AMED – DEM Parti Amed’de 2’nci Olağanüstü Kongresi’ni gerçekleştirirken, kongrede PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derhal kaldırılması çağrısında bulunuldu.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü’nün 2’nci Olağanüstü Kongresi “Özgürlük için yeniden” şiarıyla Yenişehir ilçesindeki Kaplan Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongreye DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), DEM Partili milletvekilleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri Meclisi, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), çok sayıda kurum temsilcisi ve yüzlerce kişi katıldı. Salona “Dem dema azadiya jinan e”, “Kürt sorununa demokratik çözüm”, “Üçüncü Yol çözüm yoludur” ve 11 dilde “Jin jiyan azadî” yazılı pankartlar asıldı.

 

Salonda sık sık “Bijî berxwedana zindanan”, “Jin jiyan azadî”  ve “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.

 

Kongre divan seçimi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

 

‘Sürekli mücadele ettik’

 

Kongrede ilk olarak konuşan DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, zorlu bir süreçten geçtiklerini söylerken, zulüm baskı ve yok sayılmalara karşı mücadele ettiklerini ifade etti. Pınar, salonda bulunan herkesin mücadelenin bir parçası olduğunu kaydetti.

 

Ardından konuşan bir diğer İl Eşbaşkanı Abbas Şahin ise zamanın özgürlük zamanı olduğuna dikkat çekerek, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için mücadele etme zamanı olduğuna değindi. Abbas, “Bedenlerini açlığa yatıran zindanlardaki yoldaşlarımızı selamlıyoruz” dedi.

 

‘İrademiz kırılmazdır’

 

DBP Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray da “Bu salon gösteriyor ki bizim irademiz kırılmazdır. Sayın Öcalan 20 yılı aşkın süredir İmralı’da tutuluyor. Ne aile ne de avukat görüşüne izin veriliyor. 27 Kasım’dan bu yana siyasi tutsaklar bedenlerini açlığa yatırmışlar. Mücadelemiz devam edecek ve tutsaklarımıza sahip çıkacağız” sözlerine yer verdi.

 

‘Her zamankinden daha fazla işimiz var’

 

Son olarak DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuştu. “Bugüne kadar mücadeleyi bin bir emekle bugünlere getiren, bu salonda bu kongreyi gerçekleştirme bilincini taşıyan arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” diyen Tülay, yerel seçim çalışmalarının olduğu bir dönemden geçildiğine değindi. Tülay, “Siz değerli halklarımızdan aldığımız kararı yani yeniden yapılanma kararımızı hayata geçiriyoruz. Her zamankinden daha fazla işimiz var. Her zamankinden daha fazla emek vereceğimizi söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

‘Roboskî Katliamı’nı unutturmayacağız’

 

Üç gün önce Roboskî’de olduğunu hatırlatan Tülay, üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen annelerin acılarının hala taze olduğunu söyledi. Katliama yenilerinin eklendiğini dile getiren Tülay, “Bir akademisyen -34 kişinin katledildiği fotoğraf karesini hatırlayalım- o fotoğrafı paylaşıyor. Sözde akademisyen ‘Bu görüntü çok güzel daim olsun’ diye paylaşıyor. Genel merkez olarak bu konudaki suç duyurularımızı yapmaya başladık. Roboskî’de katledilenler için dönemin başbakanı şu anki cumhurbaşkanı ‘yanlış istihbarat’ olduğunu söyledi. Kayapınar Belediyemiz burada Roboskî anıtı yaptı. O anıtın bu topraklarda olması çok önemli bir şey ama 2016 yılında kayyım yıktı bu anıtı. Madem yanlış istihbarattı neden anıtı yıktınız? Demek ki o bombalar yanlışlıkla atılmamış. Roboskî Katliamı’nı unutmayacağız ve unutturmayacağız. Unutursak kalbimiz kurusun” şeklinde konuştu.

 

‘Bize asla diz çöktüremeyecekler’

 

Türkiye ve dünyada sağcı, ırkçı, ataerkil zihniyetin dört bir yanda iktidara geldiğini kaydeden Tülay, Türkiye’de de bu zihniyetin olduğunu vurguladı. Tülay, İsrail-Filistin savaşına karşı ateşkes çağrısı yaptıklarını ama iktidarın ve Kürdistan’daki küçük ortağının etkinlikler düzenlediğini belirtirken, “Sözüm ona mitingler düzenliyorlar. Buradan HÜDA-PAR’a çağrıda bulunuyorum. Filistin halkının masum olduğunu düşünüyorsanız, büyük ortağınız AKP’ye İsrail’le tüm ticari anlaşmasını feshetmesini söyleyin. Halkların acı çekmesine tahammülümüz yok. Ölen çocukların bedenleri üzerinden Türkiye’yi dizayn etmeye çalışmaya kimsenin hakkı yoktur. Son bir haftada Rojava’ya gerçekleşen saldırılarda hastaneler, tekstil yerleri, yaşam alanları, sivilleri bombaladı. Doktorlar, hastalar, işçi, emekçi, sivil insan değil mi? Tek sucuları Kürt olmak, Rojava’da yaşamak mıdır? İHA ve SİHA’lara yatırım yapmayın. Gelin dört parça Kürdistan’a örnek olacak modeli inşa edelim İran’a, Irak’a bu modeli sunalım. Buna nasıl cevap veriyorlar. Genel merkezimizin önüne sarı torba bırakıyorlar. Bu topraklarda IŞİD ve El Nusra sınır komşumuz olsun istemiyoruz. Rojava Kürt halkınındır ve diğer halklarla birlikte yaşıyorlar. Sarı torbalarla, ağır tehditlerle, vekillerimiz hedef gösterilerek, gözaltı ve tutuklamalarla bize geri adım attırmaya çalışıyorlar. Bize asla diz çöktüremeyecekler. Özgürlük mücadelemizden vazgeçiremeyecekler” dedi.

