Kayyım belediyeleri engelliler için kenti inşa etmiyor

  • 09:02 5 Aralık 2023
  • Güncel
 
Pelşin Çetinkaya
 
AMED - 2019 yılından sonra HDP’nin halkın iradesiyle kazandığı belediyelere kayyım atayan iktidar, kendi yönetimindeki belediyelerde kentin inşası için ayrılan bütçeyi kullanmamasından en çok etkilenen engelli yurttaşlar, kayyım belediyesinden şikâyetçi olduklarını dile getirdi.
 
Kentleri, kamusal alanı toplumu oluşturan tüm bireyler, canlılar için yaşanır hale getirmek de kamu kurumlarının birer sorumluluğu. Ancak, son yıllarda kısmi farkındalık yaşansa da sağlamcı bakış açısı, gündelik yaşamı toplumun bir kesimi için “yaşanmaz” kılıyor. Amed’de engelli yurttaşlardan Suna Binbir ile Güler Çolak, yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları anlattı.
 
‘Her alanda ötekileştiriliyoruz’
 
İşitme engeli olan Suna Binbir, laborant olduğunu ve bir yerde çalışmadığını aktardı. Suna, yaşamı boyunca birçok kez işitme engelinden dolayı ötekileştirildiğini ve birçok sorunlarla karşılaştığını ifade ederken, en büyük sorunun eğitim hayatında yaşadığını dile getirdi. Eğitim sürecinde okullarında bir tercüman olmadığını belirten Suna, “Lise ve üniversitede öğretmenim sadece konuşarak dersi anlatıp kenara çekilirdi. İşaret dili kullanmazdı, bilmezdi de. Sadece öğretmenin tahtaya yazdıkları kadarıyla deftere geçirebiliyordum bilgileri. Tercüman yoktu okulda, bu yüzden birçok şeyden eksik kalıyordum” dedi.
 
Suna, KPSS için başvuru yaptığını fakat kazanamayacağını düşündüğüne değinirken, Amed’de kendisi gibi engelli arkadaşlarının hiçbirinin kazandığını görmediğini ekledi.
 
‘İşverenlerle iletişim kuramadığımdan beni işe almıyorlar’
 
Amed’de işitme engelli bir birey olarak karşılaştığı en büyük sorunun iş bulmak olduğunu kaydeden Suna, “İşverenler bizimle iletişim kuramadıkları için bize iş vermiyorlar. Laborant olduğum halde bu sebepten dolayı bir hastanenin temizlik işini bile bana vermediler. İŞKUR üzerinden birçok kez iş başvurusu yaptım. Hepsi de biz sizi ararız deyip geçiştirdiler” şeklinde konuştu. İşitme engelinden dolayı yaşamının her alanında sorunlarla karşılaştığını belirten Suna, bir örneğini de şu şekilde anlattı: “Bankaya gittiğim zaman orada doğru bir iletişim kuracağım kişi ve tercüman yok. O noktada büyük sorun yaşıyorum. Çalışanlar yazarak anlaşmaya çalışıyor benimle ama ben yazıyı da tam anlayamadığım için problem yaşıyorum. İşimi halledemeden çıkıyorum.”
 
‘Hastanede hastalığımı öğrenemeden çıkıyorum’
 
Suna, hastalandığında diğer insanlardan farklı olarak daha geç iyileştiğini ve bunun sebebinin de hastanedeki doktorların onu dinlememesi olduğunu söyledi. Hastanede sağlık çalışanlarıyla karşılıklı olarak anlaşma sorunu yaşadıklarına dikkat çeken Suna, “Hastanede Aile ve Sosyal Politikaları aramaya çalışıyorum. Onlardan yardım almaya çalışıyorum ama bu da biraz zor oluyor. Tam kendimi ifade edemeden ve hastalığımı tam öğrenemeden bir ilaçla gönderiliyorum. Çok sinirleniyorum” sözleriyle sağlık hakkına erişimde yaşadığı sorunları anlattı.
 
Suna, bu sorunların çözümü için herkesin işaret dili eğitimi alması ve kurumlarda tercümanların olması gerektiğini söyledi.
 
‘Kayyım belediyeleri sadece kağıt üstünde ‘yaptım’ diyor’
 
Amed’de yaşayan bedensel engelli olan Güler Çolak da kayyım belediyesinin engelliler için kenti inşa etmemelerinden şikayetçi. Kayyım belediyesinin kent için ayırdığı bütçeyi sadece engelliler için değil diğer yurttaşlar için de harcamadığına dikkat çekerken, belediyenin sadece kağıt üzerinde kent için ‘Şunları yaptım’ konusuna imza attığını dile getirdi. Güler, günlük yaşamının en basit anında bile zorluk yaşadığını dile getirirken, şunları söyledi: “Ben alışveriş yapmak istediğimde çok zorluk yaşıyorum. Bir kıyafet aldığımda deneme kabininin kapısı içe doğru açılıyor ve bu sorun lavabolarda da aynı durumda. Biz içeri girdikten sonra kapı, arkamızda kalıyor ve açık kalır durumda oluyor” sözlerine yer verdi.
 
‘Tuvaletlerimizi kadın-erkek diye ayırmamışlar’
 
Güler, bir gün AVM’ye gittiğinde engelli tuvaletini kullanması gerektiğini ve engelli tuvaletinin temizlik malzemesi deposu olarak kullanıldığını gördüğünü belirtti. Güler, tuvaletler konusunda başka bir sorunu da şu şekilde aktardı: “AVM’lere gidiyoruz, engelli tuvaletleri var ama bunu kadın-erkek diye ayırmamışlar. Hem erkekler hem de kadınlar aynı tuvaleti kullanıyoruz. Bu hem hijyen hem de mahremiyet açısından hiç doğru değil. Ayrıca lavaboların alanı çok küçük tasarlanmış.”
 
‘Belediyede şikayette bulundum ama sonuç yok’
 
Güler, belediyenin yaptığı rampaların kendileri için hiç uygun olmadığını ifade ederken, “Geçen gün büyükşehir belediyesine gittim kaldırımların bozuk olmasına ilişkin şikayette bulundum. Bana, ‘Tamam’ deyip gönderdiler. Fakat sonrasında kaldırımlara hiçbir müdahalede bulunmadılar. Kaç defa otobüsler için de şikayette bulundum, buna da ‘tamam’ deyip gönderdiler beni. Bizi hiç kaale almıyorlar” sözlerine yer verdi.
 
‘Devlet 3 aylık verdiği harçlıkla geçinin diyor’
 
Güler, son olarak devletin kendilerine 3 ayda bir harçlık miktarında para verdiğini fakat o paranın da en temel ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda bile yetmediğinin altını çizdi. Devletin, en azından kendi kullandıkları araçların tamiri konusunda yardım etmesi gerektiğini söyleyen Güler, “Ben çalışmıyorum, bize akülü sandalye vermiyorlar. Kendi çabalarımızla akülü sandalye alıyoruz. Benim kaç defa akülü sandalyem bozuldu ya da kaç defa parçalarını değiştirmek zorunda kaldım. Bunların değişimi ya da tamiratı çok pahalı. Devletin verdiği para bunlar için yetmezken bize bu parayla geçinin diyorlar. Belediyeler bu sorunlarımızla ilgilenmeli” dedi.