‘Viyan Tekçe'nin başkanlığı tanınmalı’
- 21:10 27 Temmuz 2024
- Güncel
HABER MERKEZİ - İrade gaspına karşı süren eylemlerde, “Belediye meclisinin seçtiği belediye eş başkanımız Viyan Tekçe'nin başkanlığı tanınmalıdır” çağrısı yapıldı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyıma karşı eylemler devam ediyor.
Adana
DEM Parti Adana İl Örgütü, Beşocak Meydanı'nda irade gaspını protesto etti. Polisin çembere aldığı kitle, "Belediyeler halkındır, gaspa izin vermeyeceğiz" pankartı ile "Kayyım darbedir" ve "Belediye bizimdir, gaspa izin vermeyeceğiz" dövizleri taşıdı, "Kayyımlar gidecek biz kalacağız", “Direne direne kazanacağız” sloganları attı.
Eylemde konuşan DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, iktidarın halkın iradesine karşı suç işlemeye devam ettiğini belirterek şunları kaydetti: "İktidar yasaları askıya alıyor ve hukuk işlemiyor. Fiili olarak OHAL yasalarını devreye sokuyor. Kürtlerin seçme ve seçilme hakkını zorbalıkla elinden alıyor. Kürtlerin kendini, kentini, yönetmesine tahammül edilmiyor. Hakkari Belediye eşbaşkanımız sahte bir iddianame ile gözaltına alınıyor ve jet hızıyla yerine kayyım atanıyor. Bu bir kumpastır. İktidar yargı eliyle düzmece iddianamelerle halkın bin bir emekle aldıkları belediyeleri işgal ediyor. Bu halkın iradesini gasp etmedir. Kürtlerin en temel hakkı olan seçme ve seçilme hakkını tanımamadır. Anti-demokratik bir tutumdur. Bu nedenle Hakkari belediye eşbaşkanımız şahsında gasp edilen milyonlarca Kürdün iradesidir. Gasp edilen aslında demokrasidir, bu gasp Türkiye halklarının barış ve demokrasi taleplerine vurulan bir darbedir. Meşru ve yasal olmayan bu saldırılara karşı hep direndik direnmeye devam edeceğiz."
Açıklama sonrası kitle oturma eylemine geçip, direniş ezgilerini seslendirdi. Kitle alkış ve sloganlarla eylemi sonlandırdı.
Ankara
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri de Sakarya Caddesinde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Belediyeler bizimdir gaspa izin vermeyeceğiz” pankartı açıldı.
Açıklamayı yapan DEM Parti Ankara İl Kadın Sözcüsü Nebahat Çalpan, Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın hukuksuz gerekçelerle tutuklandığını belirtti. Nebahat, “Demokrasiyi işletemediği ve hukuku tanımadığı için günden güne eriyen, ülkeyi yoksulluğa ve sefalete boğan AKP ve küçük ortağı, seçimlerle kazanamadığını, gasp ve hukuksuzluk ile elde etmeye çalışmaktadır. Ama bilinmelidir ki, zor ile bırakın bir şehri veya ülkeyi, bir insanı dahi yönetemezsiniz. Siyasi yargılamalar sonucu yıllarca ceza yağdırılan ama size boyun eğmeyen onurlu siyasetçilerimiz bunun en iyi örneklerindendir. Biz tekrar söylüyoruz ki bu siyasi karardan bir an önce dönülmeli ve belediye meclisinin seçtiği belediye eş başkanımız Viyan Tekçe'nin başkanlığı tanınmalıdır” dedi.
‘Bu normalliği tanımıyoruz’
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, "normalleşme" ifadesini anımsatan Nebahat, “Bundan henüz birkaç gün önce ise Mersin'de, Siirt'te ve Doğubayazıt'ta insanlar Kürtçe müzik dinlediği ve halay çektikleri için gözaltına alındılar, tutukladılar ve işkence gördüler. Buradan soruyoruz; sizin normalleşmekten kastınız halkların dilini, kültürünü, iradesini tanımamak mıdır? Şarkı söyleyip dans eden Kürtlere, hakkını arayan öğretmenlere, sokak hayvanlarının katlettirmemek için sokağa çıkan insanlara karşı uygulanan polis şiddeti midir? Eğer ‘normalleşmeden’ kastınız bunlar ise bizler hiçbir zaman normalleşmeyeceğiz, bu normalliği tanımıyoruz” diyerek irade gaspından vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.
