Kayyım, müfredat ve ailenin korunması eylem planı aynı yere varıyor
- 09:01 5 Temmuz 2024
- Güncel
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - 15 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’na dair konuşan EŞİK Gönüllüsü Özgül Kapdan, kayyım politikalarının, yeni müfredatın ve bu eylem planının varmak istediği yerin aynı olduğunu dile getirdi. Özgül, eylem planı için “Afganistanlaşma derken ne kastettiğimizin bir örneği olacak” dedi.
‘Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’ 15 Mayıs’ta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. Eylem planına kadınlardan tepki gelmeye devam etti. Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş yaptığı açıklamada, bunu itiraf edip ‘aileyi’ öncelediklerini söyledi. Eylem planına dair konuşan Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) Gönüllüsü Özgül Kapdan, planda başrolde Diyanet’in olduğuna dikkat çekti. Bu durumu kadınlara daha çok anlatmak gerektiğinin altını çizen Özgül, iktidara “Siz kimsiniz de aileyi koruyacaksınız” diye sormak gerektiğini belirtti.
Diyanet başrolde
Eylem planıyla birlikte aile politikaları meselesinin son perdesinin oynanacağını ifade eden Özgül, bu planda Diyanet’in başrolde olduğunu söyledi. Eylem planının 9’uncu yargı paketiyle aynı anda gelmesi nedeniyle çok fazla gündem olmadığını belirten Özgül, “Bu program, vizyon belgesinde yer alan unsurlar, bir günde yazılan bir şey değil. Dikkat ederseniz 31 Mart yerel seçimlerinin sonrasında hemen gündeme alındı. Bunun nedeni, CHP ve DEM Parti belediyelerinin sosyal ve eşitlik politikalarını engelleme, bunlara bir çeşit bariyer oluşturma niyeti şeklinde okuyoruz. Bunun kayyım politikalarından çok da farklı olmadığını düşünüyoruz. Gelir gelmez kayyımların kadın kazanımlarını yok etmeye çalışmasının bir parçası da bu” dedi.
Esnek istihdam, kadınlar için güvencesiz çalışma demek
İktidarın, Kürt halkının yaşadığı kentlerdeki yasa tanımazlığını Türkiye’nin tamamında yapamadığı için bu eylem planıyla kadınlar için tuzak hazırladığına dikkat çeken Özgül, programda esnek istihdamın yer aldığını ifade ederek bunun kadınlar için güvencesiz çalışma olduğunu dile getirdi. Özgül, “Doğum izninin bir yıla çıkarılması meselesi, bu ilk bakışta olumlu bir şey. Ama bunun eşitlik politikaları olmaksızın uygulanması durumunda direkt olarak kadınların aleyhine sonuçlanacak bir durum. Bir kere özel sektörde istihdamı zorlaştıracak ki şu anda bile zor. Özel sektör genellikle cinsiyet eşitliğini gözetmiyor. Hamilelik izni, doğum izni gibi konulara takılmak istemiyor” şeklinde konuştu.
Kadınlar için boşanma daha çok zorlaşacak
Kadın işsizliğinin çok önemli başlıklarından birinin, çocuktan sonra kadınların istihdamdan uzaklaşmak zorunda kalması olduğunu kaydeden Özgül, bunun kreş politikalarının zayıf olmasından kaynaklandığını belirtti. Özgül, “Asgari ücretle çalışan birisi ücretli kreşlerden yararlanamıyor bile. İş yerlerinde kreş açma zorunluluğundaki işçi sayısı limiti yükseldi bu iktidar döneminde. Aslında kadın istihdamı, kadını eve kapatma niyetini o zamandan beri düşünmek ve bunu konuşmak gerekiyordu. Bugün geldiğimiz noktada önümüze konan aileyi koruma modeli günün sonunda boşanmanın kadınlar için zorlaştırıldığı bu arada medeni yasaya bu çeşit müdahalelerde söz konusu oldu. Boşanma rejiminin değiştirilmesinden bahsedildi” diye ifade etti.
‘Son derece vahim bir planla karşı karşıyayız’
Gelinen noktada “Son derece vahim bir planla karşı karşıyayız” diyen Özgül, bu planın bütçelendirildiği için yapılandığını ve meselenin özünden haberi olmayan birçok kadının bu durumdan olumsuz etkileneceğini bir yapılandırmanın söz konusu olduğunu dile getirdi. 5-6 yıldır Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) resetlenmediğine ve konuk evlerinin sayısının arttırılmadığına dikkat çeken Özgül, “Hâlbuki şiddet tırmanıyor. Kadınlara ‘evine dön, itaat et, çocuklarına iyi bak’ diyorlar sonuç olarak. Tamamen laik toplumsal sistemin raftan kaldırıldığının bir sonucu. Yani Afganistanlaşma derken ne kastettiğimizin bir örneği olacak” diye belirtti.
Kayyım, müfredat, eylem planı aynı noktaya varıyor
Eylem planının diğer alanlara da müdahale ettiğini ve bu planın yeni müfredat programıyla birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade eden Özgül, “Yani aslında kayyım politikaları, müfredat programı, aile vizyon belgesi hepsinin varmak istediği yer, çizilmek istenen gelecek hayali çok bariz. Yıllardır buna dair bir sürü işaret var ve bir sürü de yol alındı. ÇEDES dayatıldı seçimden sonra ülkede kıyamet kopmadı. Ya da AYM imam nikâhının önünü açtığında ülkede bir şey olmadı, eleştirildi sadece. Şimdi yaratılmak istenen şey, mini etek giydi diye bir sürü şey geldi bu ülkede kadınların başına. En son biri ‘mini etekliydi vurdum’ dediği için hapisten çıkarıldı. Daha ne olsun bir kültürü yerleştirmek için. Daha ne yapılabilir?” dedi.
‘Siz kimsiniz de aileyi koruyacaksınız’
Birçok evde şiddetin ve şiddet ihtimalinin olduğunu vurgulayan Özgül, her üç evden ikisinde şiddetin olduğunu ve kadınların korkmadan uyuduğuna inanmadığını dile getirdi. Kadınların elinde koruma kararı varken katledildiğini belirten Özgül, iktidara “Siz kimsiniz de aileyi nasıl koruyacaksınız” diye sormak gerektiğini ve bunu kadınlara anlatmak gerektiğini söyledi. Özgül, “Her gün 6-7 kadın öldürülürken hiç kimseye huzur olmaması gerekiyor. Ailenin korunmasını istiyorsan 6-7 kadının öldürülmesini engelle. Bu söyleniyor ama bunu söylemenin farklı yollarını, daha çok kadının bunu söylemesinin biçimlerini bulmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
Eylem planının içindeki tuzakları görmek lazım
Eylem planının sempatik bir dille yazıldığını ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair çok bilgisi olmayan kişilerin bunun iyi bir şey olduğunu düşünebileceğini ifade eden Özgül, “İçinde tuzakları, bir bütün olarak aile politikalarını düşünmek lazım. Yani kadınlar daha çok evde otursun, istihdamdan kopsun, çocuklarına baksın diye bir yıla çıkartmaya çalışıyorlar, bu paketin bir parçası bu. Hâlbuki dünyanın birçok yerinde ebeveyn iznini erkek de alabilir. Yüzde 50 istihdam kotası koyarsanız özel iş yerlerine ve kamuya da o zaman olur” diye konuştu.