HABER MERKEZİ – Güney Kurdistan Kadın Cephesi, Kişisel Statü Yasası’nda değişiklik yapılmasına karşı yaptığı açıklamada, bu durumun çocuk hakları açısından ciddi bir tehlike barındırdığını vurguladı. 

 

Bazı Şii fraksiyonlar, 1959 yılında Irak’ta yürürlüğe konulan 188 sayılı Kişisel Statü Yasası’ndaki bazı maddelerin değiştirilmesi yönünde Irak Parlamentosu’na bir yasa tasarısı sundu. Yapılmak istenen değişiklikler, çocukların velayetinin anneden babaya devredilmesi ile çocuk yaşta evliliklerin yasal zemininin hazırlanması gibi tehlikeler barındırıyor.

 

Güney Kurdistan Kadın Cephesi, ilgili yasada yapılmak istenen değişikliklere ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.

 

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

 

“1959 yılına ait 188 sayılı Kişisel Statü Yasası, birçok hakka dair hükümler içermektedir; aile kurma, boşanma, mülkiyet edinme, miras ve velayet haklarını düzenler. Maddelerde yapılmak istenen değişiklikler, 9 yaşındaki bir çocuğun evlendirilmesinin önünün açılması gibi tehlikeler barındırıyor. Bu durum çocuk hakları açısından ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Çünkü uluslararası insan hakları yasalarına göre çocuklar 18 yaşına kadar koruma altındadır. Yaşananlar ayrıca toplumsal cinsiyet haklarını ihlal eden bir durumdur, özellikle kadınların haklarını zayıflatmaktadır.

 

Talebimiz bu değişikliğin durdurulması

 

Yapılmak istenen değişikliklere karşı itirazımızı bir kez daha dile getiriyoruz. Çünkü biz her yaşta, özellikle kadınlar ve çocuklar için tüm bireylerin ve cinsiyetlerin haklarını savunma sorumluluğuna sahibiz. Talebimiz, parlamentoya sunulan bu yasa değişikliğinin durdurulmasıdır. Bazı girişimler sonucunda şu anda parlamento bu yasa tasarısını henüz okumamıştır. Ancak bu, tehdidin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez. Özellikle küçük yaşta evlilikleri teşvik eden düzenlemeler hala mevcudiyetini korumaktadır.

 

Tüm kesimler tehlikenin farkında olmalı

 

Kurumsal ve bireysel düzeyde bu girişime karşı hepimiz koordine halinde olmalıyız. Çünkü bu yasa değişikliği, kadınların statüsünü ve varlığını dünya genelinde tehdit altına almakta ve tüm temel haklarından mahrum bırakmaktadır. Yapılacak olan olası değişiklikler, kadınların aynı zamanda ruh sağlığının bozulmasına yol açacaktır. Tüm kesimler, gelmekte olan tehlikenin farkında olmalıdır. Bu tarz sonuçların önlenmesi adına yasal değişiklikler düşünülmeden önce çok dikkatli olunmalıdır. Herkes, yukarıda belirtilen olumsuz sonuçlara yol açabilecek yasal değişikliklerinin önünde durmalıdır.

 

Bir kez daha aydınlara, toplum aktivistlerine, çocuk ve kadın hakları savunucularına, kurumlara ve partilere çağrıda bulunuyoruz; ilgili yasada yapılmak istenen değişikliklere karşı durun!”