WAN - Bayram alışverişine çıkan kadınlar, ekonomik kriz sebebiyle ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını belirtiyor. Kadınlar, “Fiyatlar cep yakıyor” mesajını veriyor.

 

AKP-MHP iktidarının yürüttüğü politikalar nedeniyle ülkede ciddi krizler yaşanırken, bu krizlerin başlıcalarından biri de ekonomik kriz. Türkiye ve Kurdistan'da yaşanan ekonomik kriz, gün geçtikçe her şeyi daha da zor hale getiriyor. Temel ihtiyaçları dahi lüks haline getiren kriz, hayatın her alanına tesir etmiş durumda. Gün geçtikçe etkisini artırarak derinleşen krizin en çok mağdur ettiği kesim ise kadınlar. Evlerinin tüm sorumluluğunu üstlenmek zorunda bırakılan kadınlar, çarşı pazar gezerek evlerinin, sofralarının eksiklerini tamamlamaya çabalıyor. Söz konusu kriz nedeniyle her seferinde ya elleri boş ya da sayısız eksikle evlerine dönüyorlar.

 

Ramazan Bayramı öncesi daha net hissedilen krizin etkilerini, alışverişe çıkan Wanlılara sorduk.

 

‘Geçinemiyoruz’

 

Arzu Orhan: Asgari ücret hiçbir şeye yetmiyor. Bir şey alamıyoruz, fiyatlar cep yakıyor. Elimizden geldiğince ihtiyaçlarımızı almaya çalışıyoruz ama yetmiyor, gerçekten çok zor. Geçinemiyoruz. Çok fazla diyecek bir şey yok, ekonomi berbat durumda.

 

‘Her gün başka bir zam haberiyle uyanıyoruz’

 

Tuana Kızılarslan: Ailemizin verdiği harçlık bize yetmiyor. Hiçbir şekilde ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Ekonomi almış başını gidiyor, ailemizin verdiği harçlık hiçbir şeye yetmiyor. Her gün başka bir zam haberiyle uyanıyoruz. Öğrenciyiz, öğrencilerin rahat olduğunu söylüyorlar ama durum öyle değil. Ekonomi gittikçe daha da kötüleşiyor. Öğrencilerin durumu da, ailelerin durumu da gittikçe kötüye gidiyor.

 

‘Hiçbir şeye gücümüz yetmiyor’

 

Rabia Payju: İhtiyaçlarımızı alamıyoruz, çok büyük bir kriz var. Her şey gittikçe pahalılaşıyor. Durumdan hiç memnun değiliz. Öğrenci olmamıza rağmen krizden biz de etkileniyoruz. Bayramda hiçbir şey alamıyoruz, fiyatlar haddinden fazla. Hiçbir şeye gücümüz yetmiyor.

 

Mürtezim Candemir: Gerçekten perişan olduk. Çalışmak için mecburen çocuklarımızı bırakıp gitmek zorunda kalıyoruz ve aylar sonra ancak dönebiliyoruz. Gittiğimiz yerlerde de çok zor şartlarda çalışıyoruz. Elimdeki tüm parayı harcadım ama yine de tüm ihtiyaçlarımı alamadım, sadece birkaç kilo sebze alabildim.

 

‘Bizi bu hale koyanlar utanmalılar’

 

Nafya Tunç: İhtiyacımız olan birçok şeyi alamıyoruz. Her şey çok pahalı. Çocuklarımızın istediği en ufak bir şeyi bile alamıyoruz. Bizi bu hale koyanlar utanmalılar. Zaten hiçbir şey alınmıyor, alabildiklerimizi de az az alabiliyoruz, ihtiyacımızı karşılamıyor bile.

 

Nişan Görür: Ekonomik kriz çok ağır. Birer kilo çay, şekerleme bile alamıyoruz. 7 tane çocuğum var benim ve bir kilo et 500 liraya yakın. Ramazan ayını zar zor atlatabildik. Çocuklarımıza bir bayramlık bile alamıyoruz.

 

‘Bu ülkede hep her şey çok pahalı’

 

Çavreş Dinçer: Bayram arifesindeyiz, çoğu ihtiyacımız bulunuyor. Mecburi bazı ihtiyaçlarımız var, bunlar pahalı da olsa ucuz da olsa almak zorundayız. Biz kendimizi bildik bileli bu ülkede hep her şey çok pahalı. Gerçekten idare edemiyoruz artık.

 

Esra Kutur: Ekonomik krizin büyümesiyle birlikte biz de geçinemeyecek duruma geliyoruz. Bir ihtiyacımızı alabilmek için başka ihtiyaçlarımızı alamayacak durumda kalıyoruz. Kirada kalan insanlar mağdur oluyor. Arabası olanlar yakıt alamayacak haldeler. Fiyatlardan da gördüğümüz kadarıyla, kalabalık aileler ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bayram alışverişi de yapmayacaklardır.