İzmir’in kadın milletvekilleri kadının siyasetteki yerini konuştu

  • 17:21 22 Şubat 2025
  • Güncel
İZMİR - Oy ve Ötesi girişimi ile düzenlenen Kadının siyasetteki yerinin artırılmasına yönelik panelde İzmir’in kadın milletvekilleri kadının eşit temsili için birlikte mücadele vurgusunda bulunuldu.
 
Oy ve Ötesi Derneği'nin organizatörlüğünde "Kadınların siyasetteki katılımının güçlendirilmesi ve artırılması" konulu, Kanada işbirliği ile 8 ilde gerçekleştirilen paneller dizisinin İzmir ayağı İzmir Devlet Opera ve Balesi Elhamra Sahnesinde gerçekleşti. Panele Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, DEVA Partisi İzmir Milletvekili Sevda Kaya Ösen, Karabağlar Belediye Başkanı Emine Helil İnay Kınay ve önceki dönem TİP İzmir Milletvekili adayı Sena Yazıbağlı Selanik panelist olarak katıldı. Moderatörlüğü ise dernek adına Sinem Şahbaz gerçekleştirdi.
 
‘Kadın her yerde ama yönetimlerde yok’
 
İlk söz verilen Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay, kadınların Türkiye’de 100 yıl aldığı haklara rağmen bugün hala varlığını ispatlamaya çalıştığını, erkek dünyası içinde var olmaya çalıştığını belirterek, İzmir’de de 9 belediye başkanının kadın olduğunu ifade etti. Karabağlar İlçesinin Türkiye’nin her yerinden göç aldığını, kadınların çarpık kentleşmeden en olumsuz şekilde etkilenenler olduğunu ifade eden Helil İnay Kınay, “Belediye başkan adayı olarak açıklandığında Karabağlar’da kadın başkan olur mu, kazanamaz dendi. Nereden geldiğinize değil cinsiyet olarak bakılıyor. Buna rağmen aday oldum ve süreci yürüterek başkan oldum. Geldiğimiz noktada Karabağlar özelinde aile olduk. Yerelde kadının rolü pek çok. ‘Kadının eli değecek’ dedik ama esnaflar, sokakta işi yapanlar zaten kadındı ama sözü söyleyen yöneten erkek. Eril siyaset dili içinde yine yaptığımız işle değil biraz farklı bir dille siyaset mücadelesi içindeyiz. Ben kadınların daha başarılı olacağına inanıyorum” dedi.
 
‘İktidar kadını ev içinde tanımlayan görüşü empoze etmeye çalışıyor’
 
Ardından söz alan CHP’li milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Meclis'te kadın temsilinin utanç verici seviyede olduğunu belirterek hem sivil toplum kuruluşlarının hem de siyasetçilerin temsilin artırılması için mücadele verdiğini söyledi. Geçmişte kadınların milletvekili olamadığını, kadınları temsilen erkek milletvekillerini seçildiğini hatırlatan Sevda Erdan Kılıç, “Bugün de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Komisyonun başkanı erkek. Bizim en çok eleştirdiğimiz bu tutum. Oradaki ahlaki çöküşün olağanlaştırıldığı programın sunucusu Zahide Yetiş’i davet etti. Bu anlayışı kırmak gerekiyor. Eşit yurttaşlık anlayışını oluşturmak gerekiyor. Kadını daha da aşağıya çekmeye çalışan, şiddeti olağanlaştıran bir iktidar var karşımızda. Bu yıl aile yılı ilan edildi. Asıl hedef kadın çalışmasın, siyasete girmesin, çalışma alanlarında bulunmasın eve kapansın, çocuk doğursun. Bir tarafta aile yılı diyen iktidar var, diğer tarafta kadınlar ve çocukları öldürüyor. Geçen yıl 46 çocuk annesinin yanında katledilmiş, aslında bir taraftan aile katlediliyor. Kadın evin işini yapar diyen, hala bunu empoze etmek isteyen iktidar var. Buna karşı kadınlar amasız fakatsız bir araya gelmeli. Birlikte güçlü olduğumuza inanmalıyız” sözlerine yer verdi.
 
