Mêrdîn’den 3’üncü gün mesajı: Kayyım gidene kadar direniş sürecek

  • 13:34 6 Kasım 2024
  • Güncel
MÊRDÎN - Mêrdîn’de kayyıma karşı başlatılan nöbetin üçüncü gününde yapılan konuşmalarda,  kayyımlar gidene kadar direnişin devam edeceği mesajı verildi. 
 
Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyıma karşı başlatılan protesto eylemleri 3’üncü gününde devam ediyor. Bugün de çok sayıda yurttaş belediye binasının olduğu alana gelerek eylemlerini sürdürmeye devam ediyor. Bugünkü eyleme Tevgere Jinên Azad (TJA) aktivisit Çağlar Demirel, siyasetçi Ayla Akat Ata, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri de katıldı. Bugünkü eylemde siyasetçiler ve eşbaşkanlar bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada sık sık, “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.
 
‘Bu direnişle başaracağımıza inanıyorum’
 
İlk olarak söz alan Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir, direnerek belediyelerini geri alabileceklerinin altını çizerek, “Devlet kayyım atayarak Mêrdîn halkının iradesini gasp ediyor. Ancak halkımız her yerde iradesine sahip çıkıyor ve ‘Biz kayyımları tanımıyoruz ve irademizi geri alana kadar direnmeye devam edeceğiz’ diyor. Bizler bugünlere direnişle, mücadele ile geldik. Bugünden sonra da direnerek devam edeceğiz, bu direnişle başaracağımıza inanıyorum. İrademize el koymak isteyenlere direnişimizle geri adım attıracağız. Sizlerin de bildiği gibi 3 gündür farklı siyasi partilerden, kurumlardan, annelerden ve birçok kişi bizlerin yanında olmak için buraya geliyor” ifadelerine yer verdi.
 
‘Kayyımın atama zihniyeti bir ticari ilişkinin sonucudur’
 
Ardından söz alan siyasetçi Ayla Akat Ata ise Mêrdîn’e daha önce de kayyım atandığını hatırlattı. Ayla Akat Ata devamında devletin güçsüz olduğunu ve güçlü kalmak için ise Kürt halkını yok saymaya çalıştığını söyledi. Ayla Akat Ata, “Bize yıllarca ‘bu ülkede bölücülük yapıyorsunuz’ dediler, bugünkü pratiğe bakın asıl ayrımcılık, bölücülük ve bu ülkeye ihanet tam da budur. Çünkü sen iradeni ortaya koyamazsın diyor. Bu ülkenin hukukunda bu var mı? Eşbaşkanların seçilmelerinin önünde bir engel varsa mazbataları neden verildi? Ortada politik siyasi bir hesap var. Halkımız bu hesabı boşa çıkardı. Güçlü olan halkımızdır. Bu güç görüldüğü için bir kez daha kayyım atama acizliğine düşüyorlar. Bu kayyımı atarken kendilerine uygulanan hukuku bile yok sayıyorlar. Bugünün cumhurbaşkanı kendi siyasi iradesini örgütlediği süre cezaevinde yattığı süreçtir. Bu mağduriyet onu cumhurbaşkanlığına taşımıştır. Bu devleti yönetenlerin aklı buna ermeyecek kadar yanlış bir noktadır. Görüyoruz ki meclisin bir araya gelip iradesini ortaya koyacak yeni bir meclis üyesini seçmek yerine kayyım atıyorlar” dedi.
 
‘Bedel ödemeye hazır olan biziz’
 
Ayla Akat Ata, devamında da “Eninde sonunda bu yanlıştan dönülecek. Eşit özgür yaşam fikriyatının tek mekanı belediyeler değil. Bu zulüm bir kez daha halkımızın önüne konuldu. Kadın hareketi olarak Devrim arkadaşımızın yanındayız. Daha kendisinden öğreneceğimiz çok şey olduğu bilinciyle Ahmet abimizin yanındayız. Daha yürüyecek yolumuz var. Demokratik çözümde ısrarcı olan biziz. Nihayetinde olası bir barış sürecinde ısrarcı olan biziz. Bunun için bedel ödemeye hazır olan biziz” şeklinde konuştu.
 
‘Belediyeler halkın evidir onlar halkın evine girmesine izin vermiyorlar’
 
Çağlar Demirel de 4 Kasım’da kayyım atamanın bilinçli bir tercih olduğunu hatırlatarak “Bizleri 2016 yılında tutuklayıp cezaevlerine attılar ama bizlerin direnişi cezaevlerinde de devam etti. Hiçbir zaman Kürt halkının iradesini kıramazsınız, bunu kayyımlarla yapamazsınız. Kayyım nedir, kayyım barikattır. Belediyeler halkın evidir onlar halkın evine girmesine izin vermiyorlar. Onlar belediye önüne barikat koysalar da Kürt halkının kültürüne, diline barikat koyamazlar. TJA Mêrdîn de kültürüne ve diline sahip çıkmıştır. Devrim Demir ve Ahmet abi de Kürt halkının iradesinin temsilidir” dedi.
 
‘Direnmeye devam edeceğiz’
 
Kayyımın Kürt kadınların iradesini kırmak amacıyla da yapıldığını belirten Çağlar Demirel, kayyım atamaları ile ilk olarak kadın merkezlerinin hedef alındığını hatırlatarak şu ifadelere yer verdi: “Kadınlar daha çok bu saldırılara karşılık verdi. Onlar Kürt halkını yalnız bırakmak istiyorlar. Türkiye şunu iyi bilsin istiyoruz. Kürt halkını yalnız bırakmamaları gerekiyor. 4 Kasım 2016’da ilk olarak kayyım atadıklarında parlamentoda bugün bize yarın Türkiye ye dedik. Bizler el ele verelim yoksa yarın size de yapacaklar dedik. 8 yılın ardından Esenyurt’a da kayyım atandı. Kürt nerede olursa olsun onlar kimliğimizi yok etmek istiyor ama bizler gittikçe daha da direniyoruz. Bizler Batman’da, Xelfeti’de Mêrdîn’de her yerde olacağız. Her yerde kayyımları deşifre edeceğiz ve kayyımlar gidene kadar direnmeye devam edeceğiz.”
 
‘Bizi yok etmek isteyenler geri adım atmak zorunda kalırlar’
 
Son olarak söz alan Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ise siyasete atıldığından bu yana sürekli olarak devlet tarafından hedef alındığına işaret ederek, “Kürtler bugün politize olmuş bir halktır. Bunun için doğru projelerle bir diyalog ortamını yarattığınızda sizin elinizi tutarız. Ama kandırmaya yönelik bir politikayla gelirseniz kendinizi kandırırsınız. İnanıyorum ki güçlü bir direnişi gösterdiğimiz zaman bizi yok etmek isteyenler geri adım atmak zorunda kalırlar. Herkes iradesine sahip çıksın mesele bana ve Devrim arkadaşımıza sahip çıkmak değil iradeye sahip çıkmaktır. Herkesten iradesine sahip çıkmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.