Kurdistan’da 6 ayda en az bin 164 kişi gözaltına alındı
- 14:08 17 Temmuz 2024
- Güncel
AMED - Kurdistan'da 2024 Yılı 6 Aylık İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu paylaştı. Rapora göre yılın ilk 6 ayında Kurdistan kentlerinde en az bin 164 kişi gözaltına alındı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, Kurdistan'da 2024 Yılı 6 Aylık İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu açıkladı. Rapor değerlendirmesini İHD Genel Başkan Yardımcısı Rumeysa Deniz Kaya okurken, bilançoyu İHD Bölge Temsilcisi Tahir Saçaklı okudu.
‘İhlaller sistematik şekilde devam ediyor’
Kurdistan’da 2024’ün ilk 6 ayında insan hakları ihlallerinin sistematik ve yoğun şekilde sürdüğünü belirten Rümeysa, “Şiddete dayalı bu politikalar ile ırkçı yaklaşımlar, ayrımcı uygulamalar ve cinsiyetçi politikalar derinleşmiş; bölgede özellikle kolluk görevlilerinin faili olduğu binlerce insan hakkı ihlali vakası yaşanmıştır. Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemlerle çözülemeyişi nedeniyle süren çatışma ortamı, Türkiye’nin iç ve dış politikadaki istikrarsızlığının devam etmesine neden olmaktadır. Yargı mekanizmasının tarafsızlığının rafa kaldırıldığı, siyasi iktidarın söylemlerinin etkisi ile örgütlenme özgürlüğüne yönelik baskılar artmış, haksız gözaltı ve tutuklamalar artarak devam etmiştir. Bölgede siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri tarafından düzenlenmek istenen toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile basın açıklamaları ise valiliklerin eylem ve etkinlik yasağı kararı veya gayri resmi talimatlarla kolluk görevlileri tarafından birçok kez engellenmişti” sözlerine yer verdi.
‘Haksız baskılar ve gözaltılar artarak devam etti’
Rumeysa, bölgede 2024 yılının ilk 6 ayında “kişi güvenliği ve özgürlüğü”, “örgütlenme özgürlüğü”, “düşünce ve ifade özgürlüğü”ne yönelik baskılar sonucu haksız gözaltı ve tutuklamaların da artarak devam ettiğini kaydederken, “Bu bağlamda, bölge kentlerinde en az 88’i çocuk bin 164 yurttaş gözaltına alınarak 4’ü çocuk en az 165 yurttaş tutuklandı. En az 3 yurttaş hakkında ev hapsi kararı verilmiş olup bu süreçte Bölgede en az 527 ev/iş yeri baskına uğramıştır. Düşünce ve İfade Özgürlüğüne Yönelik İhlaller de ne yazık ki devam etti; Bölgede en az 4 etkinliğin gösterimi yasaklanmıştır. 74 soruşturma dosyasında en az 520 yurttaş hakkında soruşturma başlatıldı. 10 dava dosyasında 39 yurttaş hakkında dava açılmış olup aralarında siyasetçi, gazetecilerin bulunduğu 13 dosyada 56 yurttaş hakkında değişik hapis ve para cezaları verilmiştir. 3 siyasi parti binası, 1 gazete, 1 belediye binası saldırı veya baskına uğramıştır” ifadelerini kullandı.
Yangın hatırlatıldı
Kayyım politikasının kalıcı bir idari yönetim haline getirilerek halkın seçme ve seçilme hakkının tümü ile bertaraf edildiğini söyleyen Rumeysa, Wan’da Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a mazbata verilmemesi kararını, ardından da ortaya çıkan direniş ile kararın geri çekildiğini anımsattı. Rumeysa, 2024 yılı ilk 6 ayı içerisinde Kurdistan kentlerinde meydana gelen yaşam hakkı ihlalleri tablosuna göre önlenebilir ölümlerde ciddi artışın olduğunu vurgularken, “Özelikle 20 Haziran 2024 günü Diyarbakır İli Çınar İlçesi ile Mardin İli Mazıdağı ilçeleri arasındaki bölgede çıkan yangında yaşamını yitiren ve yaralanan yurttaşlar ile iş cinayeti ile yaşam hakları ellerinden alınan ve yaralanan yurttaşların gerek idari makamlar gerekse özel şirketler tarafından alınacak basit tedbirlerin yerine getirilmemiş olması nedeniyle temel haklarının ihlal edildiği tespit edilmiştir. Yine bölgede Kürt meselesinin çözümsüz bırakılması nedeniyle devam eden çatışmalı ortamın neden olduğu yaşam hakkı ihlalleri de tüm can yakıcılığı ile devam etmektedir” şeklinde konuştu.
