İktidarın ‘af’ ile koruduğu faillere karşı mücadele kararlığı

  • 09:02 9 Eylül 2023
  • Güncel
 
Elfazi Toral 
 
İSTANBUL - “Af yasası” ile faillerin özel olarak ödüllendirildiğini ve adeta teşvik ettiğini vurgulayan EKA üyesi Delal Erol, “Bu yasanın failleri, kadın katliamlarını koruduğunu ve olası yeni katliamların da hem önünü açtığını söyleyebiliriz. Bu yasa ile birlikte failler ödüllendirilirken biz kadınlar ise güçlü mücadelemize devam edeceğiz. Devletin bu politikalarını boşa çıkarıp, eşit ve özgür olduğumuz bir toplumu yaratacağız” sözleriyle seslendi.
 
AKP-MHP iktidarının kadına düşmanı politikaları devam ederken, her gün en az 3 kadın katlediliyor. Yine erkek-devlet-yargı üçgeninde failler cezasızlık politikalarıyla ödüllendirilirken, kadınlar ve çocuklara dönük şiddet, taciz ve tecavüz olayları da hızla artmaya devam ediyor. Özsavunma kullanan ve mücadele yürüten kadınlar uzun yıllar hapis cezalarıyla yargılanırken, failler de kadın düşmanı iktidarın çıkardığı “Af yasası” ile cezaevlerinden çıkmaya başladı. Kovid - 19 izninde bulunan tutuklular için 15 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayınlanan 7456 sayılı yasanın 15’inci maddesinde yapılan düzenleme ile bir kısım izinlilerin denetimli serbestliğe ayrılmasına karar verilmişti. AKP-MHP iktidarı, çıkardığı yasa ile adli tutukluları serbest bırakırken siyasi ve hasta tutsaklar ise her geçen gün daha ağır bir tecride maruz bırakılıyor.
 
Emekçi Kadınlar (EKA) üyesi Delal Erol, torba yasaya ilişkin JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
 
Faillere özel ‘af!’
 
Yeni çıkarılan torba yasayla, faillere “iyi hal” indirimi uygulandığını söyleyen Delal, iktidarın failleri serbest bırakması için yasalara yeni maddeler eklediğini dile getirdi. Delal, “Her ne kadar Adalet Bakanı bu yasanın bir af olmadığını söylemiş olsa da biz incelediğimizde bir af olduğunu söyleyebiliriz.  Aslında bu yasa 31 Temmuz itibarı ile yürürlüğe girdi ve geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın Covid - 19 izinlerini uzatmasıyla birlikte 31 Temmuz’a kadar bu izinlerin uzamasıyla birlikte verilen süre dolmuştu. Ancak torba yasası içerisine getirilen madde ile denetim serbestliklerini 5 yıl veya daha az süre kalan kadın katillerinin ve çocuk istismarcılarının bu yasadan yararlanarak denetim serbestliğiyle ayrılması söz konusu oldu. Şimdi biz bu yasanın failleri, kadın katliamlarını koruduğunu ve olası yeni katliamlarının da önünü açtığını ve kapı araladığını söyleyebiliriz” yorumunu yaptı.
 
‘Katliamların önünü açan yasalardan güç alıyorlar!’
 
Af yasası ile birlikte kadınlar ve çocuklara yönelik saldırıların da artacağını paylaşan Delal, “Çünkü suçun toplumsal olduğunu biliyoruz. Hiçbir kadın katili, hiçbir fail erkek kendi kendine cesaret almıyor. Devletin çocuk ve kadın katliamlarının önünü açan ve devletin yasalarından güç alıyorlar. Fail erkekler devletin yasalarından besleniyor. Ve dolayısıyla yasaların kadınları korumakla yükümlü ve çocukların güvenliğini sağlamakla yükümlü olması gerekirken, devlet organlarının yetkili oldukları mercileri kadın düşmanı politikalarıyla uyguladıklarını açık bir şekilde gösteriyor. Kovid - 19 salgını, bütün dünyada büyük bir salgın ve buhranla başlamıştı. O süreçte devlet sağlık ve güvenlik adı altına adli tutukluları denetim serbestliği ile serbest bıraktı. Ve bu yasa infaz paketiyle çıkarıldı. Daha sonra baktık ki bu yasa hiçbir şekilde politik tutsaklara hiçbir şekilde uygulanmıyor ve kapsamıyor.  Bu da insan haklarına aykırı bir durumdur” sözleriyle faillere uygulanan ayrımcı politikayı ele aldı.
 
İktidar politikaları failleri teşvik ediyor!
 
Siyasi tutsakların birçok hak ihlaline maruz kaldığını ve tecrit altında tutulduğunu vurgulayan Delal, “Çünkü bahsettiğimiz cezaevi koşullarını en sert biçimde yaşayan hatta tecride mahkum edilen, iki yıl boyunca açık görüş hakları engellenen, telefon görüş hakları ellerinden alınan politik, devrimci tutsaklar cezaevinde bir yaşam mücadelesi veriyorken, insan haklarına aykırı bir şekilde sadece adli tutukluların bulunduğu cezaevlerinin açığa alma, açıktakileri de denetimli serbestlikle topluma geri salma biçiminde uyguladılar. Ve biz kadınlar ve çocuklar bunun bedelini çok ağır ödedik. Faillerin yarım bıraktığı işi tamamladı. Fail erkeler son iki yılda denetim ile serbest bırakılarak en az 15 kadın ve 3 çocuğu katletti. Yani kadın katilleri göz göre göre geliyor. Her kadın Türkiye ‘de yardım çığlıklarıyla öldürülüyor. Bununla ilgili defalarca kez tedbirlere başvuran ölüm tehlikesi olduğunu söyleyen, kaçmak isteyen ve yeni bir hayat kurmak isteyen kadınlar erkekler, babaları tarafından ve namus kavramı içerisinde bulunan erkekler tarafından katledildiler” diye konuştu. 
 
Güçlerini kadın mücadelesinden alıyorlar
 
Faillerin, işledikleri birçok adli suçla serbest bırakıldığını dile getiren Delal, “Bunları toplumun içerisine adeta bir canlı bomba gibi fırlatıyorlar. Tamamen kadın katliamlarının önünü açmak bu. Faillere cesaret vermek ve olası yeni katliamların kapısını arılamak olduğunu gösteriyor. Bugün devlet gerçekten kadın katliamlarının önünü açıyor. Bugün de devlet kadınlara, çocuklara karşı görevini yerine getirmiyor. Bilinçli olarak bunu yapıyor. Kadınları açık açık ölüme terk ediyorlar.  Biz bu politikaların tamamını reddediyoruz. Biz kadınlar bunların karşısında ne yapacağız? Kadın mücadelemizle bunu değiştireceğimizi biliyoruz. Bugün eğer yasalarıyla, kolluk kuvvetleriyle kadınları şiddet görmeye mecbur bırakıyorlarsa, bizim bunu aşabilecek gücümüz kadın mücadelemizden aldığımız güçtür. Biz bugün o güçle mücadeleye devam ediyoruz” sözlerini kullandı.
 
Yanıtları mücadele ile olacak
 
Bu politikaların tamamını boşa düşürecek, kadınların özgürlüğünü sağlayabilecek eşit ve özgür bir toplumu yaratacaklarının altını çizen Delal, “Dinamikleri oluşturmak için bir adım daha ileriye atıyoruz. Yaşasın kadın dayanışmamız” diyerek mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerinin vurgusunu yaptı.