Sarah Marcha: Kürt Kadın Hareketi bir model oluşturdu
- 09:02 4 Ekim 2023
- Güncel
Melek Avcı
ANKARA - Jineoloji Akademisi çalışmalarında yer alan Sarah Marcha, Jineoloji’ye ilişkin, “Dünya kadınlarının hayalleri Kurdistan’da Kürt Kadın Hareketi’nin mücadelesi ile bir model oluşturdu. Bu hem örgütlenme, hem kültürel hem de özgür eşyaşam konusunda geliştirildi ve bu bir gerçeklik. Ortaya çıkan yol bir umut olmuş durumda. Ancak bu sadece bir umut ve hayal de değil. Sisteme karşı bir gerçeklik oldu” dedi.
Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve Jineoloji Dergisi Editörü gazeteci Nagehan Akarsel, Güney Kurdistan’ın Silêmanî (Süleymaniye) kentinde evinin önünde uğradığı suikast sonucu 4 Ekim 2022’de katledildi. Birçok kadına ve akademisyene öncü olan Nagihan’ın bıraktığı çalışmalar üzerine kadınlar dünyanın dört bir yanında Jineoloji’yi okumaya, yazmaya, çizmeye ve geliştirmeye devam ediyor.
Jineoloji Akademisi çalışmalarında yer alan Sarah Marcha, Nagihan’ın katledilişini ve temelde saldırının hedefinde olanın kim ve ne olduğuna ilişkin ajansımıza konuştu.
“Nagihan, sürekli olarak kendi tarihi ve kimliğinin izinde bir Kürt kadın olarak halkının, toprağının özgürleştirilmesi için mücadele etti. Mücadele tarihinden aldığı güçle özünü kimliğini kadınlarla paylaşıp bunu örgütlülüğün temeli yapıyordu ve tüm dünya kadınları ve özellikle de Avrupalı kadınlar için somut bir örnek ve ön açıcı bir aydınlanma idi.”
* Jineoloji bilimi ile ne zaman tanıştınız. Bu konu hakkındaki ilk izlenimiz ve duygunuz ne oldu?
2016 yılında Paris’te bir Jineoloji Konferansı gerçekleştirilmişti. Bende bu konferansa katıldım. O zaman Kadın Bilimi olarak tanımlanan Jineoloji’yi ilk kez tanımıştım. Aynı zamanda neden böyle bir bilime ihtiyaç var, kadın neden kendi tarihini tanımalı, köklerini bilmeli, ataerkil sistemi yıkmalı sorularının cevaplarını buldum ve alternatif bir tarzda düşünme, eylem geliştirme, örgütlenme ve gelişime ihtiyaç olduğunu Jineoloji ile tanıdım. Özellikle de Önderliğin felsefesini tanımaydı. Bu yüzden bu konferans benim için çok önemli ve anlamlıydı.
* Bildiğiniz gibi Jineoloji konusunda ciddi araştırmalar yapan Jineoloji Araştırmaları Merkezi üyesi Nagihan Akarsel Süleymaniye’de uğradığı bir suikast sonucu katledildi. Nagehan’ın yazılarını okuma ve araştırmalarını takip etme imkanınız oldu mu?
Nagihan arkadaşı bizzat tanıyanlardanım. Birçok kez kendisiyle farklı konulara ilişkin, hem tarih hem kadın bilimi üzerine tartışmalarımız oldu. Nagihan arkadaşla kadın bilinci, varlığı, Kurdistan hem de dünyadaki kadın mücadelesi üzerine tartışıyorduk. Ne yazık ki onun birçok yazısı Avrupa dillerine çevrilmedi ancak onun bir yazılarını kendim Fransızca’ya çevirdim. Demokratik Modernite Dergisi’nde Nagihan arkadaşın ulusal birlik için neden Kürt kadınları öncülük rolü oynamalı üzerine bir yazısı vardı. Çok etkilendim. Çünkü Nagihan, sürekli olarak kendi tarihi ve kimliğinin izinde bir Kürt kadın olarak halkının, toprağının özgürleştirilmesi için mücadele etti. Yine 5 bin yıllık erkek egemen sistem ve iktidarın Kürdistan’da Kürt kadınlar üzerindeki etkisine karşı mücadele etti. O gerçekten de burada kendi kimliğini görüyordu. Aynı zamanda bilinci, bir kadın olarak kadınları kucaklıyordu. Kürdistan’ın 4 parçasındaki sınırları kaldırarak, kadınları birleştirmek istiyordu. Kürt kadınların “xwebun” olarak Mezopotamya kadınlarının devrimini güçlendirmelerini, birbirlerinden ilham almalarını, yaşam ve mücadelelerini bilinçli bir şekilde geliştirmek ve dünya kadınları ile paylaşmalarını istiyordu. Nagihan, gerçekten de bu konuda bir rol ve misyon üstlenmişti. Gerçekten insan, Nagihan’ın yazdıklarından nasıl bir hayali olduğunu ne hissettiğini görebiliyordu. Mücadele tarihinden aldığı güçle özünü kimliğini kadınlarla paylaşıp bunu örgütlülüğün temeli yapıyordu ve tüm dünya kadınları ve özellikle de Avrupalı kadınlar için somut bir örnek ve ön açıcı bir aydınlanma idi
“Nagihan arkadaşın şehit edilmesi Kürt kadınların, Kürt halkının ulusal birliğine karşı öncülüğünün hedef alınmasıydı. İkincisi ise Kürt kadınların ‘xwebûn’ olması, örgütlenmesi, bilinçlenmesinin önünü almak içindi. Gelişen zihniyet ve bilinç devriminin önünü almaktı amaç."
