HDK Lozan panelinde yeni yaşamı tartışacak
- 09:07 28 Temmuz 2023
- Güncel
Marta Sömek
İSTANBUL - Lozan’ın 100’üncü yılı kapsamında 30 Temmuz’da gerçekleştirecekleri, “Yüzüncü Yılında Lozan: Muhasebe ve İmkan” başlıklı panel ile bir arada yaşama umudunun yeşertilip örgütlenmesini tartışacaklarını belirten HDK İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Nazlı Buket Yazıcı, tüm halkları kendilerini ifade edebilmeleri için panele davet etti.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının 100’üncü yılında, “Yüzüncü Yılında Lozan: Muhasebe ve İmkan” başlıklı panel gerçekleştirecek. 30 Temmuz’da Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacak olan panel, iki oturum şeklinde gerçekleşecek. Her kesimden çok sayıda kişinin katılacağı panelde, iki oturumda konuşmacıların sunumları ve yarım saatlik soru-cevap bölümü olacak. Panelde, 100 yılda Türkiye’de yaşayan farklı kimlikler ile kültürlerin maruz kaldığı inkar politikaları ve tahribatlar tartışılarak, ayrımcılığın teşhiri, uluslararası güçlerin bu süreçteki rolleri ile çıkarları ve kimlikler ile kültürler arasındaki ortak mücadele hatlarını örmenin yolları ele alınacak.
Oturumlar ve konuşmacılar
Panel, saat 10.30’da HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir’in açılış konuşması ile başlayacak. Ardından Nazlı Buket Yazıcı’nın moderatörlüğünü yapacağı “Lozan’ın Yüzyılı” başlıklı ilk oturuma başlanılacak. Bu oturumda tarih öğretmeni ve siyasetçi Mutlu Öztürk, “Yüzüncü Yılında Lozan Gerçeği”, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Emran Emekçi “Lozan’ın Yüzüncü Yılında Kürtler”, AGOS gazetesi Ermenice editörü Pakrat Estukyan “Lozan’ın Yüzüncü Yılında Azınlıklar”, tarih araştırmacısı, gazeteci ve yazar Erdoğan Aydın ise “Anayasal yansımasıyla Lozan’ın öncesi ve sonrası” başlıkları ile konuşma gerçekleştirecek.
Azınlıklardan kadınlara çok sayıda konu
14.00 - 17.30 saatleri arasında ise “Ortak Geleceğin İmkanları” başlıklı ikinci oturum gerçekleştirilecek. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM) Elif Bulut’un moderatörlüğünü yapacağı bu oturumda da siyasetçi ve öğretim üyesi Baskın Oran “Sevr'le mukayeseli olarak Lozan'ın genel niteliği ve Kürtler ile Ermeniler hakkındaki hükümleri”, yazar Rojda Yıldız “Ulus-Devletin Ötesine Geçmek: Lozan ve Kadınlar”, yazar Osman Tiftikçi de “İkinci Yüzyılda Nasıl Bir Cumhuriyet?” başlıklarıyla konuşma yapacak. Panel, soru-cevap bölümünün ardından son bulacak.
HDK İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü ve ilk oturumun moderatörlüğünü yapacak Nazlı Buket Yazıcı, panellerinin amaç ve mesajına dair değerlendirmelerde bulundu.
Lozan ve 100 yıllık devlet gerçekliği…
Lozan’ın, devletin kurucu kodlarının konuşulduğu ve imzalandığı bir anlaşma olduğunu belirten Nazlı, “Lozan Anlaşması'nın 100’üncü yılında bizim için önemli olan bir 100 yıllık devlet gerçekliği var. Ve bu kurucu kodları anlayabilmek, bugünkü mücadelemizi daha sağlıklı yürütebilmek açısından bizler ve HDK için önemli” dedi. Lozan'ın imzalandığı süreci tartışmanın da önem taşıdığını ifade eden Nazlı, şunları kaydetti: “Birinci paylaşım savaşının olduğu, emperyal devletlerin kendi içerisinde bir krizin yaşandığı kapitalist üretim ilişkilerinden kaynaklı yeni imparatorluklar çağının sonlandığı, ezilen halkların ve ulusların bağımsızlık mücadelesi verdiği bir çağda Lozan Anlaşması imzalanıyor. Bu bağlamda devletin de Türk devletinin de kurucu kodlarının tartışıldığı bir yer. Lozan sürecine gittiğimiz zaman şunu görebiliyoruz, tartışmaların başladığı, masanın kurulduğu bir zamanda bir kesintiye uğruyor Lozan Anlaşması. Ve burada erken cumhuriyet bir kongre gerçekleştiriyor. İzmir İktisat Kongresi. Burada emperyal devletlere ülkedeki üretim ilişkilerinin kapitalist üretim ilişkileri olacağı deklare ediliyor.
