Kendi yalanına inanır olmuş medya!
- 09:07 28 Ocak 2024
- Medya Kritik
Leyla Ayaz
HABER MERKEZİ - 2023'te 320 kadın cinayetini görmeyen, serbest bırakılan failleri haber yapmayan, yoksulluğu, işsizliği ve kadına yönelik şiddeti gündeme getirmeyen medya, yerel seçimler yaklaşırken kollarını sıvadı ve iktidarın seçim beyannamesinde kadınlara yönelik projeleri övme maratonuna girdi.
Türkiye'de seçim konusu hiçbir zaman gündemden düşmedi ve hiçbir zaman da düşmeyecek gibi. 14 Mayıs 2023 genel seçiminin etkisi henüz güncelliğini yitirmemişken yerel seçim tartışmaları başladı. Seçim tarihi ilan edildikten sonra adaylık çalışmaları daha da hız kazandı. Belde, ilçe, şehir ve büyük şehirlerde adaylar artık meydanlarda görünür oldu.
31 Mart yaklaşırken siyasi partiler çalışmalarına hız verdi. Bir yandan adaylarını belirliyor, diğer yandan seçim beyannamelerini deklare ediyor. Kurdistan'ın ve Türkiye'nin sosyal ve siyasal durumu ortada iken toplumun neye ihtiyaç duyduğu apaçık ortada. Bu ihtiyaçlara göre Kürtler, muhalifler ve iktidar kendisini konumlandırmakta. Medya da kendisini ihtiyaçlara göre konumlandırmakta.
Kürt Halkı ve özgür basının gündemi her zaman somut ve belirleyici bir noktada olmuş. "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm" sloganıyla 10 Ekim 2023’te başlatılan kampanya, kampanyaya destek için cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri ve 7 ilde sürdürülen Adalet Nöbetleri Kürtlerin temel gündemi.
Bu ana gündemlerin yanın da, yaklaşan yerel seçimler de bölge için önemli bir yer de duruyor. Yılların tecrübesi ve çalışmaları sonucu elde edilmiş kazanımlar 2016 ve 2019 atanan kayyumlar ile gasp edildi. Kürt kadınlar için yerel de söz sahibi olmak 1979 seçimleri ile başladı ve Riha’nın Curn Reş ilçesinde ilk kez 3 kadın belediye meclis üyesi olarak seçildi. 1999'da 3, 2004'te ise 9 kadın belediye başkanı oldu. 2009'da kadınlar bir il, 13 ilçe ve bir beldeyi kazandı. 2014 seçimlerinde ilk kez Eş Başkanlık sistemi ve meclis üyeliklerinde fermuar sistemi devreye konularak toplamda 78 yerde kadınlar yerel yönetimde görev aldı. 2019 yılında HDP'li 58 kadın belediye eşbaşkanı oldu. Yılların tecrübe ve birikimine sahibi olan kadınlar yollarına Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile devam ederek yerel seçimlere hazırlanıyor. Ana Akım ve muhalif medya hiçbir zaman yılların emeği, çabası, çalışması ve tecrübesini görmedi. Ne zaman ki kayyum atandı dereye iktidar medyası girdi ve yapılan darbeyi örtbas etmek için eşbaşkanlık sistemi, eşit temsiliyet ve kadınların kazanımlarını hedef gösterdi ve bir tehdit olarak kamuoyuna ilan etti.
