İSTANBUL - Binlerin katıldığı ve “Kazanmak İçin Yeniden HEDEP Yeniden İstanbul” şiarıyla gerçekleştirilen HEDEP İstanbul İl Örgütü’nün 2’nci Olağanüstü Kongresi’nde, “Güçlüyüz çünkü savaşa karşı barışı savunuyoruz. Güçlüyüz çünkü Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecridi kabul etmiyor, fiziki özgürlüğünü savunuyoruz” vurgusu öne çıktı.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul İl Örgütü, partilerinin Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları’nın da katılımıyla 2’nci Olağanüstü Kongresini, “Kazanmak İçin Yeniden HEDEP Yeniden İstanbul” şiarıyla Küçükçekmece’de bulunan Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştiriyor. Henüz erken saatlerde binlerce kişi, tüm coşku ve renkleriyle kongre salonunu hınca hınç doldurdu. Kongre salonuna iki farklı arama noktasından geçerek giren her kesimden binlerce kişi, ellerinde taşıdıkları HEDEP bayrakları ile kesk û sor û zer renkli şalları sallayarak coşkularını yansıttı.

 

Kadınlar zılgıtlarıyla geldi

 

Kongreye gelen yurttaşların büyük bir bölümünü ise kadınlar oluşturdu. Ulusal kıyafetleri ve mor şalları ile gelen kadınlar, “Jin jiyan azadî” sloganı ve zılgıtlar eşliğinde salona girdi. İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi üyeleri ile Adalet Nöbeti tutan anneler de zılgıtlar ve “Bijî berxwedana zindana” sloganı atarak kongre salonuna geldi. Bu esnada her kesim anneleri alkışlarla karşıladı.

 

Talepler pankartlarda!

 

HEDEP bayrakları ile donatılan kongre salonuna, “Jin Jiyan Azadî”, “Em ê Tecrîdê Bişkînin”, “Em Zarokên Roje ne Kî Dikare Me Tune Bike”, “Doğa Katliamına Son”, “Kürt Sorununa Demokratik Çözüm”, “Kayyım Rejimi Değil Halk İradesi”, “İş Cinayetlerine Ve Güvencesiz Çalışmaya Son”, “Rêya 3’yemîn Rêya Çareseriyê ye”, “İsyanımızla Örgütleniyoruz Özgürlüğümüzü Savunuyoruz” pankartları asıldı.

 

Halaylarla PKK Lideri selamlandı

 

Yediden yetmişe her yaştan ve renkten halkların katıldığı kongrede, çok sayıda siyasetçi, İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi üyeleri, Suruç Aileleri İnsiyatifi insan hakları savunucuları, kadın ve sivil toplum örgütü temsilcileri de yer aldı. Salondakileri, sahneye kurulan Kurmancî, Arapça, Süryanice, İngilizce, Ermenice, Kurmanckî, Rusça ve Lazca olmak üzere dokuz dilde “hoş geldiniz” yazısı karşıladı. Binlerce kişi uzun süre stranlar eşliğinde halaya durdu. Sık sık 25 yıldır İmralı Adası’nda tutulan ve 33 aydır da haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a selam gönderen halklar halay boyunca “Bijî Serok Apo” sloganı attı.

 

Halklar İmralı tecridini kırmakta kararlı!

 

Kongre, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılarının sahne alması ile başladı. Kürtçe stranlar eşliğinde büyük bir coşkunun yayıldığı salonda, uzun süre alkışlar ve halaylar dinmedi. Sık sık, “Bijî Serok Apo”, “Srlam selam İmralı’ya bin selam”, “Bijî berxwedana Rojava”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Jin jiyan azadî” sloganları atılarak İmralı tecridinin kırılacağının vurgusu yapıldı.

 

Ömer Öcalan: İstanbul’da güçlüysek her yerde oluruz

 

Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenleri anmak için bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan kongrede daha sonra aralarında Leyla Can, Burcugül Çubuk, Bediye İmiş, Demhat Govercin’in de bulunduğu divan oluşturuldu. Divan Başkanı HEDEP Riha (Urfa) Milletvekili Ömer Öcalan, “HEP’ten HEDEP’e kadar mücadelecimiz devam ediyor. Biz zindanlara, saldırılara karşı tüm mücadelemizi devam ettiriyoruz. Halkımızın mücadelesine inanıyoruz” sözleriyle konuşmasına başladı. İstanbul’un HEDEP ve Kürt halkı için çok önemli olduğunu dile getiren Ömer, “İstanbul’da güçlüysek Kurdistan’da, her yerde güçlü oluruz. İstanbul nüfus ve dinamizm bakımından önemlidir. Kürtlerin çoğu İstanbul’dadır ve bu nüfus 5 milyona yakındır. Eğer burada Kürtler örgütlenirse, bu her yerde etkisini gösterir. Kürtler Laz, Ermeni gibi diğer kesimlerle örgütlenerek güçlenmeli. İstanbul, iktidar ve muhalefet için ne kadar önemliyse HEDEP ve Üçüncü Yol için de önemlidir” sözlerini kullandı.

