‘Dünya Barış Günü’nde Önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz’

  • 09:01 31 Ağustos 2023
  • Güncel
 
Mîdye Miqted
 
HELEB - 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün gelmesiyle birlikte PKK lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne yönelik taleplerini yineleyen Helepli kadınlar, "Dünya Barış Günü'nün gelmesiyle birlikte Önderimizin özgürlüğünü istiyoruz" dedi.
 
İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan 30 ayı aşkın süredir herhangi bir haber alınamıyor. Avukatları ve ailesinin yaptığı görüş başvurularına yanıt verilmezken, bu duruma dönük demokratik kamuoyunun tepkileri de devam ediyor. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün yaklaşmasıyla harekete geçen kadınlar, barışın toplumsal önemine oldukça değer veren ve bu konuda ortaya koyduğu fikirleriyle dünya halklarına öncülük yapan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün derhal sağlanması ve ağırlaştırılmış mutlak tecride son verilmesi telebiyle yürüttükleri eylem ve etkinliklerini sürdürüyor.
 
Şehit Gulê Selmo Komünü üyesi Zelixa Şeyq Qanber ve Heyat Şêxo, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle ajansımıza tecride ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Dünya neden sessiz’
 
Zelîxe Şêx Qanber, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın her zaman barış ve özgürlük istediğini belirterek, şunları söyledi: "Bugün dünya barışının sağlanması için çağrıda bulunan bir lideri tutsak etmek ve ağır bir tecrit uygulamak hiçbir devlet ve örgütün hakkı değildir. Özellikle dünya barışı için ilan edilen 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün gelmesiyle birlikte bugün tüm devletler Önderliğe yapılan haksızlığa sessiz kalıyor. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride bütün dünya neden sessiz? Dünya Barış Günü, tüm insanlar içindir ama Önderliğimizin özgürlüğünü isteyen ve bunu gündemleştiren devlet ve uluslararası kurumlar yok."
 
'Önderliğimizden haber almak hakkımız’
 
Abdullah Öcalan'ın avukatı ve ailesiyle görüşme hakkının engellenmesine ilişkin konuşan Zelîxe, "İki yılı aşkın bir süredir Önderlikten hiçbir haber alınamıyor. Avukatları ve ailesinin görüşe gitmesi engelleniyor. Bu uygulamadan dolayı Önderliğin durumuyla ilgili bilgi alamıyoruz. Bugün avukatı ve ailesiyle görüşmek Önderliğin de hakkıdır, durumunu bilmek de bizim hakkımızdır" diye belitti.
 
‘Ezilen mazlum hakların özgürlüğünü istiyor’
 
Zelîxe, Abdullah Öcalan'ın tüm dünyanın barışı ve özgürlük için geliştirdiği düşüncelerine dikkat çekerek, "Önderimiz, barışçıl düşünce ve fikirleriyle, demokratik ulus projesini hayata geçirerek, tüm ulusların ve ezilen mazlum halkların özgürlüğünü istiyor. Sadece kendisi ve Kürt halkı için değil,  bugün kadının özgürleşerek kölelik zincirlerinden, iktidardan ve ataerkil zihniyetten kurtuluşu için geliştirdiği fikirleri tüm dünyaya yayılmıştır” dedi.
 
‘CPT görevini yerine getirmeli’
 
Zelîxe, CPT’ye yönelik yaptığı değerlendirme de, "Bizler, Önderliğin düşünce ve fikirleriyle kölelikten kurtulmuş bir halk olarak, başta Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi olmak üzere tüm insan hakları kuruluşlarına çağrımızı yapıyoruz. Bu tecridin kalkması ve Önderliğimizin fiziki özgürlüğünün sağlanması için CPT ve diğer ilgili kurumların görevlerini yerine getirmesi gerekiyor. Tecride karşı sert ve güçlü bir tutum alınmalı ve Önderliğimiz fiziki özgürlüğüne kavuşmalıdır” çağrısında bulundu.
 
‘Direnişimizi sürdüreceğiz’
 
Tecridi kırmak için uzun bir mücadele vereceklerini söyleyen Zelîxe, "Kadınlar olarak her zaman Önder Abdullah Öcalan'ın düşünce ve fikirlerinin takipçisi olacağız ve onun felsefesiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Önderliğimizi aramızda görene kadar direnişimizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
 
‘Uluslararası bir komplo ile hapsedildi’
 
Heyat Şeyko ise şunları söyledi: "Dünya Barış Günü yaklaşıyor. Önderliğimiz tüm halklar ve milletler için barışın kurucularından ve savunucularından biridir ancak bugün, uluslararası bir komployla dört duvar arasına hapsedilmiş durumda ve neredeyse üç yıldır kendisinden hiçbir haber alınamadı."
 
‘Önderimiz özgürleşene kadar durmayacağız’
 
Heyat, konuşmasının sonunda CPT’ye PKK Liderinin avukatı ve ailesinin görüşüne gitmesi konusunda üzerine düşen görevi yerine getirme çağrısında bulunarak, "Biz Önderliğin fikir ve düşünceleriyle kendimizi tanıyan kadınlar olarak, Önderliğin fikirleri ile mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz. Önderimiz özgürleşene kadar durmayacağız” ifadelerini kullandı.