İktidarın tehdit olarak gördüğü ve medya eliyle de hedef gösterdiği kadın çalışmalarından birkaç örnek vermek gerek; Amed, Wan ve Mêrdîn Belediyeleri Kadın Politikaları Daire Başkanlığı, il ve ilçelerin Kadın Politikaları Müdürlüğü, Kadın Ekonomisi Müdürlüğü, Kadına Yönelik Şiddet Müdürlüğü ve Kadın Eğitim Müdürlüğü tehdit olarak görüldü ve kapatıldı. Binlerce kadının ortak yaşadığı Amed ve Wan Büyük Şehir Belediyesi, Rêzan ve Akdeniz Belediyesi'ne ait 4 kadın sığınma evi kapatıldı. Amed Büyükşehir Belediyesi'nin "Alo Şiddetle Mücadele Hattı" olarak bilinen ve yüzlerce kadının imdadına yetişen telefon hattı iptal edildi. Kadın parkları, kadın dinlenme alanları, kadın spor tesisleri, çamaşırhaneler ve tandır evleri tehlikeli yerler olarak gösterilerek tamamen kapatıldı. Anadile ilişkin, kültür sanata ilişkin tüm faaliyetler durduruldu. Çocuklara yönelik çalışmalar engellendi. Belediyelere ait kreşler il ve ilçe müftülüklerine devredildi ve buralarda Kur'an kursları açıldı. Belediyelere ait kadın merkezleri, kadın özgür yaşam evleri, kadın sorunları araştırma merkezleri ve kadın kooperatifleri açılmamak üzere kapılarına kilit vuruldu. Belediye bünyesinde faaliyet veren 43 kadın kurum ve kuruluşunun kadına ve topluma zarar verdikleri iddiası ile kayyumlar tarafından kapıları mühürlendi. Bölgede yapılan bu hizmetler muhalif ve iktidar yanlısı medya tarafından hiçbir zaman haber konusu olmadı. Ayrıca kayyumun pratikleri de habere değer görülmedi ve üstü örtüldü.
Ana akım medyanın, 31 Mart seçimlerine kadar iktidarın uygulamalarını gizleme geleneğini sürdüreceği apaçık ortada. İktidar daha sahaya çıkmadan ana akım medya alanlarda yerini aldı. AKP, seçim beyannamesini 30 Ocak'ta açıklayacak ama medya şimdiden övgülerini manşete taşımaya başladı. “Dirençli Şehirler” ve “çevreye duyarlı belediyecilik” manşetlerde yer edinmeye başladı. Tabi kadınlar, gençler, çocuklar, engelliler ve yaşlılar da iktidarın seçim vaatlerinden nasibi alan kesimlerin başında. Özel projeler, özel programlarda sunulmaya başladı. Burada yaşayan her kes sunulan projelerin ve yapılan haberin yabancısı değil…
2023'te katledilen 320 kadını görmeyen, serbest bırakılan failleri haber yapmayan, yoksulluk, işsizlik ve şiddeti gündeme getirmeyen ana akım medya, İş Kadınları Akademisi, Aile Yaşam Merkezi, aile ve çocuklara özel spor yaşam merkezi, kreş, gündüz bakımevi ve dinlenme merkezlerini habere değer görmekte propagandasını yapmakta. Şiddete, tacize ve tecavüze maruz kalan, yaşam, eğitim, korunma ve barınma hakları ihlal edilen çocuklar hiçbir zaman ana akım medyanın gündemi olmadı, şimdi ise şaşalı bir şekilde "Hayata Hazırlık Atölyeleri" ve "Çocuk Bilim Merkezi" projesini dillendiriliyor. Özel savaş politikaları ile toplumun en dinamik gücü olan gençler hedef alınırken; saldırı, asimilasyon, ajanlık, fuhuş, tutuklama, göz altılardan da nasibini almakta. Ana akım medya gelecek kaygısı yaşayan gençliğe "Mahalle gençlik atölyeleri" projesini tanıtarak, gençliğin diğer tüm sorunlarını görmezden gelme çabası içinde. Tüm toplumu ve özellikle emekli olan yaşlıları yoksullaştıran ekonomik kriz, iktidarın "Tecrübe Konuşur Projesi" aşacağı propagandası ana akım medyanın manşetlerinde yerini koruyor. Tüm toplumu ilgilendiren ancak hiç görülmeyen bir diğer konu ise engellilerin durumu, açılacak olan özel merkezlerin tüm sorunları ortadan kaldıracağına o kadar inandırmış ki kendini, kendi yalanına inanır olmuş.
Yıllardır mahallelerde, köylerde, kasabalarda ve şehirlerde yaşanan sorunlar bugün en üst seviyeye ulaştı, bu seçim beyannamesi ile sorunları çözebilecekler mi tartışma konusu. İktidarın atadığı kayyumlar dahil bölge özel savaş politikaları ile yönetilmekte, seçim çalışmaları da bu çerçevede yürütülmekte. Muhalif medya bölgenin doğasına, kentlerine, toplumuna, çocuklarına, gençlerine ve kadınlarına yönelik soykırıma karşı muhalefetliğini yitirerek görmezden gelmekte. Her zamanki gibi hakikati aktarmanın ağır yükü bir kez daha Özgür Kürt Basınının omuzlarında...