 

Üçüncü Yol ile örgütlülüğü büyütecekler

 

Ömer, “İstanbul’da ilçe ilçe, sokak sokak güçlenmeliyiz. HEDEP’in misyonu büyümek ve güçlenmektir. Özellikle İstanbul’da Kürtlerin kesinlikle güçlenmesi gerekiyor. Bu zamanda HEDEP’in güçlenmesi saldırı ve tutuklamalara karşı bir cevap olacaktır. Siyasi mekanizmaların tıkandığını görüyoruz. Kürtlerin ve dünyanın özgürlüğü için bir şey olmazsa herkes savaş için planlar yapacak. Siyaset tıkandı. Fakat biz biliyoruz ki halkların güçlenmesiyle bu tıkanıklığı açacağız. Üçüncü Yol herkese yararlı olacaktır. Örgütlülüğümüzü büyüteceğiz ve umuyorum ki bu kongre HEDEP’in büyümesine ve daha çok örgütlenmesine neden olacak” şeklinde konuştu.

 

Beser Çelik: Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü savunuyoruz!

 

Daha sonra HEDEP İstanbul İl Eşbaşkanı Beser Çelik söz alarak, tutsak siyasetçileri selamladı. Beser, “Güçlüyüz çünkü savaşa karşı barışı savunuyoruz. Güçlüyüz çünkü Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecridi kabul etmiyor, fiziki özgürlüğünü savunuyoruz. Hak ve hakikat savunucularıyız” vurgusunu yaptı. Bu esnada salonda uzun süre, “Bijî Serok Apo” sloganı yankılandı. “Bizler hak ve hakikatin yolcularıyız” diyen Beser farklı inançların ve mücadelelerin kazanacağının altını çizdi. HEDEP’ten ve Üçüncü Yol fikriyatından korkuyorlar. Rojava’da insanların en temel ihtiyaçlarını karşılamayanlar, ülkeyi kaosa sürükleyenler kendileri değilmiş gibi sözde insani demeçler veriyorlar. Bizler sömürülen tüm halklarla dün olduğu gibi bugün de dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. İnanıyoruz ki Filistin ve Kürt halkının sorunları, özgür ve demokratik bir cumhuriyetin inşasıyla mümkündür. Hep birlikte örgütlülüğümüzü büyüterek daha fazla çaba içerisinde olacağız. Yolunuz, yolumuz açık olsun. Jin jiyan azadî” sözleriyle seslendi.

 

Murat Kalmaz: Sayın Öcalan özgürleşene kadar direneceğiz!

 

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz ise konuşmasında, “Cumhuriyetin yüzüncü yılında çok acılar yaşandı. Fakat buna karşı mücadelemiz bitmedi. Buzdolabında bekletilenleri, Taybet Ana’yı, Uğur Kaymaz’ı, Ceylan Önkol’u, Ekin Wan, Seve Demir, Mehmet Tunç’u unutmadık. Onların yolundan ilerleyeceğiz. Yeni yüzyılda ise demokratik bir siyaset için Üçüncü Yol ‘da siyasetimizi güçlendireceğiz. Kürt, Ermeni, Süryani, Türk, herkesin sesi olacağız.  Türkiye’nin ekonomik, siyasi, sosyal sorunları var. HEDEP olarak tüm sorunlara cevap olacağız. Tek devlet, tek dil zihniyetini kabul etmiyoruz. Buna karşı toplumcu bir siyaset inşa edeceğiz. En büyük sorun da Kürt sorunudur. Kürt sorunun çözümü için Sayın Öcalan’ın özgür olması lazım. Sayın Öcalan rolünü ve misyonunu oynamalı. Öcalan üzerindeki tecrit hem Türkiye’deki sorunları hem de Kürt sorununu çaresiz bırakıyor. Yeni süreçte Sayın Öcalan ve tüm tutuklular özgürleşene kadar direneceğiz. Kayyum siyasetini kaldıracağız. Kürtler üzerindeki savaşı durdurup, büyük bir siyaset yürüteceğiz. Özelikle tüm dünyada doğa katliamını durduracağız” vurgusunu yaptı.

 

İlknur Birol: Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşacak!

 

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol da konuşmasına, “Hep diyoruz ki biz hiç eğilmedik, hiçbir baş yer görmedi. Direne direne geldik bugünlere. Sendeledik, kızdık, öfkelendik bazen. Ama hiç yer görmedik. İşte o anlardan, geçişlerden birindeyiz” sözleriyle başladı. “Bu ülke, bu topraklar, bu coğrafya, savaştan başka hiçbir şey düşünmeyen, cebini dolduran, milyonları umursamayan zorbalar tarafından yönetiliyor” diyen İlknur, “Biz tarihte bütün zorbalara direnenler gibi bugünün direnenlerinin adıyız. Kapatmalara, katliamlara, cezaevlerine, açlığa, yoksulluğa direndik. Bütün halklarla birlikte gerçekleşecek o büyük kurtuluşun yolundaydı hep gözümüz. İstanbul hepimiz için önemli. Siyasetin kalbinin attığı yer, direnişin de merkezidir. Burada yaprak kımıldasa Türkiye ve Kurdistan’da fırtına olacaktır. Biz bu azimle geçmiş iki yıl ve 39 ilçemizle adımlayarak geldik. O zindanların kapısı açılacak ve bedel ödemiş arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşacak. Ucube bir sistem haline getirdikleri tecrit bertaraf edilecek, Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşacak. Hep beraber barışla, eşitlikçi bir demokrasi ile yürüyeceğiz. Biz yürüyeceğiz, yol büyüyecek. Türkiye ve Kurdistan’da demokratik bir halk yürüyüşü tamamlanacak” dedi.

 

Kongre, HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın konuşması ile devam ediyor.