 

‘Baskıları tecritle devam ettiriyorlar’

 

Tülay, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

 

“Ülkede baskıların yanı sıra bir diğer baskıyı tecritle devam ettiriyorlar. Tutsaklara baskılara devam ediyorlar. Bugün Sayın Öcalan ne ailesi ne de avukatlarıyla üç yıla yakındır görüştürülmüyor. 106 cezaevinde tecridin kalkması ve Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözülmesi için açlık grevine başladılar. Ümit ediyoruz ki bizler bu sorunun çözümü konusunda daha büyük adımlar atabiliriz ve açlık grevinin daha da ilerlemesine izin vermeyeceğiz. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit derhal kaldırılsın.

 

Kaynamayan tencerenin hesabı kadınlardan soruluyor

 

Kan ve gözyaşının reva görüldüğü bir süreçten geçiyoruz. İnsanlar aç, yoksul. Açlık ve yoksullukla toplum biat ettirilmeye çalışılıyor ama kendileri 7 cetlerine yetecek kadar parayı yurtdışında garantiye almış durumdalar. Bu asgari ücretin 3 ay sonra hiçbir değeri kalmayacak. Her yerde bir hayat pahalılığı var. Bir baba kendini AVM’den aşağı attı ve intihar etti. Bu baba intihar ederken ‘Benim çocuğum aç, ben çocuğuma yemek veremiyorum’ diyor. Eşi ise ‘Biz kağıt topluyorduk, günde 100 TL para kazanıyoruz. Marketlerin önünde duruyor miadı dolmuş ürünlerle çocuklarımız besliyoruz’ diyor. Onların sırtı pek ve bizi hiçbir şekilde anlamıyorlar. Bizler aynı zamanda bu ülkenin adil bir ekonomiye sahip olması için de mücadelemizi sürdürüyoruz. Kaynamayan tencerenin hesabı biz kadınlardan soruluyor. Bu ülkeye reva görülen açlık, yoksulluk, geleceksizliktir.

 

‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla mücadeleye devam edeceğiz

 

Bu iktidarın kadınlara 5 bin yıllık erkek egemen sistemin yansıması olarak nasıl egemenlik kurmaya çalıştığını görüyoruz. DEM İstanbul İl Eşbakanımız gözaltına alınırken polis kıyafetini üzerinden çıkararak alıyor. İsrail kolluğu nasılsa buradaki zihniyet aynıdır. İl eşbaşkanımıza yöneltilen bu şiddet ‘DEM Partili, demokrasi isteyen kadınlara her türlü şiddeti uygularım’ demektir. Devletin şiddetine karşı dün mücadele ettik, bugün de biz kadınlar mücadele ederiz. Bizler bilincimizi Jîna Emînî’nin İran’da koyduğu konumla ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz.

 

Tarihi bir zafer kazanacağız

 

Türkiye ve Kurdistan’da halkımızla yerel seçimlere dönük yaptığımız yüzlerce toplantıda, önümüzdeki seçimlerde Kurdistan’da bütün kayyım atanan belediyeleri tek tek geri alacağımız kararı çıktı. Yine AKP-MHP iktidarının seçmen kaydırmasına rağmen bir eve bin, iki bin kişiyi kaydetmesine rağmen bu seçimleri alacağız. Bugün seçme n taşıma işini yapan AKP iktidarının yürüttüğü işi seçim komisyonumuz takip etmektedir. İtirazlar yapılıyor. Biz Amed’de nerdeyse bütün belediyeleri kazanmış partiyiz. 2 milyon nüfusuyla Amed tek vücuttur. Burada ortaya koyacağımız model bütün belediyelere model olacaktır. Bunun için mücadeleyi hep yüksek seviyeye çıkarmalıyız. Biz şu mesajı bizim dışımızdakilere verelim. Bizler Amed’de, Kurdistan’da tarihi bir zafer kazanacağız.

 

Yeni yıl mesajı

 

Yeni yılın bütün halklara barış ve özgürlük getirmesini diliyorum. Ümit ediyorum ki Cumhuriyet’in ikinci yüzüncü senesinde demokratik cumhuriyeti hep beraber inşa edeceğiz. Kürt sorununu bir demokrasi sorunu olarak görüp hep beraber çözeriz. Serkeftin, serkeftin, serkeftin.”

 

Konuşmaların ardından tek listeyle girilen seçimde DEM Parti Amed İl Eşbaşkanlığı’na yeniden Pınar Sakık Tekin ve Abbas Şahin seçildi.