Cezaevlerindeki tecrit ve izolasyon uygulamaları
Rumeysa, cezaevlerindeki ihlallere de dikkat çekerken, ihlali gerçekleştiren kamu görevlilerinin etkin bir idari ve adli soruşturmadan geçirilmedikleri veya cezasızlık politikası sonucu cezasız bırakıldıklarını ekledi. Tecridin en çarpıcı örneğinin İmralı olduğunun altını çizen Rumeysa, şöyle devam etti: “PKK Lideri Abdullah Öcalan ile birlikte İmralı F Tipi Hapishanesi’nde tutulan mahpusların avukat, aile ve telefon görüşü ile haberleşme ve haber alma hakları keyfi bir şekilde engellenmektedir. Konuya ilişkin gerek AİHM tarafından verilen ihlal kararları, gerek BM İnsan Hakları Komitesi tarafından verilen tedbir kararlarına rağmen İmralı ada hapishanesinde tutulan mahpusların dış dünya ile olan ilişkilerinin mutlak bir şekilde engellenmesinin hukuk ile açıklanır bir yanı olmadığını bir kez daha belirtmek isteriz.”
‘Özellikle sağlık hakkı ihlalleri hala devam etmektedir’
2024 yılı ilk 6 ayında Kurdistan’daki cezaevlerinde en az 44 tutsağın istekleri dışında, gerekçe gösterilmeden veya çeşitli gerekçelerle başka cezaevlerine sürgün edildiğine işaret eden Rumeysa, “En az 116 mahpusun sağlık hakkı, en az 1 mahpusun aile görüşü hakkı ihlal edildi. En az 65 mahpus hakkında soruşturma başlatıldı, en az 4 mahpusa disiplin cezası verildi. En az 7 mahpus tecrit ve izolasyona maruz kaldı. En az 22 mahpusun infazı çeşitli gerekçelerle (kurula çıkmadığı, disiplin cezası, pişman olmadığı, dini ve milli günlerde törene katılmadığı) ertelendi. Mahpusların sağlık ve iletişim hakları ihlal edilmekte, çeşitli disiplin suçları ile tecrit ve izolasyona tabi tutulmaktadır. Özellikle sağlık hakkı ihlalleri hala devam etmektedir. Hasta mahpusların nitelikli sağlık hizmetine erişim sağlanmadığı ve cezaevinde yaşamlarını yitirdiği cezaevi politikası sürmektedir” dedi.
Kadın katliamlarında artış
Bu süre zarfında Türkiye genelinde olduğu gibi Kurdistan’da da kadına yönelik şiddet olayları ve kadın cinayetlerinin devam ettiğini belirten Rumeysa, “Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet eylemlerindeki artış, bu konuya odaklanmayı gerektirirken, siyasi iktidar ve bir kısım muhalif gruplar tarafından kadın hakları mücadelesinin kazanımlarının tartışmaya açılması meselenin çözümsüz kalmasına neden olmaktadır. Yargının kadına yönelik şiddet vakalarındaki olumsuz yaklaşımı ve ihlalleri tetikleyen karar ve uygulamaları uzun yıllardır tartışma konusu iken, 20 Mart 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin Cumhurbaşkanlığı fesih kararı, Danıştay tarafından 19 Temmuz 2022 tarihinde onaylanmıştı. Bu kararın etkisi, Türkiye’nin batı illerinin yanı sıra özellikle bölgede de artarak devam eden kadın cinayetlerinde, faillerin -kendi ifadelerine yansıyacak şekilde- cezasızlık algısını perçinlemiştir. Toplumsal gösteri ve yürüyüşlerle demokratik itirazların, kamusal alanlarda örgütlenmesi keyfi idari yasaklarla engellenmeye çalışılmış, yaşanan tüm baskı ve olumsuzluklara karşın, Kürt kadınları bölgenin her yerinde özgürlük, adalet, eşitlik ve kadın hakları talepleriyle itirazlarını yükseltmeyi sürdürmüştür” vurgusu yaptı.
