Foza Yusif tarihi çağrıyı değerlendirdi: Yeni bir milattır

  • 15:05 1 Mart 2025
  • Güncel
HABER MERKEZİ – PYD Başkanlık Kurulu üyesi Foza Yusif, Abdullah Öcalan’ın çağrısının “yeni bir milat” olduğunu belirterek, bunun Kuzey ve Doğu Suriye’ye olumlu yansıyacağını söyledi.
 
Abdullah Öcalan'ın çağrısının doğru anlaşılması gerektiğini söyleyen Foza Yusif, "Önder Apo, günümüz dünyasında siyasi durumu en iyi takip eden ve analiz eden kişidir. Çok güçlü bir öngörüye sahiptir ve siyasi gelişmeleri derinlemesine değerlendirebiliyor. Bu açıklamasıyla 21’inci yüzyılın sorunlarını çözmeye yönelik bir paradigma ortaya koyuyor ve Ortadoğu’daki tüm sorunların çözümü için bir yol haritası sunuyor" ifadelerini kullandı.
 
Bölgede birçok siyasi değişim ve dönüşüm yaşandığını dile getiren Foza Yusif, bu gelişmelerin Kürt halkını ve Özgürlük Hareketi’ni de önemli ölçüde etkilediğini ifade etti. Abdullah Öcalan’ın bu değişimleri doğru okuduğunu ve Özgürlük Hareketi içinde de bu doğrultuda değişiklikler yapılmasını gerekli gördüğünü kaydetti. 
 
‘Tasfiyenin önüne geçmek istiyor’
 
Lübnan ve Suriye'de yaşanan olaylara dikkat çeken Foza Yusif, "Şüphesiz, bu gelişmeler bölgeye yönelik belirli bir plan doğrultusunda gerçekleşiyor. Yeni ittifaklar ve dengeler kuruluyor. Önder Apo, Kürt halkının ve Özgürlük Hareketi’nin bu çatışma ve çelişkiler yumağında başarısızlığa uğramaması, yıkımla karşı karşıya kalmaması ve Kürdistan’da Gazze’dekine benzer katliamların yaşanmaması için bir değişim sürecine girilmesi gerektiğine inanıyor. Baas rejiminin çöküşü ve Ortadoğu haritasındaki değişiklikler birçok şeyi altüst etti. Türkiye, PKK’nin ‘terör’ listesinde bulunmasını bahane ederek Kürt halkına yönelik saldırıları meşrulaştırıyor. Uluslararası güçler ise bu duruma karşı gereken tutumu sergilemiyor. Bu yüzden Önder Apo, Kürtleri hedef alan tasfiye politikalarının önüne geçmek istiyor. Rojava'nın durumundan da bu iyi görülüyor. PKK’nin Rojava’da bulunduğu bahanesiyle siyasette yer almayan insanlarımız hedef alınıyor. Dünya da buna karşı sağır, dilsiz ve kör" sözlerini kullandı. 
 
‘Önder Apo’nun paradigması küresel bir boyut kazandı’
 
Abdullah Öcalan’ın 2000 yılından bu yana değişim ve dönüşüm yapmaya çalıştığını ancak bazı nedenlerden dolayı bunların gerçekleşmediğini hatırlatan Foza Yusif, "Yani bu yeni bir proje değil. Konjokturel duruma göre böyle bir değişim ve dönüşüme daha fazla ihtiyaç var. Önder Apo’nun paradigması, sadece Kürdistan ve Ortadoğu ile sınırlı kalmayarak küresel bir boyut kazandı. Bu nedenle, değişim ve dönüşüme ihtiyaç var. Önder Apo’nun yapmış olduğu açıklama, Kürt Özgürlük Hareketi açısından yeni bir milattır. Aynı zamanda, barışçıl ve demokratik bir sürecin başlatılması için de bir fırsattır” diye belirtti.  
 
