Gemlik Yürüyüşüne çağrı: Çözüm İmralı’da
- 09:01 11 Kasım 2023
- Güncel
Zelal Tunç
WAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit koşulları ve iletişimsizlik haline karşı 18 Kasım günü Gemlik’e yapılacak “Özgürlük Yürüşü”ne katılım çağrısı yapan kadınlar, “Çözüm İmralı’da” diye seslendi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatlarıyla 32 aydır görüştürülmezken, yapılan tüm başvurulara ise ya yanıt verilmiyor ya da “disiplin cezaları” öne sürülüyor. PKK Lideri’ne dönük kesintisiz iletişimsizlik ve mutlak tecrit haline karşı Kurdistan ve Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’daki ülkelerden de tepkiler yükselmeye devam ediyor. Kurdistan’da Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ve Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde 18 Kasım tarihinde Gemlik’e düzenlenecek “Özgürlük Yürüyüşü” dolayısıyla halk buluşmaları kitlesel katılımlarla sürüyor.
Wan’ın merkez ve dış ilçelerinde siyasetçilerin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla düzenlenen halk buluşmalarına kadınlar başta olmak üzere ilgi yoğundu. Wan’da bir düğün salonunda binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen buluşmaya katılan kadınlar, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve cezaevlerinde artan hak ihlallerine ilişkin ajansımıza konuştu.
‘Kürtler birlik olmalı’
Tutsak yakını Besra Demir, tecride karşı tepkisini dile getirirken şu çağrıda bulundu: “Önderliğimiz üzerindeki tecridin kalkmasını istiyoruz. Çocuklarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Kimsenin malında, mülkünde gözümüz yok. Biz huzur istiyoruz. Barış istiyoruz. Kürtler ağırlaştırılmış tecride karşı birlik olmalı.”
‘Tecridi kabul etmiyoruz’
Kürtlerin birlik olması gerektiğini vurgulayan Müyesser Ersayan ise, “Kürtler el ele verip bu tecridi kaldırmalı. Önderliğimiz serbest bırakılmalı. Tecrit, Kürtleri yok etmek için uygulanıyor. Tecridi kabul etmiyoruz. Önderliğimiz hiçbir zaman savaş istemedi. Biz kadınlar bugün önderlik sayesinde alanlardayız. Yok edilen Kürt halkı, bugün toprak altından yeniden hayat bulduysa önderlik sayesinde. Bugün önderliğimiz savaş istemiş olsaydı, cezaevinde olmazdı. Yaşasın önderliğimiz. Bugün bizim için 25 yıldır denizin ortasında tutsak edilmişse bizim de onun için canımızı vermemiz lazım. Bugün önderliğimiz olmasaydı burada olmazdık” ifadelerini kullandı.
‘Yeter artık önderliğimizden haber almak istiyoruz’
Tecridin yanı sıra tutsaklar üzerindeki baskılara değinen Aliye Karakaya da şu sözleri kullandı: “Kaç yıldır hiçbir haber alamıyoruz. Tutuklularımız hastaneye götürülmüyor. O da, her tutuklu gibi ailesi ile avukatıyla görüştürülsün. Yeter artık önderliğimizden bir haber almak istiyoruz.”
‘İmralı ile görüşmeler başlamadan demokrasiden söz edilemez’
“Tecridi kınıyorum” diyerek sözlerine başlayan Ayten Salgür, “Önderliğimiz üzerindeki tecrit, bugün tüm halklar üzerinde baskı politikasıyla devam ediyor. Türkiye nefes alamıyor. Bugün Kürtler, özgür bir şekilde sesini çıkaramıyor. Bugün irademize, önderliğimize sahip çıkmalıyız. Bıçak kemiğe dayandı. Artık yeter. Herkes sesini çıkarmalı. Kimse kendini kandırmasın, İmralı ile görüşmeler başlamadan hiç kimse özgürlükten, demokrasiden söz etmesin” diyerek, herkesi 18 Kasım’da Gemlik’e yapılacak yürüyüşe davet etti.