‘Asgari ücret yetersiz, enflasyon düşürülmeli’

  • 09:06 3 Ocak 2023
  • Emek/Ekonomi
 
İZMİR - Asgari ücrete yapılan zammın yetersiz olduğunu söyleyen kadınlar, alım gücünün artması için enflasyonun düşürülmesi gerektiğine dikkat çekti.
 
AKP-MHP iktidarının politikaları sonucunda yaşanan krizlerden biri olan ekonomi başta kadınlar olmak üzere her kesimi derinden etkilemeye devam ediyor.  2000 yılında kişi başına düşen milli gelire göre ülkeler sıralamasında 66’ncı olan Türkiye 2022’de 81’inci sıraya geriledi. Alım gücünün düşmesinden ise en çok etkilenen kesim kadınlar oldu. 22 Aralık 2022’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yeni asgari ücreti 8 bin 506 lira olduğunu açıkladı. 
 
Asgari ücrete yapılan zammı kadınlara sorduk. 
 
‘Alım gücü düştü, faturalar cep yakıyor’
 
Ev emekçisi Hatice Taşal, emekli aylığı ile geçinmeye çalıştıklarını, yetmediği için eşinin ek iş yaptığını söyledi. Su, elektrik ve doğalgaz gibi faturaların önceki yıla göre çok daha fazla geldiğini dile getiren Hatice, “Evde iki kişi kaldığımız halde elektrik, su fazla. Biz jeotermal kullanıyoruz, ona da yüzde 80 zam gelmiş. Kasım'da açıldı, Aralık sonuna gelmeden 600 Lira yakıt ödedik. Bir de elektrik yakıyoruz. Mutfak öyle, tüp öyle... Yani zor idare ediyoruz. Emekli maaşı 3 bin 500-4 bin Lira, kime yetecek? Asgari ücret de yeterli değil. Ev kira, çocuklar okuyor. Kadınlar idare etmeye çalışıyor. Bir şeylerini yazdan yaparsan o takviye oluyor. Alım gücü düştü. Elindekilerle idare ediyorsun. Bir kıyafet, bir mont alamıyorsun, eskilerini atmıyorsun artık. Markete gidiyorsun, bugünün fiyatı ayrı, yarının fiyatı ayrı, etiketi değişiyor. Her şey mi dolar üzerinden geliyor? Pazar dahi gidiyorsun, ot, yeşillik, her şey çok pahalı” ifadeleriyle temel ihtiyaçlardaki fiyat artışına işaret etti. 
 
‘Gelecekten beklentim yok’
 
Özel bir hastanede temizlik personeli olarak çalışan Müjde Tun ise, birçok şeye yapılan zamlarla asgari ücrete yapılan zammın geri alınacağını kaydetti. Müjde, “Faturalar, herkese geldiği gibi bize de çok geliyor. Gelecekten bir beklentim yok bu asgari ücretle. Çoluk çocuğun masrafı çok fazla. Mamalar, bebek bezleri çok pahalı, ev kira. Yetmiyor ama yapacak bir şey yok, yettirmeye çalışıyoruz bir şekilde. Bu zamların neden kaynaklandığını bilemiyorum. Onu Cumhurbaşkanına sormak gerekiyor” sözlerini kullandı. 
 
‘Küçük esnafı yakınları ayakta tutuyor’
 
Bir mağazada çalışan Merve Açık da, enflasyon artmaya devam ettiği sürece paranın değerinin kalmayacağına vurgu yaptı. Merve, “Keşke hiç asgari ücret artmasa ama zamlar da gelmese. Biz kimi kesimlerde hiç fiyat sormadan alışveriş yapabilenler görüyoruz. Onlar daha da zengin oldu ama orta kesim diye bir şey kalmadı ve fiyatları yüksek buluyorlar. Oysa her kesimden insan alırdı. En son devlet büyük zincir marketlerde fiyat indirimine gideceğini söyledi. Bir şeyler yapılıyor ama göstermelik, hemen ardından marketlerde etiketler yenilendi ve 20-30 Lira arttı. Küçük esnaf pandemide sarsıldı. İşi tanıdık üzerinden yürüyor, insanlarımız sahip çıkıyor. Büyük esnaf açgözlü, küçük esnafın ise çalışandan farkı yok, geçinmeye çalışıyorlar” ifadelerine yer verdi. 
 
‘Eğitim ve sağlık ücretsiz olmalı’
 
Asgari ücretin en az 10 bin Lira olması gerektiğini belirten işçi Derya Gören, bu rakamın da ancak enflasyon sabit kaldığı sürece yetebileceğine işaret etti. Her ürünün fiyatı iki kat artarken asgari ücret artışının aynı düzeyde olmadığını vurgulayan Derya, “Eğitimin, sağlığın ücretsiz olması lazım. Kayınvalidemin evinde oturuyorum. En çok giderim gıda ama kirada olsaydım çok zor durumda olurdum. İki çocuğum var, okula harcıyoruz, kış geldi, klimayla ısınıyoruz ve çok zor oluyor. Çocukları daha iyi koşullarda okutmak, kurslara göndermek istiyoruz ama yapamıyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi. 
 
‘Krizden en çok kadınlar etkileniyor’
 
Alım gücünün, asgari ücrete yapılan zamla değil enflasyonun kontrol edilmesiyle artabileceğine değinen öğrenci Eylül Yıldız ise şöyle konuştu: “İlk günden asgari ücrete zam geldiği anda fiyatların arttığını gördük. Gelecekten bir beklentimiz yok. Yaptığımız her şey lüks, kafede oturmak lüks. Akademisyen olmak istiyorum ama liyakattan dolayı Türkiye’den umudum yok, yurt dışına çıkmayı düşünüyorum. Pandemiden bütün dünya etkilendi ama politika yanlışlığından dolayı ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu, en çok kadınları ve çocukları etkiliyor. Ev kadınlarına maaş sağlanmıyor, belli ücretler ile mutfağı döndüremiyor. Kendilerine para ayıramıyorlar.”