Eren Keskin: İstanbul Sözleşmesi geri gelecek!
- 09:04 5 Ocak 2024
- Hukuk
Elfazi Toral
İSTANBUL - İstanbul Sözleşmesi’nin, kadın mücadelesinin bir kazanımı olduğunu söyleyen İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Kurdistan ve Türkiye’de en büyük mücadele veren kadınlardır. Kürt hareketi ve kadın hareketleri çok önemli. Çünkü bu devletin yerleşik ideolojisinin bam teline basıyor kadınlar. O nedenle bu kadın mücadelesi bitmez” dedi.
Kurdistan ve Türkiye’de kadınların yaşamlarına, haklarına, kazanımlarına yönelik saldırılar her geçen gün daha da artarken, AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikaları da hız kesmeden sürüyor. Hem Kurdistan hem de Türkiye’de kadınların kendi kazanımları sonucu elde ettiği İstanbul Sözleşmesi’nden 20 Mart 2021’de bir gecede çıkma kararı alan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir yandan kadın katliamlarının olmadığını iddia ediyor, bir yandan da erkek-devlet-yargı üçgeninde cezasızlık politikalarıyla ödüllendirmeye devam ediyor. Kararın ardından kadınlar, bulundukları her yerde sokakları ve meydanları doldurarak sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Yine başta kadın örgütleri ve barolar olmak üzere Danıştay’da yürütmenin durdurulması ve iptali için çok sayıda dava açıldı. 28 Haziran’da Danıştay’dan başvurulara ilişkin, “Yetkinin Cumhurbaşkanı’nda olduğu ve kararın hukuki olduğu” cevabı geldi. Tüm başvurulara rağmen yürütmeyi durdurma kararı verilmezken, sözleşmenin 1 Temmuz 2021’de yürürlükten kalkacağına dair karar Resmi Gazete’de yayınlandı. Yine bir gece yarısı 1 Temmuz’da da, sözleşme tamamen yürürlükten kaldırıldı.
Sözleşmeden vazgeçmiyorlar!
Ancak o günden bugüne kadınların mücadelesi bir kez olsun dinmedi. İstanbul Sözleşmesi’nin önemi ve vazgeçilmeyeceğine dair çeşitli eylem ve etkinlikler de gerçekleştirilmeye devam ediyor. Bu etkinliklerden biri de Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği’nin, 24 Aralık 2023’te Beyoğlu’nda bulunan Karşı Sanat’ta, “İstanbul Sözleşmesi ve Sonrası” başlıklı paneliydi. Panelistler arasında yer alan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin JINNEWS’e konuştu.
Kadınlarla dayanışıyorlar
Eren, Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Ofisi olarak 1997 yılından bu yana üniformalılar tarafından cinsel işkenceye maruz kalan kadınlar ve trans kadınlara ücretsiz avukatlık hizmeti verdiklerini belirtti. Hem hukuk metinlerinde hem de kadına yönelik şiddette değişiklerin olduğunu söyleyen Eren, 1997 yılından bu yana devletin tavrı ile izlediği yol ve yöntemlerde farklılıklar oluştuğunu ifade etti. Kadına yönelik şiddetin artışına dikkat çeken Eren, “İstanbul Sözleşmesi öncesinde kadın kurtuluş mücadelesinin çok büyük çabasıyla Türk Ceza Kanunu’nda birçok eksik madde yeterli olmasa da düzenlendi. Daha sonra yine kadın hareketinin büyük çabası ve o dönem devletin daha Avrupa birlikçi bir siyaset izlemesinin nedeniyle İstanbul Sözleşmesi imzalandı” şeklinde konuştu.
On yıl sonra sözleşmeden neden çekildi?
İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların mücadelesi sonucu kazanıldığını dile getiren Eren, “İstanbul Sözleşmesi bu coğrafyadan çıkan mücadelenin bir ürünü. Bizim coğrafyamızın mücadelesinin etkisi çok büyük. Özellikle Kurdistan coğrafyasının mücadelesi ve etkisi çok büyük” dedi. Sözleşmeden on yıl geçtikten sonra aynı hükümet ve aynı kişi tarafından imza ile geri çekildi. Bu neden oldu? Bunun nedeni bizim coğrafyamızda ve dünyadaki gericiliğin, sağcılığın ilerlemesi. Biz bunları tartışmak istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi tamamen politiktir” ifadelerini kullandı.
Sözleşmeyi geri getirmekte kararlılar!
İktidarın kadınları eve kapatmak istediğini vurgulayan Eren, “Bunu ister bir pozisyonda devlet. Kadınlardan çok daha fazla çocuk doğurmalarını ister. Kadınların çocuk istemesi veya istememesi, hiç kimse buna karışamaz. Kadınlar kendi bedenleri ile ilgili her kararı kendisi verir” diye ifade etti. İktidarın topluma feodal bakış açısı yaymaya çalıştığını kaydeden Eren, “Aile kutsanıyor. Devlet politikaları gerçekten geriye doğru gidiyor. Ama kadın mücadelesi buna hiçbir zaman izin vermedi. Vermeyecek de. Ve İstanbul Sözleşmesi tekrardan geri gelecek” diye konuştu.
Kürt kadın hareketinin önemi…
Kurdistan ve Türkiye’de en büyük mücadele veren kesimin kadınlar olduğunun altını çizen Eren, kadınların tüm baskılara rağmen mücadele etmekten geri adım atmadığını sözlerine ekledi. Eren, “Kadınlar 8 Mart’ta 25 Kasım’da hiçbir şekilde geri adımda kalmadı. Devletin saldırılarına karşı her zaman mücadele etti ve direnmeye de devam ediyorlar. Uygulanan devlet şiddetine karşı kadınlar geri adım atmıyor. O nedenle Kürt hareketi, kadın hareketini çok önemsiyorum. Çünkü bu devletin yerleşik ideolojisinin bam teline basıyorlar. O nedenle bu kadın mücadelesi bitmez” mesajını verdi.