Berivan Bahçeci: Sistemin bizi hapsettiği tecridi yıkmalıyız

  • 09:06 28 Kasım 2023
  • Güncel
 
Öznur Değer
 
MÊRDÎN - Gemlik’e yapılan “Özgürlük Yürüyüşü” ile tecridi ele alan DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, “Sistemin bizi hapsettiği, bize dayattığı tecridi yıkıp mücadele hattını örmeliyiz. Yine bu mücadele hattının öncülüğünü kadınlar yapmalı” dedi.
 
Yıllardır ağır tecrit koşullarında tutularak 33 aydır kendisinden hiç haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla 18 Kasım’da “Özgürlük Yürüyüşü” adıyla Gemlik’e yürüyüş gerçekleşti. Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (HEDEP) de çağrıcısı olduğu yürüyüşe Kurdistan ve Türkiye kentlerinden yüzlerce insan katıldı.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla uluslararası anlamda başlatılan “özgürlük kampanyaları” eylemlerle devam ederken, Kurdistan ve Türkiye’de de bu anlamda eylemlerle “Özgürlük Yürüyüşü” devam ediyor.
 
DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, “Özgürlük Yürüyüşü”nü ve derinleşen tecridi değerlendirdi.
 
‘Tecridin kırılması için bir mücadele hattının örülmesi gerekiyordu’
 
Bu sürecin sadece Gemlik Yürüyüşü ile başlamadığını ifade eden Berivan, bunun toplumsal bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. DBP, TJA ve HEDEP’in yaptığı halk toplantıları ve görüşmeler sonucunda Gemlik yürüyüşünün açığa çıktığını belirten Berivan, “Sadece Sayın Öcalan üzerinde süren tecrit değil, genel olarak baktığımızda Türkiye’nin her tarafında özellikle de Kurdistan’da ciddi boyuta varan bir tecrit söz konusu. Bunun da kırılabilmesinde bir mücadele hattı örülebilmesi için bir tartışma yürütülmesi gerekiyordu. Tartışmanın da halklarla birlikte yapılması gerekiyor. Nasıl bir sonuca varılması gerektiği noktasında halk da dahil edilerek toplantılar yapıldı. Artık sadece İmralı’daki tecridin değil, kadınlar, toplum, ekonomi üzerindeki tecridin kırılması için bir mücadele hattı örülmesi gerekiyordu” şeklinde konuştu.
 
‘En önemli başlıklarımızdan biri de tecrittir’
 
Bu mücadelenin, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin kararıyla 9 Ekim’de bir yürüyüş ile başladığını hatırlatan Berivan, “Orada halkın artık sadece tecridin kırılması değil, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması noktasında ortak ses çıkardığını gördük. Açığa çıkan ortak sesin ardından da Gemlik yürüyüşü çıktı. Gemlik yürüyüşü, çok önem verdiğimiz ve herkesi katarak ciddi tartışmalar sonucunda yürüttüğümüz ortak bir çalışmaydı. Sonuçları istediğimiz boyutta olmasa da bir adım atıldı. Anlamlı bir yürüyüş oldu. Bunlar bir süreç. Bu süreci halkımızla birlikte örgütleyeceğiz. Büyük baskı ve engellemelere rağmen Gemlik’e varıldı. Bunun sonucunda yeni bir atmosfer oluştu, bir heyecan oluştu. Bu bizim için başlangıç oldu. DBP olarak da bu anlamda üzerimize düşen rol ve misyonu oynayacağız. En önemli başlıklarımızdan biri tecrittir. Sadece tecridi kırma noktasında değil fiziki özgürlüğün sağlanması noktasında eylem ve etkinliklerimiz devam edecektir” sözlerine yer verdi.
 
‘Mücadele hattının öncülüğünü kadınlar yapmalı’
 
Tüm eylemlerin halk ile birlikte yapılması gerektiğinin altını çizen Berivan, halk ayağı olmadan hiçbir eylemin başarı getirmeyeceğine dikkat çekti. O nedenle halkın fikir ve önerileriyle birlikte hareket edeceklerini kaydeden Berivan, “Daha geniş bir eylem hattı oluşturmak için de çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki eylem planı somutluk kazandığında kamuoyuyla paylaşılacaktır. Kadınlar bir toplumu dizayn ediyor. O nedenle başta kadınların bu tecridi kırma noktasında mücadele yürütmesi gerekiyor. Sistemin bizi hapsettiği, bize dayattığı tecridi yıkıp mücadele hattını örmeliyiz. Yine bu mücadele hattının öncülüğünü kadınlar yapmalı” dedi.