‘Sistem, eşbaşkanlığı bir tehdit olarak görüyor’

  • 09:09 18 Ekim 2023
  • Güncel
 
AMED - Kayyım atamalarının amacına ve yerel yönetimlerin önemine dikkat çeken Farqîn Belediye Eşbaşkanı Naşide Toprak, sistemin eşbaşkanlığı bir tehdit olarak gördüğünü belirtirken, tüm kimlikleri kapsayan yerel yönetim modelinin hedef alındığını vurguladı.
 
AKP’nin 2016 yılında gerçekleşen darbe girişimini fırsat bilerek yoğunlaştırdığı baskı ve saldırılardan biri de kayyım atamaları şeklinde oldu. Kurdistan kentlerinde Barış ve Demokrasi Partisi (DBP) yönetimindeki 96 belediyeye kayyım atayan AKP, aynı tutumunu 2019 yerel seçimlerinden sonra da sürdürdü. Ağustos 2019 itibariyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere kayyımlar atandı. Kurdistan’da 2016 ve 2019 yıllarında belediyelere atanan kayyımlara, yol açtıkları sorunlara dair Amed’de yerine kayyım atanan Farqîn (Silvan)  Belediye Eşbaşkanı Naşide Toprak, değerlendirmelerde bulundu.
 
Tüm kimlikleri kapsayan yönetim modeli
 
AKP’nin ihraçlar, işten çıkarmalar, belediyelere kayyım atamaları, kültür-dil alanına ve kadınlara saldırılar şeklinde baskı araçları kullandığını söyleyen Naşide, 2016 yılında DBP yöntemindeki belediyelere atanan kayyımlardan sonra AKP’nin direkt belediye eşbaşkanlarını tutukladığını hatırlattı. Belediyelere kayyım atanmadan önce Kurdistan’da çok dilliliği, farklı kültürleri, ötekileştirilen herkesi kapsayan bir yerel yönetim politikası izlendiğini dile getiren Naşide, “Bu örgütleme ağı, toplumun politik ve ahlaki değerlerini yansıtan ve ötekileştirilen her kesimin kendini daha özgürce ifade edebildiği bir sistem olarak örülüyordu aslında” dedi.
 
‘Eşbaşkanlık, onlar için bir tehditti’
 
“Bütün ötekileştirilen kesimlerin eşbaşkanlık sistemiyle kendini örgütleyebildiği, topluma sirayet edebildiği, kendini özgürce ifade edebildiği bir toplum yaratmanın verdiği güçle açığa çıkan o öğütlenme ağına sistem fazla göz yummadı” sözlerini kullanan Naşide, eşbaşkanlık sisteminin bir tehdit olarak görüldüğüne dikkat çekti. Eril zihniyetin kendini var edebilmesi için şiddete, kaosa, saldırılara başvurduğuna değinen Naşide, “Bunun da 2014 yılından bu yana giderek arttırdığı, giderek saldırganlaştığı, şiddetlendiği ve her alana yönelik gerçekleştiğini görüyoruz” vurgusu yaptı.
 
‘Saldırıları kayyım eliyle kurumsallaştırdılar’
 
İktidarın saldırılarının ilk olarak çok dilliliğe yöneldiğini kaydeden Naşide, “Kürtçe tabelalar belediyelerde indirildi. Kadın kurumları lağvedildi. Kadın politikaları daireleri, müdürlükleri ya kapandı ya da erkekler atandı. Halkın alanlarına topyekun bir saldırı gerçekleştirdiler ve bunu kayyımın eliyle kurumsallaştırdılar” şeklinde konuştu. Naşide yurttaşların, “Kayyımlarla yönetilen belediyeler alanlarda değil” sözünü örnek göstererek yurttaşların belediye olarak karşılarında bir muhatap bulamadıklarını ekledi.
 
Belediyeler kadınların hizmetine açıldı
 
Yerel yönetimlerin halkla birebir ve halkın anında sorunlarını gören, taleplerini yerine getiren bir mekanizma şeklinde olduğunu aktaran Naşide, iktidarın ise belediyeleri eril zihniyetin erkek alanına dönüştürdüğü yerler olarak gördüğüne dikkat çekti. Eşbaşkanlık sistemiyle o algıyı kırdıklarını ifade eden Naşide, “Belediyelerin o dönem kadının çok rahat gidebildiği, artık o kapıdan gidip kendi sorunlarına çözüm bulabildiği, muhatap olarak kendini çok rahat ifade edebildiği, kadının eve kapandığı bir dönemde anlatamadığı sorunlarını artık belediyeler sayesinde rahatlıkla dile getirebildiği, kadın müdürlükleri, daire başkanlıkları adı altında gidip kendilerine muhatap bulabildikleri ve o egemen eril zihniyetin kırıldığı erkek alanından çıkardığımız bir alana dönüştürdük” sözlerine yer verdi.
 
‘Belediyeler tüm insanlara sirayet etti’
 
Naşide, belediye eşbaşkanlığı döneminde yaşadığı bir olayı da anlattı: “Benim eşbaşkanlığını yaptığım dönemdeki belediyeye 40-50 kadar çocuk okuldan gelip örgütlü bir şekilde bize ‘Biz top sahası istiyoruz’ taleplerini dile getirdi. Bu sayede örgütlenme ağının çocuğa kadar indiğini görebildik. Bu çocukların örgütlenip bize taleplerini çekinmeden rahatça ifade edebilmesi beni umutlandıran bir durum olmuştu. Aslında belediyeler, yediden yetmişe tüm insanlara sirayet etti.”
 
‘Örgütlülüğümüzle irademize sahip çıkacağız’
 
31 Mart 2024’te yapılması beklenen yerel seçimler için çalışmalarına şimdiden başladıklarını ifade eden Naşide, “Başta kadınlar olarak bu seçimin öncüleriyiz diyoruz. Bu seçimde de biz kadınlar örgütlenerek 31 Mart’ta tüm alanlarda eşit temsiliyetle seçimlere hazırlanıyoruz. Çok güçlü bir şekilde yerel seçimlere Kürt halkı olarak eşbaşkanlık iddiamızla, eşit temsiliyetle, yerel yönetimleri tekrar Kürtlerin, Kürt halkının iradesine sahip çıkarak bir daha kayyımların yaşanmaması için bütün politikamızla, çalışmamızla, örgütlülüğümüzle ve halkımızla birlikte kadınlar öncülüğünde bunu durduracağız” dedi.