İZMİR – DEM Parti öncülüğünde gerçekleştirilen “İradeye Saygı Yürüyüşü’nün” Ege kolu bugün yola çıktı. Yola çıkan ve yola çıkanları uğurlayan kadınlar, kayyım karşısında mücadele etmenin önemine dikkat çekerek “Biz haklarımızı alıncaya kadar bu mücadele devam edecek” dedi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), kayyım gaspına karşı çıkardığı eylem planı kapsamında İstanbul'dan Colemêrg'e "İradeye Saygı Yürüyüşü" başlatıldı. Yürüyüşün Ege kolu bugün yola çıktı. Burada yürüyüşe katılan ve yürüyüşe katılacak olanları uğurlayan kadınlar, kayyıma ve tüm antidemokratik uygulamalara karşı mücadele edeceklerini söyledi.

 

‘İrade gaspı sadece Colemêrg ile sınırlı değil’

 

DEM Parti İzmir milletvekili Burcugül Çubuk, Colemêrg’teki irade gaspının sadece Colemêrg ile sınırlı olmadığını ifade ederek bu sebeple İzmir’den yola çıkanları uğurlamaya geldiklerini belirtti. Burcugül, “9 gün sürecek yürüyüşte yoldaşlarımız birçok noktaya uğrayacaklar. Aslında kayyım darbesine ilişkin buluşmalar gerçekleştirilecek. Özellikle batıdan yola çıkan bu yürüyüşün önemi şudur; Türkiye’de kayyım darbesini kabul etmiyor demek” dedi.

 

Yürüyüşçüler sadece kayyımı anlatmayacak

 

Kayyım darbesine dair birçok eylemin hala devam ettiğini söyleyen Burcugül, iradeye saygı yürüyüşünün önemini şu sözlerle dile getirdi: “9 gün boyunca çok farklı noktalarda ne olduğunu, ne yapabileceğimizi tartışacağımız ortamlar açacağız. Bu anlamıyla önemli. Bir de şu an mevsim normallerinin oldukça üstünde sıcaklarda, tüm ülkede orman yangınları sürerken bunlara dahi merhem olamayan devletin karşısında kayyımın nasıl rezillik olduğunu anlatacağız. Aslında geçtikleri her yerde katledilen doğayla da karşılaşacağız. Sadece kayyımı anlatmayacak yürüyüşçülerimiz. Bu iktidarın halklara, doğaya ne kadar zulmettiğini, işçi sınıfına kadınlara ne kadar zulmettiğini de anlatacaklar. Bu şiddet karşısında örgütlülük içinde yürüyoruz.”

 

‘Halkı tecrit üzerinden dizayn etmeye çalışan bir sistem var’

 

İradeye saygı yürüyüşüne katılan DEM Parti Muğla Eşbaşkanı Neslişah Çetinkaya da bu yürüyüşün sadece kayyıma karşı olmadığını vurgulayarak “Türkiye halklarını tecrit üzerinden dizayn etmeye çalışan bir sistem var. Dayatılan açlık var, sömürü var. Sömürü sisteminin yaygınlaştırılması söz konusu. Biz Ege Bölgesi olarak buradan hareket ediyoruz. Birçok ilde de katılım sağlanarak, artarak devam edecek. 11 günlük bir program var ama bu 11 günle de sınırlı kalmayacak bir yürüyüştür. Biz haklarımızı ne pahasına olursa olsun alıncaya kadar bu mücadele devam edecek” ifadelerini kullandı. 

 

‘Tüm halkların sesiyiz’

 

Kayyımın sadece DEM Parti’nin sorunu olmadığını vurgulayan Neslişah, şu ifadelere yer verdi: “Burada dikkat edilmesi gereken husus insanların bölüştürerek ayrıştırarak baskılanmaya çalışılmasıdır. Biz burada tüm ezilenlerin sesiyiz, tüm halkların sesiyiz. Kayyım nezdinde tüm antidemokratik uygulamalara karşıyız.”