AMED -  PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için başlatılan ve giderek yayılan kampanyaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, yaşanan çözümsüzlüğe karşı bir muhatabın bulunduğunu belirterek, “Bu muhatap da Sayın Öcalan’dır” dedi. 

  

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü için 10 Ekim’de dünyadaki 74 merkezde başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyasına katılımlar sürerken cezaevlerinde de siyasi tutsaklar  27 Kasım’da süreli-dönüşümlü açlık grevi eylemi başlattı. Dışarıda da aynı taleplerle tutsak yakınları 5 kentte Adalet Nöbeti başlattı. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘Tecrit birçok sorunun yüzü’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin birçok sorunu da beraberinde getirdiğini dile getiren Ceylan, “27 Kasım’da birçok cezaevinde açlık grevleri başladı. Açlık grevlerinin taleplerini özetleyen tek bir kelime var, o da tecrit. 33 aydır İmralı’da uygulanan bu tecrit birçok şeyi ifade ediyor, birçok sorunun yüzü haline gelmiş durumda. Örneğin derinleşen savaş siyaseti… Türkiye’de son 20 yılda bir milli savunma bütçesi ve yarım milyona ulaşan kolluk gücü istihdamı var. Bu yarım milyon insanı sadece kendi yandaşlarını istihdam etmek için almıyorlar.  Bu yarım milyon kişiyi aynı zamanda toplumun bir kesimini sürekli bir baskı, hukuksuzluk, siyasetsizlik, çözümsüzlük altında tutmak için de istihdam ediyorlar. Bu yarım milyonun kişinin kullanacağı silahlar üretiyorlar. Bu silahların finansmanı için de bu halkın bütçesinden, boğazından paralar kesiliyor” ifadelerine yer verdi.

 

‘Muhatap Sayın Abdullah Öcalan’dır’

 

Ekonomik krizin, şiddetin ve savaşın sebebinin uygulanan tecrit olduğunu, çözümün de PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu söyleyen Ceylan, “Bu sistemim devamlılığı için çözümsüzlüğün devam etmesi gerekiyor” vurgusu yaptı. Çözümsüzlüğe karşı bir muhatabın bulunduğunu kaydeden Ceylan, “Bu muhatap da Sayın Abdullah Öcalan’dır. Cezaevleri de bu muhatap üzerindeki tecridin kaldırılması, onunla diyalog kanallarının açılması ve Kürt sorununa demokratik, barışçıl bir çözümün üretilmesi için açlık grevine girmiş bulunuyorlar” dedi.

 

‘Hukukta görecelik yaşanıyor’

 

Ceylan, cezaevlerindeki tutsakların eylemlerine destek amaçlı aileler ve Tutuklu Aileleri Dayanışma Derneği’nin (TUAY-DER) başlatmış Adalet Nöbeti’ne ilişkin, “Bu korkunç hukuk sisteminde bile belli haklar vardır. Bu hakların kullandırılmamış ve kullandırılmıyor olmasını kabul edilebilir bulmuyoruz. Bu yarım yamalak hukukun dahi uygulanabilmesi için aslında kadınlar ve kadın siyasetçiler olarak nöbeti devralmış bulunuyoruz. Artık hukukta şu an görecelik yaşanıyor. Bu göreceliğin bitmesini istiyoruz. Bu siyaseti doğru bir zemine çekmek için bir çaba içindeyiz. Bu sese ses vermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Arkadaşlarımızın talebini yükseltmeye çağırıyoruz’

 

Mücadelelerinin dil ve kültürlerinin yasaklanmasıyla başladığını söyleyen Ceylan, açlık grevlerine destek olunması adına halka şu çağrıda bulundu: “Hepimizin hikâyesi Kurdistan topraklarında başladı. Bu topraklardan sürülmekle başladı. Bu topraklarda kaldığımızda bir yakınımızın, bir sevdiğimizin katledilmesiyle başladı. Bizim dilimizin, kültürümüzün yasaklanmasıyla başladı. Aslında geldiğimiz yer belli ve gidebileceğimiz yeri biz seçebiliriz. Demokratik siyasete halkın aktif bir şekilde dahil olmasını istiyoruz ve herkesi bu nöbete katılmaya, bu nöbetin bir parçası olmaya, Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde bulunan tüm arkadaşlarımızın talebini yükseltmeye çağırıyoruz.”