'90’lardaki köy yakmaların devamını görüyoruz'
- 12:22 21 Haziran 2024
- Güncel
ANKARA – İHD Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Tuğbab Kahraman, Mêrdîn ve Amed’de çıkan yangınlara erken müdahale edilmemesine ilişkin, “Kurdistan’ın doğasına yönelik özellikle köy ve ilçelerde 90’larda köy yakmalarıyla başlayan insansızlaştırma politikası, ekolojik yıkım ile sürmektedir” dedi.
Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ile Amed'in Xana Axpar (Çınar) ilçesi arasında dün akşam saatlerinde çıkan yangın büyüyerek yerleşim yerlerine sıçradı. Yangının büyümesi üzerine köylüler evlerini terk ederken, sabah yangından kalan görüntüler ortaya çıktı. Birçok hayvan ile beraber 5 kişi yaşamını yitirdi. Yangının ilk kritik saatlerinde iktidar bakanlıklarından herhangi bir açıklama gelmezken, helikopter ihtiyacına rağmen havadan yangına müdahale edilmedi. Sabah saatlerinde ise sönen alanların üstünde helikopterler dolandı.
‘Müdahalesizliğin resmi politika olduğunun somut örneği’
Duruma tepkiler sürerken, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Tuğba Kahraman, müdahalesizliğin resmi politika haline geldiğini belirtti. Tuğba, “Dün gece Mêrdîn’in Mazıdağı ile Amed'in Çınar ilçesi arasında çıkan yangında çok sayıda yurttaşın yaşamını yitirdiği, hayvanların yaralandığı ve yaşamını yitirdiği haberleri, Kurdistan coğrafyasında sürekli yinelenen müdahalesizliğin resmi politikası haline getirildiğini somut olarak göstermektedir” dedi.
İhmaller silsilesi
Yangının çıkma gerekçesinin saptırılmasına dikkat çeken Tuğba, “Yangının, yaralı köylülerin verdiği ifadelerle; Vali’nin dediği gibi ‘anız’dan değil, yıpranmış elektrik tellerinden çıktığının belirtilmesi de, DEDAŞ’ın yıllardır bölgedeki altyapısına bakım, onarım, geliştirme yapma ihtiyacı bile duymadığının, ihmaller silsilesinin ve coğrafyanın kötü kader rolünün ifadesidir. Sorumluluğu olanların hesap verebilirliği sağlanmalıdır. Ekoloji hareketleri içinde de yangının hangi ‘bölgede’ çıktığına verilen tepki, mücadelenin kendi şovenist tavrını sorgulamasının zamanının geldiğine işarettir” sözlerini kullandı.
Tuğba devamında şunlara değindi: “Kurdistan’ın doğasına yönelik özellikle köy ve ilçelerde 90’larda köy yakmalarıyla başlayan insansızlaştırma politikası, ekolojik yıkımın araç olarak kullanılması ile sürmektedir. Barajlar, özel güvenlik bölgeleri, yangınlar, üretimin sınırlandırılması ve sınırlarda inşa edilen büyük duvarlar ile bölge zorunlu göçe maruz bırakılmaktadır. Bölgede çıkan yangınlara müdahale edilmemesi son yıllarda resmi politika haline getirilmeye çalışılmaktadır. Kurdistan coğrafyasında orman kıyımının yaşandığı yerlerde yeni karakol ve kalekollar inşa edilmektedir.
İhmallerin takipçisi olacağız
Sistematik olarak, ekolojik yıkım, savaş politikalarının aracı haline getirilmektedir. Müdahalesizliğin ve ihmallerin sorgulanması, yeni bir cezasızlık sahnesinin daha yaşanmaması, takibinin tüm örgütler ve inisiyatifler tarafından yapılması gerekmektedir. Biz de bu konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.”