* Bu suikast Nagihan şahsında Jineoloji ve kadınlara dönük bir saldırı olarak ele alındı. Siz bunu nasıl yorumlarsınız?
İnsan Nagihan’ın şehit edilmesini birçok yönüyle ele alabilir. Kuşkusuz öncelikle Kürt Kadın Hareketi’nin gücü hedef alındı. Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin bir öncüsü, tüm kadınların ve Ortadoğu halkları için öncü olan bir hareketin öncülüğü hedef alındı. Ki bu hareket, 50 yıllık mücadelenin bir sonucu olarak gelişen Jineoloji ile kadınlar kendini tanıdı, örgütledi, kapitalist sisteme karşı, işgalci sisteme karşı ideolojik mücadele veren büyük bir güç oldu. Bu yüzden de diyebiliriz ki Nagihan arkadaşın şehit edilmesi Kürt kadınların, Kürt halkının ulusal birliğine karşı öncülüğünün hedef alınmasıydı. İkincisi ise Kürt kadınların “xwebûn” olması, örgütlenmesi, bilinçlenmesinin önünü almak içindi. Gelişen zihniyet ve bilinç devriminin önünü almaktı amaç. Yine Nagihan, kişiliğinde Jineoloji’nin ruhunu temsil ediyordu. Bu kadar büyük özgürlük arayışı olan, tüm kadınları kucaklayan, her adımı ile yaratıcı olan bir kadındı. Bu yüzden diyebiliriz ki ondaki derinliği gördüler. Jineoloji’nin gücünü, Kürt Kadın Hareketi’nin gücünü, kadın devrimi projesinin Kurdistan’dan her yere yayıldığını gördüler ve bu yüzden bu saldırı oldu.
“Çoğu kez bilim özellikle de toplumsal bilim teorik olarak kalıyor. Ancak Jineoloji, pratiği, yaşam pratiği, değişimin pratiği, kişiliğin değişimi, zihniyet ve entelektüel devrimde hayati bir rol oynuyor. Önderlik ve Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin esas aldığı teori ve pratik Jineoloji’de bilimsel bir sistem oluşturuyor.”
* Devletli sistemlerin tarih ve bilim anlayışına baktığınız zaman Jineoloji’nin bir alternatif olduğunu söyleyebilir miyiz? Jineoloji tam olarak neye itiraz ediyor?
