
İnsanın varoluşsal gerçeği: Anadil
- 09:05 14 Mayıs 2025
- Kültür Sanat
RIHA – Kürtlerin ana dilinde eğitim görmesinin önemine değinen Eğitim Sen Riha Şube Eşbaşkanı Özlem Ulutaş Şengül, “Ana dil insanın varoluşudur” dedi.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, bireyin anadilinde eğitim almasını en temel insan hakkı olarak görüyor. Ancak Türkiye’de Kürtlere yönelik asimilasyon ve inkâr politikaları devam ederken, bu politikalara karşı siyasi partiler ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ana dilde eğitim başta olmak üzere Kürtçenin resmî dil olmasına yönelik çalışmaları her geçen gün daha da yaygın hâle geliyor.
Kendi anadilinde eğitim alamayan öğrencilerin yaşadığı sorunlar ve anadilde eğitimin önemine dair Eğitim ve Bilişim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Riha Şube Eşbaşkanı Özlem Ulutaş Şengül değerlendirmelerde bulundu.
‘Dil kişinin özüdür’
Özlem Ulutaş Şengül, çocukların ana dilinde eğitim almasının önemini vurgulayarak, “Ana dil bir insanın varoluşudur. Yaşama baktığı penceredir, kendini ifade ettiği, var ettiği alandır, kişinin özüdür. Okula yeni başlayan çocukların Türkçe bilmemeleri, akranlarından daha dezavantajlı durumda kalmalarına neden oluyor. Kendini bile ifade edemedikleri bir dilde eğitim görmeye zorlanıyorlar. Bundan kaynaklı sosyal, akademik ve psikolojik olarak akranlarından geri kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Ana dili özgürleştirelim’
Dilin konuşulması noktasındaki engellerin kaldırılması gerektiğini belirten Özlem Ulutaş Şengül, anadilin toplum içerisinde yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Özlem Ulutaş Şengül, “Dilin kullanımı toplum içerisinde artırılmalı. Evde, okulda, işyerlerinde olabildiğince insanlar kendi ana dillerini kullanabilmeli. Bu noktada insanlar teşvik edilip bilinçlendirilmeli. Dijital ortamda içerikler oluşturulabilmelidir. Olabildiğince insanın sosyal yaşamına ana diliyle ilgili materyaller konularak dilin daha fazla kişi tarafından öğrenilmesi ve bilinçli olarak kullanılması sağlanabilir” dedi.
Anadilin kullanılmasının önemi
Devletin Kürtlere dayattığı asimilasyon politikaları sonucunda çocukların okulda, sosyal yaşamda anadilini konuşamadığına dikkat çeken Özlem Ulutaş Şengül, “Özellikle köyden kente göçlerde; görsel ve sanal medyada kendi anadilleri yerine Türkçe kullanılmasından dolayı çocuklar kendi dillerini öğrenmekte ve konuşmakta zorlanıyorlar. Kimi çocuklar kısmen, kimisi ise hiç anadillerini öğrenemiyor, kullanamıyor. Bu da çocukları asimilasyonla karşı karşıya bırakıyor. Aynı zamanda yazılı edebiyatta eserlerin yetersizliği, kanallarda, dijital platformlarda Kürtçe yayınların az olması da dilin günlük kullanımını azaltıyor” ifadelerini kullandı.
Dilin yaşatılması için yapılması gereken çalışmalara değinen Özlem Ulutaş Şengül, devletin bu noktada adım atması ve anayasal düzlemde de hakların tanınması gerektiğine dikkat çekti. Özlem Ulutaş Şengül, “Yasal bir statüde güvence altına alınmalı ki yok olma tehdidine maruz kalmasın” diye konuştu.