‘Her koşulda savunuculuk faaliyeti içerisinde olacağız’
İHD, hak savunucuları olarak, Kürt meselesinin demokratik, barışçıl ve adil çözümünü her zaman savunduklarını dile getiren Rumeysa, şunları kaydetti: “Toplumsal barışın inşası için hazırladığımız barış deklarasyonu ile tutumuzu sürdürdük. Yaklaşık 2 yıldır gerçekleştirdiğimiz barış nöbetleri ile barış hakkının tartışılmasına katkı sunmaya çalıştık. Türkiye’de devletin kuruluşunun yeni yüzyılına girmişken, Kürt meselesinde barışçıl bir çözümün sağlanması fırsatı bulunmaktadır. Bu nedenle, bu imkânın açılması adına çatışmaların hemen şimdi durması talebimizi yeniliyoruz. Devlet erkinin, yüzyıl boyunca faili olduğu ağır hak ihlalleriyle yüzleşmesi, özür ve tazmin yoluna başvurması gerekmektedir. Bir denetim mekanizmasına da dönüşen hak savunuculuğunun özneleri olarak bizler, insan hakları ihlallerinin meydana gelmesine sebebiyet veren hatalı devlet ve hükümet politikalarına karşı her şart ve koşul altında etkili bir savunuculuk faaliyeti içerisinde olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”
Ardından 6 aylık İnsan Hakları İhlalleri bilançosunu İHD Bölge Temsilcisi Tahir Saçaklı okudu.
"Yaşam hakkı ihlalleri
* Bölge kentlerinde ‘keyfi öldürme, silah ve orantısız güç kullanma, dur ihtarına uymama’, ‘yargısız infaz’ sonucu kolluk güçleri tarafından açılan ateşle 1 yurttaş yaşamını yitirdi, 4 yurttaş çeşitli şekillerde yaralandı.
* Bölge hapishanelerinde 3 mahpus çeşitli hastalıklar, 2 mahpus ise intihar ettiği iddiasıyla yaşamını yitirdi.
* Resmi hata ve ihmaller sonucu en az 18 yurttaş yaşamını yitirirken en az 76 yurttaş çeşitli şekillerde yaralandı.
* Bölge kentlerinde en az 4 kolluk görevlisi intihar iddiasıyla ve şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
* Bölge kentlerinde saldırılar sonucu en az 2 siyasi parti üyesi yaşamını yitirirken, 25 kişi ise çeşitli şekillerde yaralandı. Haber takibi yapan en az 5 gazeteci sözlü ve fiziksel saldırıya maruz kaldı. En az 2 sağlık görevlisi, 1 işçi ve 1 öğrenci fiziksel saldırıya uğrayarak yaralandı.
* Bölge kentlerinde ve sınır ötesi yaşanan çatışmalarda en az 21 kolluk görevlisi yaşamını yitirirken, 20 kolluk görevlisi de yaralandı. Aynı çatışmalar sonucu en az 44 silahlı militan yaşamını yitirdi.
* Kırsal-Çatışma alanlarında bırakılan patlayıcılar ve mayın patlaması sonucu 1’i çocuk 2 yurttaş yaşamını yitirirken, yine 1’i çocuk 2 yurttaş ise yaralandı.
* Bölge kentlerinde 8 çocuk, 19 kadın, 6 erkek olmak üzere; en az 33 yurttaş şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
Kadınların yaşam haklarına yönelik ihlaller
* Aile içi şiddet sonucu en az 30 kadın yaşamını yitirdi, 8 kadın yaralandı.