‘Demokratik siyasetin önünü açmayı hedefliyor’
 
Abdullah Öcalan’ın etkisinin Kürdistan geneli üzerinde olduğunu, dolayısıyla çağrının sadece Bakûrê Kürdistan halkını değil, Kürdistan'ın diğer üç parçasını ve bölge halklarını da etkileyeceğini söyleyen Foza Yusif, “Belki de birçok kişi böyle bir açıklamanın neden yapıldığını tam olarak anlamayabilir. Bugün Türk devletinin siyasetinde ciddi bir tıkanma yaşanıyor ve soykırım politikaları dayatılıyor. Önder Apo, bu çıkmazı aşarak demokratik siyasetin önünü açmayı hedefliyor. Eğer Önder Apo’nun attığı adımlar doğrultusunda değişim ve dönüşüm gerçekleşirse, kısa sürede Kürt Özgürlük Hareketi'nin ve Türkiye'deki halkların özgürlük hareketinin Türkiye siyasetinde önemli bir güç haline geleceğine inanıyorum. Önder Apo, Türkiye'nin tamamını ve Ortadoğu'yu etkileyen bir siyaset yürütüyor.
 
Silahlı savaş bir dereceye kadar rolünü oynadı. Bu nedenle demokratik siyasete geçmek gerekiyor. Siyasetin önünün açıldığı 2013 yılında HDP seçim barajını aşarak Türkiye'de üçüncü parti oldu. Şayet bugün zindanlardaki siyasetçiler çıkar ve örgütlenmeleri yönünde devlet adım atılırsa, yeniden özgür bir şekilde seçimler yapılırsa, bana göre sadece Kürdistan'da değil, Türkiye'de de tarihi sonuçlar elde edilecek” ifadelerini kullandı.
 
‘Çağrı Rojava ve Suriye’ye olumlu yansıyacak’
 
Abdullah Öcalan'ın attığı adımının, Suriye siyasetini de büyük ölçüde etkileyeceğini kaydeden Foza, şunları söyledi: "Bugün Özerk Yönetim'in Şam ile diyaloğunun önündeki en büyük engel Türkiye’dir. Kuzey ve Doğu Suriye'ye bazı çeteler üzerinden saldıran da Suriye'de bugüne kadar barışçıl ve demokratik bir çözüme izin vermeyen de Türkiye’dir. Bunları sözde güvenlik tehdidi bahanesiyle gerçekleştiriyor. Bu nedenle bu çağrının, Rojava'ya ve Suriye'ye olumlu yansıyacağını düşünüyorum.
 
Önder Apo, 2013 yılında başlattığı süreç nasıl ki  DAİŞ'ın yenilgiye uğratılmasına ve Özerk Yönetim'in kurulmasına yol açtıysa, yine Kuzey ve Doğu Suriye'deki tüm bileşenleri nasıl koruduysa, bu adımın da mevcut durumda Suriye'de kalıcı çözüme ve Türkiye'yi engel olmaktan çıkarma yönünde olumlu etki yapacağına inanıyorum. Bu çağrı, sadece Kürdistan'ın dört parçasına yönelik değildir." 
 
‘Halkımız bu yorumlara karşı dikkatli olmalı’
 
Birçok kişinin bu açıklamayı çarpıtmak istediğini, dolayısıyla özel savaş aracı haline getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Foza Yusif, "Halkımızın bu yorumlara karşı dikkatli olması gerekir. Bugün Ortadoğu'da, Kürtleri hedef almak isteyen birçok ittifak var. Bu nedenle Önder Apo bu aracı bu güçlerin ellerinden almak istiyor. Önder Apo , değişimi, özerklik iradesine dayalı ve demokratik proje temelinde gerçekleştirmek istiyor. 
 