İnkar ve asimilasyon 100 yıldır sürüyor
Bunun güvencesi veriliyor. Daha sonrasında anlaşma masası tekrar kuruluyor ve bir anlaşma metni imzalanıyor. Anlaşma metninin içeriğine baktığımız zaman Ermeniler, Rumlar, Süryanilerin azınlık olarak haklarının tanınması gündemleşirken, Kürtler açısından büyük bir ortada bırakılma durumu söz konusu. Çünkü ‘Kürt, Türk birdir’ diyerek gidiyorlar, anlaşma imzalıyorlar. Bu da aslında Kürt halkının tarih sahnesinden silinmesi noktasında önemli bir adım olarak görülüyor bizler açısından. Bu noktada Lozan Anlaşması inkarın, asimilasyonun resmileştiği, bunun tartışıldığı ve bizler için de buna karşı mücadele edilmesi gereken önemli bir noktada duruyor diyebiliriz. Lozan Anlaşması imzalanırken aslında kurucu kod diye bahsettiğiniz ‘Türk ve Sünni’nin ön plana çıkarıldığı, kendisi gibi olmayan herkesin de baskı, zor ve zulümle ötekileştirildiği ya da asimile edildiği bir devlet biçimi açığa çıktı. Ve bu 100 yıldır aynı biçimiyle devam ediyor.”
Panel teması yeni yaşamın örgütlenmesi
Halklar için önemli ve umut vaat edici noktanın ise 100 yıldır tüm halkların direnmeye, kendi kimliklerini korumaya ve var olmaya devam ettiğini vurgulayan Nazlı, “Bir kültür geliştirmeye devam ediyorlar. HDK de tüm bu farklılıkların, tüm toplumsal kesimlerin bir arada yaşama mücadelesini veren, yeni yaşamı örgütlemeye çalışan bir kongre fikriyatı olarak ortaya çıktı. O yüzden Lozan'ın bizlere dayattığına karşı, birlikte yaşamanın adımını atmak anlamıyla bizim için bu panel önemli” sözleriyle panelin önemini ifade etti. Panelde Lozan ve sonrasında azınlık halklardan Kürt halkına kadar neler yaşandığı ve anayasal olarak nasıl bir anlam taşıdığına dair birçok konunun tartışılacağının bilgisini veren Nazlı, “Bir diğer önemli nokta da adı hiç geçmeyen kadının Lozan Anlaşması'nda nerede bulunduğunu tartışacağız. İlk oturumda tartışacağımız nokta tarihsel gerçekliği, ikinci oturumda da bizlerin yapmak istediği, bir arada yaşama umudunu nasıl yeşertebileceğimiz, bir arada yaşama denklemlerini nasıl kurabileceğimizi tartışacağız” sözlerini kullandı.
Eşit ve birlikte yaşama zemini tartışılacak
Bir diğer önemli noktanın da Lozan'daki hakların tartışılması olacağını paylaşan Nazlı, “Konunun öznesi haklar orada yoktu. Ama HDK’nin yapacağı panelde, konunun öznesi halkların ve temsilcilerinin olacağı bir tartışma zemini kurmaya çalışıyoruz” dedi. Nazlı, “Şu önemli, bugün yaşadığımız inkar, baskı ve asimilasyon politikalarının yalnızca AKP-MHP faşizmiyle sınırlı olmadığı, bunun devletin kurucu kodu olduğu, tarihsel bir bütünlüğünün olduğunu görmek ve bu panelden aslında bu bilinçle çıkmak bizler açısından önemli. Ki mücadele zeminimizin de aynı bütünlükte ilerlemesi gerektiği açığa çıkacaktır. Bir diğer nokta da birlikte yaşama, eşit, adil ve sömürü ilişkilerinin sonlandığı bir toplumu kurabilmek açısından bu tartışma zeminini yaratmak yine bizler için önemli” şeklinde konuştu.
Her kesime katılım çağrısı
HDK zemininde, tüm halkların kendi kimlikleri ve kültürleriyle asimilasyon politikalarına karşı farklılıklarıyla adil bir düzende yaşayabileceği bir toplumu açığa çıkartmak için meclisleşme çağrısının yapıldığını dile getiren Nazlı, “Bu bağlamda açıklanacak sonuç bildirgesinde de bunlar üzerinden toplumsal alana bir mücadele çağrısı yapılacaktır Lozan gerçekliğine karşı” ifadelerini kullandı. Panelin konuşmacıları ve başlıkları kadar panele katılan kesimlerin de önemli olduğuna vurgu yapan Nazlı, “Kendi kürsülerinde kendilerini ifade edebilecekleri soru, cevap ve katkı alanı da olacak. Bu bağlamda Türkiye'de ve coğrafyada yaşayan tüm toplumsal kesimlerin kendisini Lozan Anlaşması'nda nerede gördüğünü ifade edebilecekleri panelimize davet ediyoruz. Katılımları bizi güçlendirecektir” diyerek herkesi panele katılmaya çağırdı.