İSTANBUL - F Oturması eyleminin 639'uncu haftasında ağır hasta tutsak Fatma Özbay’ın sağlığı ve yaşamının  ağır tehdit altında olduğu belirtilerek serbest bırakılması istendi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu tarafından hasta tutsaklar için her hafta yapılan "F Oturması" eylemi 639'uncu haftasında İHD İstanbul Şube binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki oturumda Aliağa Şakran T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Fatma Özbay’ın durumuna dikkat çekildi. “Tedavi haktır engellenemez”, “Hasta mahpus Fatma Özbay serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı oturumda “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “Fatma Özbay serbest bırakılsın”, “Tedavi haktır engellenemez” sloganları atıldı. Oturumda basın açıklamasını Hapishaneler Komisyonu üyesi Cüneyt Yılmaz okudu.

 

Cezaevleri ile övünülüyor…

 

Cezaevinde Reber Soydan'ın şüpheli olarak yaşamını yitirdiğini ve Mecid Yılmaz’ın  kalp krizi geçirerek  yaşamını  yitirdiğine dikkat çeken Cüneyt, cezaevlerinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enes Yavuz Yıldırım’ın  yaptığı açıklamada ölümlere ve ihlallere hiç değinmeden, tek kişilik hücrelerin Avrupa’dakilerden daha büyük olması ile övünüp, 2026’ya dek 34 yeni hapishanenin yapılacağını “müjde" olarak duyurmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

 

Ağır hasta tutsak Fatma Özbay

 

Ardından Aliağa Şakran T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Fatma Özbay’ın sağlık durumunu aktaran Cüneyt, “Fatma Özbay, meme kanseri, vertigo, migren, bel-boyun fıtığı, hastası olup, bu hastalıkların yanında bağırsaklarında polip,  boynunda nodül ve  karaciğer yağlanması  şikayetleri bulunmaktadır. Göz rahatsızlığı nedeni ile de ameliyat edilen  ancak düzenli kontrol, tedavi ve bakım sağlanamadığı için sağlık durumu  hızla bozulan Fatma Özbay,  yaşamını sürdürebilmek için  desteğe ihtiyaç duymaktadır. Mayıs 2018’de Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3’üncü evre meme kanseri tanısıyla ameliyat edilen Fatma Özbay’ın  sol memesi tamamen alınmıştır. Ameliyattan sonra ‘8 seans kemoterapi ardından 25 seans radyoterapi ve sonrasında ilaç tedavisi görmesine rağmen, tümör yayılmaya devam etmiştir’ dedi.

 

‘Geç olmadan yetkilileri göreve çağırıyoruz’

 

Cüneyt, devamında Fatma’nın yakınları tarafından yapılan açıklamayı okudu.  Açıklama şu şekilde:  “Fatma, 1998’den beri hapiste. Kanser  hastalığı,  bilinen kronik rahatsızlıkları yanında vücudunun bir çok organını hatta böbreklerini, bağırsaklarını etkiledi.  En son olarak gözlerinde oluşan rahatsızlık nedeniyle Lazerle ameliyat edildi.  Düzenli kontrol ve tedavi uygulanması gerekiyor. Ancak  en son 2023 Eylül ayında kontrole götürüldüğünü daha sonra tüm girişim ve başvurularına rağmen tedavisinin yapılmadığını söyledi.  Zorlamalar sonucu bir defa İzmir Şehir hastanesine sevk edildiğini ancak hiçbir işlem yapılmadan ve tedavisiyle ilgili birime götürülmeden geri hapishaneye getirildiğini ve bu süreçte kendisine psikolojik baskı yapıldığını da ekledi.  Fatma’nın sağlık sorunları her geçen gün geri dönüşü olmayan bir sürece eviriliyor.  “Kardeşim kanser hastası ve doğal olarak bu hastalığın hapishanede tedavisi oldukça zor ve bizler bu durumdan etkileniyor kaygılanıyor, endişeleniyoruz. Kardeşimi bir an önce serbest bırakmalarını ve gerekli tedavilerine dışarıda başlamak istiyoruz, bırakmayacaklarsa da tedavilerini gerektiği gibi yapmaları gerekiyor. Kardeşim ağır hasta. Geç olmadan yetkilileri göreve çağırıyoruz.”

 

‘Fatma Özbay’ın sağlığı ve yaşamı ağır tehdit altında’

 

Açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı: “Hapishane koşullarının sağlığına malum olumsuz etkisi yanında 2023 Eylül ayından bu yana kontrol ve tedavi için hastaneye götürülmeyen Fatma Özbay’ın sağlığı ve yaşamı ağır tehdit altında olup, tedavi olabilmesi için infaz ertelemesi kararı ile serbest bırakılması gerekmektedir. 639.  F Oturması kapsamında bu hafta; ağır hasta mahpus Fatma Özbay ve bütün ağır hasta mahpusların serbest bırakılarak, sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.”

 

Açıklama, sloganlarla son buldu.