Önderlik tarihtir
 
Önder Apo, bugün Gazze ve Lübnan'da yaşananların Kürdistan'da yaşanmaması için önlem almak istiyor. Ancak siyasi ufku bunu idrak edecek kapasitede olmayanlar, bunu teslimiyet olarak tanımlıyorlar. Ancak bu adım, Kürtlerin Ortadoğu'da daha da etkili olmaları, Ortadoğu'nun yeni haritasında yer almaları, Türkiye içinde daha da fazla değişim ve dönüşümün gücü olmaları açısından stratejik bir adımdır. Önder Apo, Özgürlük Hareketi tarihinde, tarihi birçok adıma imza attı. Bu da Kürtlerin bugün Ortadoğu'da stratejik bir güç haline gelmesini sağlamıştır. Tarihi kararları, sadece tarihi şahsiyetler verir. Önder Apo’nun gücü böyle, Önderlik tarihtir. Önder Apo Kürt sorununun çözümü sorumluluğunu üstlendi.  Kürtlerin bu süreçten başarıyla çıkabilmeleri için Önder Apo bir kez daha tarihi rolünü üstlendi ve bölgedeki tüm halklara karşı sorumluluğunu gösteriyor.
 
Önder Apo, çözümün Türkiye Cumhuriyeti'ni demokratikleştirmek olduğunu söylüyor. Bu O’nun Kürt sorununu çözmekten ve halkın özgürlük mücadelesinden vazgeçtiği anlamına gelmiyor. Önder Apo Mücadeleyi daha da geliştirmek istiyor. Strateji değişmedi, yöntem değişti. Silahlı direnişten yasal ve demokratik sürece geçmek istiyor.
 
Bana göre Önder Apo’nun mücadeleden vazgeçtiğini söyleyenler, siyasetten hiçbir şey anlamıyor. Siyasi ufukları bunu yorumlamaya yetmiyor.
 
Kendini aydın, akademisyen ve sorumlu görenlerin, bu süreci iyi okumaları, mevcut durumu tanımlamaya çalışmaları ve kendilerine, 'bu süreç neden başlatıldı, sonuçları ne olacak?' sorularını sormaları ve doğru cevap vermeleri gerekiyor. Bunun dışındaki yaklaşımlar, düşman ve antidemokratik güçlere hizmet edecektir.
 
Önder Apo’nun inisiyatifinin başarıya ulaşmasında sorumluluk Kürt, Arap ve Türk siyasetçilerine, akademisyenlerine ve kendini sorumlu gören herkese düşüyor.”
 
‘Türk devleti yasal adımlar atmalı’
 
Foza Yusif, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türk devletinin yetkilileri çağrı yaptı ve Önder Apo da bir inisiyatif geliştirdi, artık top Türk devletinde. Türk devletinin Önder Apo’nun durumuna ilişkin ve PKK'nin kendi kongresini yapabilmesi için gerekli yasal adımları atması gerekiyor. Önder Apo’nun özgür hareket etmesi gerekir. Eğer ki bu adımlar atılmasa,  atılması beklenen adımları da elbette etkileyecektir.”
 
Rojava’da Önder Apo’nun büyük emeği var’
 
Foza Yusif, yaptığı değerlendirme sonunda, Rojava Kürdistan, PYD ve Kuzey ve Doğu Suriye halkları olarak kendileri için esas olanın Abdullah Öcalan’ın özgür koşullarda siyaset yapması olduğunu vurgulayarak, "Bu konuda bölge halkları çok mücadele etti. Çünkü Rojava Kürdistan'ın mevcut durumunda Önder Apo’nun büyük emekleri var. DAİŞ'ın yenilgisinde Önder Apo’nun düşüncelerini esas alan savaşçıların rolü önemliydi. Bu nedenle Önder Apo’nun başlattığı inisiyatifin başarısı bizim de sorumluluğumuzdur. Bu konuda ne gerekiyorsa, kendi tarafımızda yerine getireceğiz. Bunu ulusal, ahlaki-insani bir sorumluluk olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.