Siyasetçiler: Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz
- 09:03 21 Aralık 2023
- Güncel
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - Tecride, açlık grevlerine ve hasta tutsakların durumuna ilişkin konuşan siyasetçi kadınlar, yaşanan tüm sorunların PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride bağlı olduğunu vurgulayarak cezaevlerinde süren açlık grevlerine ses verilmesi ve hasta tutsakların serbest bırakılması gerektiğini belirtti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Tecridin kaldırılması ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü talebiyle cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemleri ile dünyanın birçok yerinde aynı taleple başlatılan kampanya sürüyor.
Konuya ilişkin konuşan siyasetçi kadınlar, yaşanan tüm sorunların kaynağının İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olduğuna dikkat çekti.
‘Cezaevlerine yansıyan şey Sayın Abdullah Öcalan’ın tecrit durumudur’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Konak İlçe Yöneticisi Ruhtan Ulu, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde başlayan açlık grevlerini hatırlatarak, dışarıda olanların bu eyleme destek olması gerektiğini söyledi. Cezaevlerinde bulunan hasta tutsaklara dikkat çeken Ruhtan, Makbule Özer örneğini vererek şu ifadeleri kullandı: “Makbule Özer, hasta tutsak olmasına rağmen, tekrar bırakılmasına rağmen yine içeriye alınma durumu gündemde. Tekrar içeriye alınma durumunu ele alarak bizim halk olarak destek olmamız gerekiyor. Cezaevlerine yansıyan şey Sayın Abdullah Öcalan’ın tecrit durumudur. Tecrit durumunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan yaklaşık üç yıldır ailesiyle görüştürülmüyor. Sağlık durumundan endişe ediyoruz.”
Açlık grevlerinin sonlanması için Abdullah Öcalan ile görüşülmeli
Cezaevinde bulunan hasta tutsakların, hasta olmalarına rağmen direnişlerini sürdürdüklerini vurgulayan Ruhtan, “Onlar hastayken bu mücadeleyi veriyorsa bizlerin de onlara destek vermesi gerekiyor. Bunun için çalışmaların yürütülmesi gerekiyor. Açlık grevlerinin kurumlarımızda başlatılması gerekiyor. Hasta tutsakların, açlık grevlerinin son bulması için Sayın Abdullah Öcalan’ın ailesinin bir an önce sağlığından haberdar olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz’
DEM Parti Buca İlçe Eşbaşkanı Nurşen Ataman ise hasta tutsakların cezaevlerinde zulüm altında olduklarını söyledi. Yakın zamanda hasta tutsaklardan Cemal Tanhan ve Mehmet Güvcin’in hayatını kaybettiğini hatırlatan Nurşen, “Tutsaklarımız yine de mücadele etmeye devam ediyor. İmralı özgür olmadıkça kimse özgür olmaz. Onlara sahip çıkmamız gerekiyor. Bu zulüm ortadan kalksın. Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz, onunla görüşülmesi gerekiyor ki bizim de ondan haberimiz olsun. Tutsaklarımız açlık grevine girdiler, biz hiçbir arkadaşlarımızı yine kaybetmek istemiyoruz. Sahip çıkıp, ayaklanmamız gerekiyor. Onların yolu bizim yolumuzdur, özgürlüğün yoludur” diye ifade etti.
En büyük sorun tecrit ve hasta tutsaklar
Türkiye’deki tüm halkların ve özellikle Kürt halkının en büyük sorununun tutsaklar ve hasta tutsaklar olduğunu belirten DEM Parti İzmir il yöneticisi Ayfer Yıldırım da, hasta tutsakların her türlü haksızlığa maruz kaldıklarının ve ölümlerinin beklendiğinin altını çizdi. Ayfer, “En son İzmir’de yaşadık. Cemal arkadaşımızda biz bunu. Hastaydı, aile ve arkadaşları dışarıya çıksın diye korkunç mücadele ettiler. Ölüme yakın bıraktılar ve biz arkadaşımızı kaybettik. Bunun gibi onlarca hasta tutsak arkadaşımız içeride çile çekiyorlar, yani idam yok demeyelim aslında bu da idamın bir türüdür. Hasta tutsaklar bizim en büyük meselemiz ve tecrit. Uygulanan tecrit korkunç bir şey, bunu da özellikle yapıyorlar” dedi.
‘Tek isteğimiz barış, halkların kardeşçe yaşaması’
Adli tutsakların hasta olduklarında çıkarıldığını ve tecrit durumunu yaşamadıklarını kaydeden Ayfer, “Çok üzülüyoruz. Yani tek isteğimiz barış, halkların kardeşçe yaşaması. Bunu söyleyen arkadaşların içeride ısrarla ölümle burun buruna getirilmesi artık canımızı çok yakıyor. Hasta tutsaklar ve tecrit konusunda tüm halkların artık ciddi anlamda ses vermesi gerekiyor. Arkadaşlarımız açlık grevine başladılar, orada ciddi anlamda mücadele ediyorlar. Dışarıdakinden çok daha kapsamlı şiddete maruz kalıyorlar, her türlü şiddete maruz kaldıkları halde mücadelelerini dirayetle, dirençle yürütüyorlar. Bu konuyla da ilgili halkların ciddi anlamda ses vermesi gerekiyor. Arkadaşlarımızın oradaki direnişini selamlıyorum. Biz de onların o direnişine ses olmaya çalışacağız” diye konuştu.