‘Muhalefet partilerinin kadınları bir araya gelmeli’
 
Siyasette kadınlar için konan kotaların var olmasının gerekli ancak aslında bir çeşit haksızlık olduğunu kaydeden Sevda Erdan Kılıç, “Neden kota uygulanmak zorunda kalınsın? Kadın dayanışmasını artırmalıyız. Bir çok konuda kadınlarla ortaklaşıyoruz ama muhalefet partileriyle genelde. Benzer inanca sahip iktidar partilerinin kadınları var ama erkeklerle benzer oylamalar kullanıyorlar. Muhalefetin kadın vekilleri daha çok bir araya gelmeli” ifadelerini kullandı.
 
‘DEM Parti kadın eşit temsilini mücadele ile sağladı’
 
Partisinde kota, pozitif ayrımcılık gibi kadınların siyasette yer alması tartışmalarını sadece kadınlarla gerçekleştirdiklerini ifade eden DEM Partili Milletvekili Burcugül Çubuk ise 1990’larda sosyalist kadınların haklarını güvence altına alma tartışmalarında erkeklerin muhalefetine karşı da mücadele ettiklerini dile getirdii. Önce yüzde 30 ile başlayan kota tartışmasının yüzde 50’lere çıkardıklarını, kadın organlarını ise kollar veya komisyonlar şeklinde değil meclisler şeklinde örgütlediklerini aktaran Burcugül Çubuk, “DEM Parti’de Kadın Meclisi parti meclisine denk gelir. Bu denklikte siyaset yapıyoruz. DEM Partiden önceki süreçte demokrat güçler Kürt Özgürlük Hareketinin yan yana geldi. Halkların Demokratik Kongresinde (HDK) bir araya geldik. HDK’ye kadın meclislerini tartıştık ve eşsözclüğe geçtik. HDK bir meclisler örgütüdür. Erkekler milletvekillerinin erkek olmasını savunurken aslında kendilerine yer açma çabasındaydı. En nihayetinde HDP de kadın dayanışmanın somutlaştı. Belediye eşbaşkanlığından, il örgütlerindeki eşbaşkanlığa kadar eşit temsiliyetin temsili için yerellerde de meclisler vardır. DEM Partinin kadın konferansı yapılır ve buradan meclise kadınlar seçeriz. Parti Meclisi (PM) kadınları da kadın meclisinden gider. Önemli bir kazanımdır. Kadınlar birbirini destekleyerek var olur. Kürt illerinde ön seçimler yaptık ve kadın ve erkekleri ayrı pusulalarda seçtik” diye kaydetti.
 
‘Kadını pasivize eden erkeklere yaptırım’
 
Parti içinde eğitim mekanizmaları bulunduğunu, kadını pasivize eden erkeklerin görevden alma, yoğunlaşma gibi uygulamalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Burcugül Çubuk, “Bunun hukuku seçim kanunu ile değil teamüllerle gerçekleştiriyoruz. Erkek denetimine kapalı kadın denetimine açık şekilde sağlıyoruz. Kadın politikaları kadınların hangi politikada olduğuna bakmaksızın her kadını etkiliyor” dedi.
 
‘Kadın varlığı temsil edilmeli’
 
1990’larda bir kadın başbakan ve İçişleri Bakanı'nın bulunduğunu ancak politika yapan kadının bulunmadığını ifade eden Burcugül Çubuk, “Onlar kadın olarak siyaset yapmadılar. Birlikte geldikleri siyasetin bütün özelliği ile erkek politikalarına devam ettiler. Sırf kadın diye kadınları temsil etmek zorunda değil. Biz aynı zamanda kadın siyaseti yapmaya çalışıyoruz. İstanbul Sözleşmesi mecliste birleştirdi, sokakta da birleştirdi ama yetersizdi. Bazen çok temsili kalıyoruz. Sokağa çıktığımız halimiz çok geri. Kadının kendi varlığını temsil etmesi çok önemli” diye belirtti.
 
‘Kadınlar birbirine karşı kesin yargılarla bir arada olmamalı’
 
Kadınların birbiriyle kesin yargılar ve perdelerle bir arada olmaması gerektiğini vurgulayan Burcugül Çubuk, “Patriarka bizi her yerde vurmaya çalışıyor. Kapitalizm işçi sınıfını parçalarken patriarka kadınları bölüyor. Kadın dayanışması soyut bir söz olarak bırakılmamalı. Kendi örgütlerimizde de kadın mekanizması ve kadın örgütlerimizle bunu sağlayabilmeliyiz. Kadın örgütleri bizim olduğumuz her yerde var ve kendimizi güçlendirdiğimiz ilerlediğimiz yerlerdir. Fermuar sisteminin uygulandığı 75 belediye var, hepsinde eşbakanlar var. Eşbaşkanlık resmi rakamlarda yer almayabilir ama her yerde eşbaşkan olarak resmi adayın kim olduğu ile ilgilenmiyoruz” diye konuştu.
 