Kuşkusuz Jineoloji bir alternatif olarak yavaş yavaş, adım adım güçlü bir temel ile geliştiriliyor. 21’inci yüzyılda insan Jineoloji’nin kadın devrimi için bir cevap olduğunu görebilir. Biliyoruz ki kadın hareketlerinin, tarih boyunca özellikle de kapitalizm ve işgalciliğe karşı hep arayışları oldu. Yine devletçilik ve milliyetçiliğin etkisindeki pozitivist bilime eleştirileri vardı. Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası gelişmeler oldu ve net bir şekilde görüldü ki bu bilimsel gelişme kartı kadınların, doğanın sorunlarına çözüm olamıyor. Bu yüzden de toplumun arayışı daha da canlandı. Ancak eleştiri, erkek egemen sistemin tahlili, işgal ve iktidarın ele alınış biçimi hem tarihsel olarak hem de şimdi kadın özgürlüğü ve toplumsal özgürlük açısından çok eksik kalmıştı. Bu yüzden günümüzde Önderliğin önerisi ile gelişen Jineoloji alternatif bir cevap oldu. İnsanlığın arayışı artık bir şekil aldı. Ancak bu şekil de adım adım yine değişiyor ve zenginleşiyor, gittikçe kapsamlaşıyor. Bu yüzden de araştırma, tartışma, yoğunlaşma yaşıyor kadınlar. Jineoloji kendini geliştiriyor. Bu yüzden bir alternatif oluyor. Bu da çok önemli. Çoğu kez bilim özellikle de toplumsal bilim teorik olarak kalıyor. Ancak Jineoloji, pratiği, yaşam pratiği, değişimin pratiği, kişiliğin değişimi, zihniyet ve entelektüel devrimde hayati bir rol oynuyor. Bu tahlil ve bilinç buradan alınıyor. Paylaşıldığında birçok şeyi değiştirebilir. Önderlik ve Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin esas aldığı teori ve pratik Jineoloji’de bilimsel bir sistem oluşturuyor. Bu sistem sürekli kendisini geliştiriyor, değiştiriyor ve çok akışkan bir güç; .bilinç, fikir, eylem tüm bunlar da zaman ve mekana göre ahlaki ve politik ihtiyaçlara, kadın ve topluma hatta doğaya gerekli. Bu yüzden de böylesi devrimci bir bilim gerekli. Jineoloji bu açıdan cevap oldu.
“Avrupalı kadınlar, özellikle de kendileri olma arayışı olan kadınlar için yol açıyor. Jineoloji, tarihini, köklerini, toplumsal değerlerini, kadının ortaya çıkarttığı değerleri, bunları geliştirmeyi, yaşam tarzını, örgütlenme tarzını arayan Avrupalı kadınlar için bir enerji ve yeni güç olmuş durumda.”
* Ülkenizde yürütülen Jineoloji çalışmaları var mı? Kadınlar bundan nasıl etkileniyor?
Avrupa Jineoloji Komitesi üyesi olarak kuşkusuz insan Jineoloji’den etkileniyor. Öncelikli olarak çalışma Jineoloji’yi tanıma idi. Birbirini tanıma, farklı kadınların biraraya gelerek birbirini tanıması, farklı köken, dil, kültür ve tarihleri olan, farklı siyasi ve toplumsal hareketlerden kadınların bir araya gelişi şeklindeydi. Ancak şimdi enternasyonalist, Avrupalı kadınlar, kökenleri Avrupalı olmayan fakat toplumsal ve ailevi nedenlerden dolayı göç etmiş olan kadınlar var. Jineoloji onlar için yeni bir arayış başlattı. Hem sistemin şu an dayattıklarını ortaya çıkarıyor hem de var olan eksiklikleri ortaya çıkarıyor. Mevcut bilim, sol hareketler, feminist hareketler, ekolojik hareketler, anti faşist hareketler, işgal karşıtı hareketler, tarih boyu emek vermiş, düşünce ve pratik geliştiren ancak amaçları olan kadın ve halklar devrimine ulaşamayanları ele alıyor. Jineoloji bunların analizi için yeni bir yol açıyor. Avrupalı kadınlar, özellikle de kendileri olma arayışı olan kadınlar için yol açıyor. Jineoloji, tarihini, köklerini, toplumsal değerlerini, kadının ortaya çıkarttığı değerleri, bunları geliştirmeyi, yaşam tarzını, örgütlenme tarzını arayan Avrupalı kadınlar için bir enerji ve yeni güç olmuş durumda. Aynı zamanda bir mücadele de oluyor. Milliyetçilik, dincilik, ırkçılık, bilimciliğe karşı bir mücadele. Çünkü sistemin etkisi çok derin. Özellikle de kapitalizmin kalbi olan Avrupa’da. Tüm yaşam kapitalist, işgalci ve cinsiyetçi sisteme göre inşa edilmiş. Buna karşı analizle, arayışla yaratıcılıkla yeni bir yol açıyor.
“Jineoloji eski tarihi bir mücadelenin sonucu, önemli ve anlamlı bir tecrübe, aynı zamanda yeni bir başlangıç da. Demokratik Konfederalizm ile kadın devriminin gücünün sistemleşmesinin somut inşası gerekli.”