* Toplumsal alanda uğradığı saldırı sonucu en az 10 kadın yaşamını yitirdi, 4 kadın yaralandı. En az 1 kadına yönelik cinsel saldırı gerçekleşti.
Çocukların yaşam haklarına yönelik ihlaller
* Aile içi şiddet sonucu en az 7 çocuk yaşamını yitirdi.
* Toplumsal alanda şiddet sonucu en az 2 çocuk yaşamını yitirdi, en az 2 çocuk yaralandı. Toplumsal alanda en az 15 çocuk cinsel istismara maruz kaldı, 1 çocuk ise alıkonuldu.
İşkence yasağına yönelik ihlaller
* Bölgede en az 11 yurttaş gözaltında, 36 yurttaş gözaltı yerleri dışında (sokak, ev baskını) işkence ve kötü muameleye maruz kalırken, en az 48 mahpus hapishanelerde işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
* En az 3 yurttaş kolluk görevlilerinin ajanlık dayatmalarına maruz kaldı.
Kişi özgürlüğü ve güvenliğine yönelik ihlaller
* Bölge kentlerinde en az 88’i çocuk bin 164 yurttaş gözaltına alındı.
* 4’ü çocuk en az 165 yurttaş tutuklandı. En az 3 yurttaş hakkında ev hapsi kararı verildi.
* Bölgede en az 527 ev/iş yeri baskına uğradı.
Düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik ihlaller
* Bölgede en az 4 etkinliğin gösterimi yasaklandı.
* 74 soruşturma dosyasında en az 520 yurttaş hakkında soruşturma başlatıldı.
* 10 dava dosyasında 39 yurttaş hakkında dava açıldı.
* Aralarında siyasetçi, gazetecilerin bulunduğu 13 dosyada 56 yurttaş hakkında değişik hapis ve para cezaları verildi.
* 3 siyasi parti binası, 1 gazete, 1 belediye binası saldırı veya baskına uğradı.
Toplantı ve gösteri özgürlüğüne yönelik ihlaller
* Kolluk görevlileri tarafından en az 34 toplantı ve gösteriye müdahale edildi.
* Valilik ve kaymakamlıklarca en az 2 toplantı ve gösteri iptal edildi.
* Bölge valileri, 56 defa toplantı ve gösteri yürüyüşlerine dair yasaklama kararı verdi.
Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri
* Hapishanelerde en az 44 mahpus istekleri dışında, gerekçe gösterilmeden veya çeşitli gerekçelerle başkaca hapishanelere sevk edildi.
* En az 116 mahpusun sağlık hakkı, en az 1 mahpusun aile görüşü hakkı ihlal edildi.
* En az 65 mahpus hakkında soruşturma başlatıldı, ez 4 mahpusa disiplin cezası verildi.
* En az 7 mahpus tecrit ve izolasyona maruz kaldı.
* En az 22 mahpusun infazı çeşitli gerekçelerle (kurula çıkmadığı, disiplin cezası, pişman olmadığı, dini ve milli günlerde törene katılmadığı) ertelendi.
Ekonomik ve sosyal haklara yönelik ihlaller
* İş güvenliğinin sağlanmadığı çalışma koşullarında yaşanan kazalarda en az 29 işçi yaşamını yitirdi, 1’i çocuk 20 işçi yaralandı.
* En az 1 kişi görevinden alındı, en az 3 kişi hakkında idari soruşturma başlatılarak sürgün edildi.
Kayyım atamaları
* Bölgede 1 belediyeye kayyım atandı. 4 belediye hakkında idari soruşturma başlatıldı.
* En az 9 belediye eşbaşkanının Pasaportuna emniyet genel müdürlüğü talebiyle “genel güvenlik” tedbiri konuldu. 1 belediye eşbaşkanı hakkında cumhurbaşkanına hakaret soruşturması açıldı.
* Sağlık hakkı ihlali: En az 416 yurttaşın sağlık hakkı ihlal edildi.
* Çevre hakkı: Bölgede en az 5 orman yangını ve ağaç kesimi meydana geldi.
* Konut hakkı ihlali: En az 1 yurttaş
* Buna göre bölgede en az 3 bin 895 hak ihlali tespiti yapıldı.”