Newaya Jin’in Ağustos sayısı çıktı
- 09:07 1 Ağustos 2024
- Güncel
HABER MERKEZİ - Newya Jin 74’üncü Şengal Fermanı, ve 15 Ağustos, özsavunma mücadelesi, ekolojik kırım, genç kuşak ve özel röportajların yer aldığı Ağustos sayısını yayımladı.
Newaya Jin gazetesi'nin yeni sayısı çıktı. Gazete bu sayısında, 74’üncü Şengal Fermanı, 15 Ağustos Hamlesi’nin yıldönümü, özsavunma mücadelesi, ekolojik kırım, genç kuşak ve özel röportajlara yer verdi.
Şengal Katliamı
Sayıda, 3 Ağustos 2014 Şengal Katliamı başlığını değerlendiren Hêja Zerya, yeni saldırı tehditlerine dair öngörüde bulundu. Türk hükümetinin son zamanlarda Irak hükümeti ve KDP ile yaptığı ittifakların bir boyutunun 74’üncü Fermanı sonuçlandırmak üzerinden gerçekleştiği konusunda uyardı. Hêja Zerya, saldırılara karşı varlığını ve özgürlüğünü sağlayacak topyekûn direnişin önemini hatırlattı. “Devrimin her tür saldırıya karşı savunulmasının Êzidî inancı, ana-kadın kültürü ve tarihinin korunması ve yaşatılmasıyla ilgili olduğunu” belirtti.
Acılarından devrim doğurdular
Gazeteci Beritan Zagros ise 10 yıllık süreç içerisinde fermana karşı verilen mücadelede kadınların rolünü irdeledi. Êzidî kadınların 3 Ağustos’u ‘femicide’ olarak tanımladığını hatırlatan gazeteci, “Êzîdxan’ın savunulması ve yeniden inşasında kadınlar ve annelerin rolü belirleyicidir” dedi. Beritan Zagros, Êzidî kadınların ağır bedeller pahasına örgütlenerek DAIŞ zihniyetinden intikam aldığını, acılarından yeni bir devrim doğurduğunun altını çizdi.
‘Güneş ülkesine dönüş’
74’üncü Ferman’dan sonra topraklarını terk etmek zorunda kalan, şimdilerde ise Ezîdxan’a yeniden kavuşan Şengallilerin sevinçlerine tanık olan Gulan Botan, “Şengalliler’in toprağına dönerek yeniden can bulduğunu, yeniden yeşerdiğini, bedenlerini terk eden ruhlarına yeniden kavuştuğunu belirtiyor. “Fermana karşı 9 yıldır verilen toplumsal mücadele ve direnişin kuşları ağaçlara, çocukları sokaklara, insanları topraklarına kavuşturduğunu aktaran Gulan Botan, “Direniş yaşamı, yaşam örgütlülüğü ve özgürlüğü doğuruyor Ezîdxan’da” diyor.
Özsavunma atılımı
15 Ağustos Atılımı’nın 40’ıncı yıldönümünü değerlendiren Gönül Kaya, atılımı Kürtlerin özsavunmaya dayalı devrimci halk savaşının başlangıcı olarak tanımladı. Gönül Kaya, Kürt kadınların 15 Ağustos Atılımı zemini üzerinden 1993’ten itibaren kendini ‘eşitlik ve özgürlük ordusu’ olarak örgütlemesini tarihin ilk kadın özsavunma gücü olduğunu belirtti. “Kadın ordulaşması, her türlü iktidarcı-sömürgeci sistemden hesap sorulması anlamına gelmektedir.” dedi.
Bir gruptan insanlığa uzanan serüven
Newaya Jin, Kürt Özgürlük Hareketi öncülerinden Sakine Cansız’ın 15 Ağustos 2007’de yaptığı değerlendirmeye de yer verdi. “Özgürlüğün ilk kurşunları vazgeçilmez yaşam değerlerine, büyük umuda ve gerçekleşmeye dönüştü.” belirlemesini yapan Sakine Cansız, Kürt özgürlük mücadelesinin gelişim seyrine atıf yaparak, bir gruptan bir halka, insanlığa uzanan serüven… Hiç kesintiye uğramadan, hiç bıkmadan süren bir yürüyüş.” sözleriyle tanımladı.
Göbeklitepe’den Ana’ya giden yol…
Ağustos sayısında “Tanrıçalıktan Tanrılığa Kürtler” kitabının yazarı Fatma İzol ile yapılan röportaj da yer aldı. Kürtçe adıyla Xirabreşkê ya da Girê Miraza olarak bilinen Göbeklitepe’nin tarihini konu alan kitaba dair Aylin Acar’ın sorularını yanıtlayan yazar Fatma İzol, tarihin bu ilk dönemlerinde kadınların başat rol oynadığını hatırlatıyor. Yazar, Ma Ana Tanrıçalık sistemine götüren kitaba dair okuyucuya önemli ipuçları veriyor.
‘Antikapitalist mücadele mümkün’
‘Genç Kuşak’ kategorisinde, 3 Kasım 2023’te “Gençler Tarih Yazıyor” ağı tarafından Paris’te gerçekleştirilen Birinci Dünya Gençlik Konferansı’na katılan genç kadın delegelerin görüşleri yer aldı.
Antikapitalist ve antipatriyarkal mücadelenin mümkün olduğunu ifade eden gençler, ne için savaşıldığı kadar, neyin inşa edilmek istendiğinin de önemli olduğunu belirtti: “Genç kadınlar olarak gücümüzü birleştirmeli, örgütlülüğümüzü büyütmeliyiz.” çağrısı yaptı.
Ekoloji’den biyografiye….
Yeni sayıda, Şervîn Nûdem, ‘Em ê qirkirina jinan çawa bidin rawestandin?’ sorusu temelinde kadın kırımına karşı mücadelenin nasılını irdelerken, Rûken Nexede ‘Li îranê zalimekî din û zilmekî nû’ başlıklı makalesinde dikkatleri, 6 Temmuz’da İran cumhurbaşkanı olarak seçilen Mesûd Pizîşkiyan’ın kadın düşmanı profiline çekiyor.
Dengîr Güneş, ‘Li Botan û Cûdî tofana ekolojîk’ başlıklı yazısıyla Türkiye’nin Kürdistan ve Botan’da gerçekleştirdiği ekolojik yıkımı gündeme taşıyor. Elif Berk jineolojî dergisinin serüvenini özetlerken, Fidan Yıldırım ise İran kökenli profesör Shahrazad Mojab’ın biyografisini kaleme aldı.
12 Mart 2008'de Besta'da çıkan bir çatışmada şehit düşen Ekin Sanem kod isimli Esra Bulut’un günlüğünden derlenen anlatı yazısı da Ağustos sayısında yer aldı.