‘Kadın siyasetçi yetiştiren programlar çok kıymetli’
 
Cinsiyet eşitliği vurgusuyla anılan İzmir’de daha önce kadın il başkanı olmadığını belirten Deva Partisi Milletvekili Sevda Kaya Ösen, Meclis'te partinin sert bir uygulama ile kadınları seçtiklerini, il başkanı erkek olsa bile kotayı sağlamadığı sürece onaylanmadığını ifade etti. Kurucu başkan olarak ,ilçe başkanı teklifini erkekler reddetmezken kadınların çok azının kabul ettiğini dile getiren Sevda Kaya Ösen, “Kadınların yüreklendirilmeye ihtiyacı var. Oysa girdikten sonra çok başarılı oldular. Bir çok yerde kadın aday bulamıyorlar. Erkeklerin sebat etme durumu daha fazla ama kadınlar olarak çabuk vazgeçiyoruz. Kadın siyasetçi yetiştiren programlar bu nedenle çok kıymetli. Burada yetişen kadınlar daha sonra yönetici oluyor” dedi.
 
‘Kadın kolları uygulaması yetersiz’
 
Başarısız erkek milletvekilleri anılmazken kadınların ise başarısız olmak gibi lüksleri olmadığını ifade eden Sevda Kaya Ösen, partilerin kadın politikacılar yetiştirmek için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini dile getirdi. Sevda Kaya Ösen, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Ben kadın kollarına sıcak bakmıyorum. DEM Parti hariç. Çünkü kadın kolları komisyonlarda kadınlara ‘siz burada takılın’ deniyor. 10-11 kişilik ilçe teşkilatında en az 3 kişi kadın 2 genç olmak zorunda. Bir kadar asla 10 erkek tarafından verilmemeli. Bu sayede bir çok kadın ve genç siyasete atıldı. Bu nedenle bir çok partili kadın ve gençleri siyasete sokulmak zorunda kalındı. Kadın il başkanları konusunda sadece 11 ilde başarılı olabildik. Ama diğer alanlarda tutturuldu.”
 
‘Gerçek anlamda kadın bakışına sahip kadınlar siyaset yapmalı’
 
Son olarak söz alan TİP 28 Dönem Milletvekili Adayı Sena Yazıbağlı Selanik ise kadının siyasette niteliksel olarak da yerinin önemli olduğunu söyleyerek eril siyasetin eril dilini sahiplenen kadınların değil gerçek anlamda kadın bakış açısıyla mücadele vermek gerektiğine vurguda bulundu. Sena Yazıbağlı Selanik, “AKP ve MHP’nin milliyetçi siyaset yürüttüğünü biliyoruz. Bu kadar milliyetçi bakış açısı içinde Meral Akşener takdir edilmişti ancak 90’lar döneminde İçişleri Bakanlığı yaptığını da biliyoruz” dedi.
 
‘Yerellerde daha fazla kreş ve bakım evleri olmalı’
 
Yerellerde daha fazla kreş ve bakımevi olmasının kadınların siyasette ve iş hayatında var olması için önemli olduğunu belirten Sena yazıbağlı Selanik, 2911 Toplantı gösteri yürüyüşleri kanunu ve TCK 302’den hakaretle yargılandığını, kadınların siyasette yer alamamasının bir nedeninin de bunlar olduğunu kaydetti. Sena Yazıbağlı Selanik, “Tutukluluk bir cezalandırma aracı olarak kullanılıyor. 6284 de korumuyor. İstanbul Sözleşmesinden çıkılması ile erkeklere mesaj verildi. ‘Ailenin reisi sensin’ dendi. Mikro aile mikro devlet demek. Bu yıl aile yılı ile diye ilan edildi. Oysa aileden anlanan şey nedir? Kayyıma karşı da İzmir’de de farklı konularda en hızlı refleksi kadınlar gösteriyor. Bu anlamda kadınların daha fazla siyasetin içinde olması için mahalle meclislerinde örgütlenmesi gerektiğini” diye konuştu.
 
Panel soru ve cevaplarla devam etti.