İstanbul
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Colemêrg (Hakkari) Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet eylemi 46’ncı gününde devam ediyor. Katılanların “Kayyım defol” yazılı tişörtler giydiği nöbette, "Diren Hakkari İstanbul seninle" yazılı pankart açılarak, “Bijî berxwedana Colêmerg’ê”, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Nöbete, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) MYK üyesi Elif Bulut'un yanı sıra siyasi parti, emek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
‘Saldırılara karşı direngenliğimizi göstereceğiz’
Nöbette ilk olarak söz alan DEM Parti Güngören İlçe Eşbaşkanı Mahmut Halis, faşizm rejiminin bugün tüm dünya ülkelerinde bir olduğunu ancak stratejik ve uygulamalarda farklılık gösterdiğini belirtti. Söz konusu faşizm rejiminin Türkiye’de de hakim olduğunu söyleyen Mahmut, “Belediyemize kayyım atanması da bir gasp ve faşist baskıdır. Dolayısıyla bu faşist baskıyı tanımadığımızı ve her zaman bu tür saldırılara karşı direngenliğimizi göstereceğimize burada söz veriyoruz” dedi.
‘Direnişimiz sürecek’
Ardından söz alan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul Danışma Bürosu yöneticisi Fatma Yeni ise, Kurdistan’da belediyelerin DEM Parti tarafından alınmasının AKP-MHP iktidarında büyük bir tahammülsüzlük yarattığını ve bu nedenle de Colemerg Belediyesi’ne kayyım atadığını vurguladı. Fatma, “İktidar Wan’da halkın güçlü direnişi karşısında geri adım atmış olsa da Hakkari’de bu gasp hala devam ediyor. Bunun için Şişhane’de kararlı demokratik bir şekilde eylemimiz devam etmekte. Buradan bu gaspçı, yobaz ve dikta yönetime şunu söylemek isteriz; Kürt halkları olarak dilimize, kültürümüze, kimliğimize yapılan bütün bu saldırıları reddediyoruz. Buna karşı direnişimiz sürdü, sürecek” ifadelerini kullandı.
‘Belediyelerimizi vermiyoruz’
MYK üyesi Elif Bulut ise, Kürt halkı olarak ülkede her alanda yaşanan hukuksuzluklara karşı direndiklerini ve direnmeye devam edeceklerini söyledi. Elif, “Ama bu ülkede herkes için adaleti uygulamak istemeyen bir iktidarla yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Biz de buna karşı direniyoruz. Direnmek ve demokratik bir tepki göstermek en doğal hakkımız. Şuanda bu hakkımızı kullanırken etrafımızı demir parmaklıklarla çeviriyorlar. Oyumuzu kullanıp 3’üncü kez kazandığımız belediyemiz yeniden alınıyor. Siz 3 kez de alsanız o belediyeler bizim ve biz belediyelerimizi vermiyoruz” diye belirtti.
‘Tarih direnenleri hatırlayacak’
Elif, ayrıca farklı kentlerde Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri gerekçesiyle hedef gösterilip tutuklanan yurttaşlar başta olmak üzere Kürt kültürüne dönük saldırılara da değinerek, şöyle konuştu: “Halkları birbirine düşman etmek için habire uğraşan ülkenin başındaki sarayda oturanları görüyoruz. Kendi anadilinde bir halay çektiği için bugün insanlar evlerinden alınıp tutuklanıyor. Bu kadar temel bir hakkı bile çok görmek bu ülkeye yapılmış en büyük kötülüklerden biridir. Tarih elbette bunu yazacak. Elbette ki tarih giden tüm zalimleri hep lanetle andı ama direnenler her defasında alkışlanıp hatırlandı. Bizim mücadelemiz de bundan sonraki kuşağa ışık olacak. Bunların hiçbirisi sonuçsuz kalmayacak.”
Nöbet eylemi yapılan konuşmaların ardından Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halayların ardından son buldu.