* Jineoloji kavram ilk defa 2008 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından “Özgürlük Sosyolojisi” kitabında kullanıldı. Sizce Abdullah Öcalan neden bir kadın bilimine ihtiyaç olduğunu söylüyor? Buna katılıyor musunuz?
Kuşkusuz Önderliğin Jineoloji önerisi bir umuttu. Özellikle de insanlık için. Hem Kurdistan, hem Ortadoğu ve dünya için bir cevaptı. Bu cevap da Jineoloji konsepti olarak ortaya çıkıyor. Bu yeni değil tamamlanmış da değil. Yeni değil çünkü 5 bin yıllık erkek egemen sisteme karşı bir tarihsel temeli var. Binlerce yıl insanlar kadın mücadelesi ve ana tanrıça kültürü temelinde kendini inşa etti. Özellikle de 50 yıldır da Kurdistan Kadın Özgürlük Hareketi’nin verdiği mücadele temelinde bu yürütülüyor. Bu da Jineoloji’nin yaşandığını, yaşamsallaştığını gösteriyor. Farklı şekilde adımlar atıldı ve bu bir konsept ortaya çıkardı. Bir pratikti, arayıştı. Şimdi bu temelde kadın bilimi ve yaşamı örgütleniyor. Yeni adımlar atılması gerekiyor. Bu yüzden de Jineoloji eski tarihi bir mücadelenin sonucu, önemli ve anlamlı bir tecrübe, aynı zamanda yeni bir başlangıç da. Demokratik Konfederalizm ile kadın devriminin gücünün sistemleşmesinin somut inşası gerekli.
“Bizler birçok hareket, kadın ve farklı halkları tanıyoruz. Ancak gerçekten de hem tarihsel derinlik hem de bakış açısında bu kadar kolektif yaklaşım, analiz ve derinliği göremiyoruz. Bu Kürt Kadın Hareketi’nin büyük bedeller verilerek ortaya çıkan paradigma, örgütlülük ve eylemsellik sayesinde ortaya çıktı.”
* Jineoloji, Kürt Kadın Hareketi’nin gündemine alarak dünyaya tanıttığı ve yaydığı bir bilim oldu. Kürt Kadın Hareketi’nin dünya kadın hareketleri mücadelesindeki yeri ve katkılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kurdistan Kadın Özgürlük Hareketi, Jineoloji’nin temeli. Jineoloji’yi insan köklerinden koparamayız. Bu bilim kendi kökleri üzerine yeşerdi. Kurdistan Kadın Hareketi öncüdür dediğimizde bu sadece sembolik olarak görülmemeli. Pratik, düşünsel, eylemsel ve bilinç açısından Kürt kadınların 50 yıllık mücadelesi sonucu bu oluştu. Bizler birçok hareket, kadın ve farklı halkları tanıyoruz. Ancak gerçekten de hem tarihsel derinlik hem de bakış açısında bu kadar kolektif yaklaşım, analiz ve derinliği göremiyoruz. Bu Kürt Kadın Hareketi’nin büyük bedeller verilerek ortaya çıkan paradigma, örgütlülük ve eylemsellik sayesinde ortaya çıktı. Bu yüzden Kurdistan Kadın Hareketi’ne saldırı oluyor. Bu saldırılar sonucu Nagihan arkadaş şehit edildi. Bunlar ideolojik saldırılar. Bilinçli saldırılar ve bu şekilde kadınların iradesini kırmak istiyorlar. Çünkü dünya kadınlarının hayalleri Kurdistan’da Kürt Kadın Hareketi’nin mücadelesi ile bir model oluşturdu. Bu hem örgütlenme, hem kültürel hem de özgür eşyaşam konusunda geliştirildi ve bu bir gerçeklik. Ortaya çıkan yol bir umut olmuş durumda. Ancak bu sadece bir umut ve hayal de değil. Bir gerçeklik oldu, sisteme karşı bir gerçeklik oldu. Sistem bu yüzden saldırıyor. Buna karşı Kürt Kadın Hareketi’nin duruşu da kadınlar ve dünya halkları için bir örnek oluyor, ders oluyor. Bunlar paylaşıldığında, farklı kadınların tecrübeleri, deneyimleri paylaşıldığında tanındığında da kadın daha da güçleniyor. Kuşkusuz Kürt Kadın Hareketi’nin rolü bu süreçte esas ve ayna. Kürt ve dünya kadınlarının birliği için, kadın devriminin kazanımlarını korumak gerek. Bu kadınların ve hakların birliğini korumak için bizim hepimizin sorumluluğu ve görevi.