeniyle uzun süre iş yapamadı. Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa Mahallesi’nde kurulan pazarda mikrofon uzattığımız esnaf ve yurttaşlar sıkıntılarını dile getirdi.
‘Zararına satış yapıyoruz’
Pazarlarda kıyafet satarak geçimini sağlamaya çalışan Adalet Özkaya, “Ucuz da veriyoruz ama alan çok az. Kurtarmıyor. Herkes malını zararına satıyor. Ben iç çamaşırı, elbise ve pijama satıyorum. İşler çok durgun. Harçlığımızı bile çıkaramıyoruz” dedi. Haftada iki gün pazara geldiğini söyleyen Adalet, geçim sıkıntısından dolayı yaşamın çok zor olduğunu dile getirdi. Adalet, “Herkes sıkıntı çekiyor. İş yok, evdekiler hep oturuyor. 3 ay işim durdu. Evde çalışan yoktu, kalktık meyve sebze işine başladık. Onda da kar etmedik, bıraktık. Elektrik faturamız bin lira geldi, zorla toplayıp ödedik. 2 defa suyumuzu kestiler, kelepçeyi kırdık, belediye 6 bin lira ceza kesti. Kimse kimseye acımıyor” diye konuştu.
‘Sadece mutfak parasını çıkarsam yeter’
Esnaf Naciye İlaslan ise pandemi sürecinde işleri durduğu için, ürünlerini taşımakta kullandığı aracını satmak zorunda kaldığını söyledi. Satış yapamadığını belirten Naciye, “İyice battık, el arabasıyla geliyorum. Evde kaldık, iş yapamadık arabayı satarak borçları ödedik. Günlük ekmeğimiz, yemeğimiz çıksın ona şükrediyoruz. Fiyatlar düşmemiş, meyveler 10 liraydı. Şimdi işler açıldı ama tüm kazandığımız borçlara gitti. Hala da birçok yere borcumuz var. Günlük çalıştığımız günlük gidiyor. Yemeğimizden kısıp faturalarımızı ödüyoruz. Geçen gün elektriğimiz kesildi, bakkaldan borç alıp açtırdık. Devlet ödeseydi biz de rahat ederdik” dedi.
‘Çocuklu aileler geçinemiyor’
Alışverişe gelen Necla İncet ise ihtiyaçlarının sadece bir kısmını alabildiğine dikkat çekerek, “Limon aldım, 5 kilo patlıcan aldım. Biberin kilosu 6 lira, yarım kilo alacağım mecbur. Para değersiz. Haftalık kazancımızdan 100 lira pazar parası ayırıyoruz. 100 lira da evin harçlığı. Bu şekilde geçiniyoruz. 100 lira da ayıramayan var. Bizde çocuk yok ama 5 kişilik bir aile asla geçinemez. İşsizlik de çok fazla” diye belirtti.
‘Çoğu zaman pazara bile gelemiyoruz’
Sadece 40 lira ile pazara geldiğini belirten Kamile Avan ise çoğu zaman ekonomik sıkıntılardan dolayı pazara gelemediklerini söyleyerek şunları ifade etti: “Ailemizde 3 kişi cezaevinde. Çalışıyordum ama 2 ayağıma protez takıldı, şimdi çalışamıyorum. Bir tek eşimin bin lira emekli maaşı var. Başka gelirimiz yok. Çok zorlanıyoruz. Elektriği ödesek, suyu ödeyemiyoruz. Ekonomik kriz bir yandan, virüsten dolayı işten çıkarılanlar, maaşını alamayanlar bir yandan. Biber 3 liraya da var ama sandığın içinde seçilmişler var onlar 1 lira. Yoksa ben de her şeyin iyisinden almayı bilirim, yemesini de bilirim, giymesini de bilirim. Bin lira yardım için başvurdum, bana çıktı ama paramı vermediler. Postaneye gittim, ‘eve git teyze, evine polis gelecek’ dediler ama vermediler. Kiracıyız, elektrik, su faturamız birikiyor. Elektriğimizi keseceklerini söylediler. Şimdi nerden bulacağım ben o parayı? Kim, kime borç verir ki herkes aynı durumda. 65 yaş üstü olduğum için maaş bağlansın diye valiliğe, kaymakamlığa gittim ama hep ret geldi.”