Depremzedeler: Erken gelinseydi insanlar kurtarılabilirdi

  • 10:48 14 Şubat 2023
  • Güncel
Rozerin Gültekin 
 
SEMSÛR - Semsûr merkeze bağlı Cumhuriyet Mahallesi’nde kurulan çadırlarda kalan kadınlar, “Yardımlar çok geç geldi. Daha erken gelseydi başkalarını kurtarabilirlerdi. Düzenli çalışma gerçekleşmedi. Enkazın altında insanlar varken kepçelerle giriyorlardı” dedi.
 
Mereş merkezli gerçekleşen ve 10 ilde yıkıma neden olan depremin üzerinden 8 gün geçti. Hala birçok enkaz bölgesinde yeterli arama-kurtarma çalışması yapılamazken, enkazdan sağ çıkarılan insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için bölgeye gelenlerin çalışmaları da sürüyor. Depremzedeler için bölgeye gelen kurumlardan biri de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD). PSAKD, depremde yaşamını yitiren PSAKD Adıyaman Şube Başkanı Zülfikar Yılmaz adına Cumhuriyet Mahallesi’nde 14 çadırlık bir çadır kent kurdu.
 
PSAKD’nin kurduğu çadır kentte ve bölgede bireysel çadır kuran kadınlar yaşadıklarını ajansımıza anlattı.
 
‘Ellerimizi yıkayamıyoruz’
 
Depremde evlerinin yıkıldığını söyleyen Zeynep Erkmen, günlerdir sokakta kaldıklarını, bir haftanın sonunda daha yeni çadır bulabildiklerini dile getirdi. Yardım olarak gelen yiyecekleri pişirecek olanaklarının olmadığını ifade eden Zeynep, “Sıcak su yok. Tuvalet ihtiyacımız var, kadınların özel günleri var ama bunları karşılayabileceğimiz ürünlerimiz bulunmuyor. Bunlar için devletten ve herkesten yardım istiyoruz. Özel durumu olan kişiler için çadır var, diğer herkes dışarıda. Mahalleye çadır gelmiyor. Bir çadırda 8 aile kalıyor. Adıyaman’da hasar yok dediler ama burası yerle bir. Sulara yazık olmasın diye ellerimizi yıkayamıyoruz. Lütfen yardım edin” dedi.
 
‘Çadırda 20’ye yakın kişi var’
 
Çadır bölgesinde kendisinin brandadan yaptığı çadırda yaşamını sürdürmeye çalışan 70 yaşındaki Elif Erkmen, depremden dolayı çok korktuğunu ve ayağa kalkmakta zorlandığını paylaştı. Elif, “Su, ısınacak yer yok. Şeker hastasıyım her şeyi yiyemiyorum. Onun için yardım olarak verilen yemekleri yiyemiyorum. İlk günden beri çok açım. Bir haftadır insülin iğnem olmadığı için kullanamadım. Cemevinde kurulan hastaneden insülin ilacı getirdiler o şekilde kendime vurdum. Çadırın içinde 20’ye yakın kişi var. Sağlığım burada nasıl iyi olsun? Kıyafete ve sağlığım için sebzeye ihtiyacım var” ifadelerini kullandı.
 
‘Hiç el atılmamış binalar var’
 
Geçen günlerin farkında olmadıklarını sadece yaşamlarını geçirmeye ve çocuklarını korumaya çalıştıklarını söyleyen Ayşe Yıldırım ise gönüllülerin çok sayıda kıyafet, yiyecek yardımı gönderdiğini ve bundan dolayı mutlu olduklarını vurguladı. Ayşe, yaşadıkları çadırı devletin vermediğini Semsûr’un girişinde bulunan Altınşehir ilçesine getirilen TIR’lardan almak için sabaha kadar peşlerinde koştuklarını ifade etti. “Devlet boyutunda hiç yardım gelmedi sadece insanlardan geldi” diyen Ayşe, şöyle devam etti: “Biz insanları görmedik. İlk iki gün yağmurda bir kadının ayağı içeride, bedeni dışarıda ölüme terk edildi. Belki zamanında yetişilseydi kadının ayağı da kurtulurdu. Kadın kurtuldu ama ayakları yok. Hiç el atılmamış binalar var. İki gün 4-5 aile bir arabanın içerisinde kaldık. Şimdi kendi çadırımızdayız.”
 
‘Talebimiz çadır ve psikolojik destek’
 
Bu süreçte hem kendilerinin hem de çocukların psikolojisinin iyi olmadığının altını çizen Ayşe, hep deprem oluyormuş gibi hissettiklerini söyledi. Ayşe, “Gitmek istiyoruz ama burayı bu şekilde bırakıp gidemiyoruz. Çünkü yakınlarımız enkaz altında. Enkazın başına gidiyoruz, bir şey yapamıyoruz. Gidenleri o yüzden eleştiriyorum. Her şey burada çok ama evim yok. Dişini tırnağına takıp bir şeyler yapmaya çalışıyorsun ama şimdi evimin ne durumda olduğunu bilmiyorum. Bizim talebimiz çadır ve psikolojik destek” diye konuştu.
 
‘Biz ne yapalım?’
 
Yıllardır emek verip yaptıkları 3 katlı evin depremde yıkıldığını ağlayarak dile getiren Fatma Erkmen, “Şimdi 7 aile bir çadırda kalıyoruz. Hepimiz çok korkuyoruz. Biz ne yapalım? Kimse yardım etmedi. Tansiyon hastasıyım ama ilacım yok” ifadelerini kullandı.
 
‘Enkazın altında insanlar varken kepçelerle giriyorlardı’
 
Binalarının ağır hasar gördüğünü dile getiren Zeliha Çakır da, bir süre akrabalarının çadırına giderek yaşamını devam ettirdiğini, bir haftanın sonunda kendi çadırlarına geçebildiklerini belirtti. Zeliha şöyle konuştu: “Çadırda 8 kişi kalacağız. Halam, amcamın 5 tane çocuğu. Bir sürü akrabamız enkaz altında kaldı. Kepçelerin ve insanların yardımıyla enkazdan çıkardık. Yardımlar çok geç geldi. Daha erken gelseydi başkalarını kurtarabilirlerdi. Düzenli çalışma gerçekleşmedi. Enkazın altında insanlar varken kepçelerle giriyorlardı. Bu mantıksız çünkü bir nefes yeri varsa gidebilir o şekilde. Kendi ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz. Duş alamıyoruz bitleneceğiz yakında. Yapılanlar yeterli değil. Bu insanları görsünler kimse böyle olsun istemezdi. 30 yıl çalıştım ev yaptım şimdi oturulmaz halde.”
 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!