Özgürlük için direnen bir Barış Annesi...

  • 09:08 2 Nisan 2022
  • Portre
Rojda Aydın 
 
ŞIRNAK - Kürtlerin dil, kimlik ve varlıklarını koruma mücadelesinde yer alan ve özgür bir yaşam için Barış Anneleri Meclisi’nde yer aldığını söyleyen Emine Özerk, tüm anneleri el ele vermeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyor. 
 
Türkiye’de ve bölgede Kürtlere yönelik politikalara karşı mücadele yürüten kesimlerin başında kadınlar geliyor. Barış Anneleri ise verdikleri mücadele ile direnişin ve azmin mihenk taşı olarak görülüyor. Bu annelerden biri de Emine Özerk. Şırnak’ın Balveren (Gundikê Mele) beldesinde doğan Emine, daha 12 yaşında iken ailesi tarafından evlendirilir. Emine, nasıl evlendirildiğini şöyle anlattı: “Arkadaşlarımla birlikte köyün dışındaki meraya gitmiştim. Akşam eve geldiğimde yemek yerken, annem ‘seni verdik’ dedi. Önce ne demek istediğini anlamadım, evliliğin ne demek olduğunu bilmiyordum. Çocuktum. Yine evime dönerim diyordum. Ancak sonradan gördüm ki artık dönüş yoktu. Birkaç yıl sonra iki çocuğum oldu.”
 
‘Koruculuğu kabul etmedik’
 
1984 yılında Şırnak, Eruh ve Balveren’de çatışmalar çıkınca ailesi birlikte Silopi’ye taşınır ve burada ev yaparak yerleşir. Birkaç yıl sonra aile tekrar köye dönüş kararı alır. 1994’te köyü askerler tarafından basılır. Emine o dönemi, “Asker köye baskın yaptı ve korucu olmamızı istediler. Ancak hiç kimse koruculuğu kabul etmedi” sözleriyle anlattı.  Köylerinin çok güzel olduğunu, bağ, bahçelerinin olduğunu söyleyen Emine, “Askerler 24 saat içinde köyü boşaltmamızı istedi. Ancak kimse dinlemedi. Bunun üzerine evlerimizi yıktılar. Bağ, bahçelerimizi yaktılar. Hayvanlarımızı öldürdüler. Köyü yıktılar. Bir aileden 3 kişi katledildi, 2 kişi de yaralandı. Görülmemiş bir zulüm yaptılar. Köyden çıkmaya mecbur kaldık. 27-28 yıldır köyümüzden çıktık” diye konuştu.  
 
Yaşam mücadelesi
 
Geldikleri Silopi’de yeni bir yaşama başladıklarını söyleyen Emine, sözlerine şöyle devam etti: “Silopi’ye dönüş bizim için çok zahmetliydi. Çünkü hiçbir şeyimiz kalmamıştı. Günlük ihtiyaçlarımızı karşılamak ve geçimimizi sağlamak için çalışmak zorundaydık.  Burada tatlı yapmaya başladım. 15 yıl boyunca tatlı yaparak geçimimizi sağladım. Çocuklarımı bu şekilde okuttum. 8 yıl boyunca da batı illerine giderek mevsimlik işçilik yaptım. Birçok işte çalıştım. Şimdi halı, kilim yıkayarak geçimimizi sağlıyorum.”
 
‘Parti çalışmalarına katıldıktan sonra birçok şey öğrendim’
 
Emine bir yandan yaşam mücadelesi verirken bir yandan da siyasi çalışmalara dahil olur: “Miting olduğunda gidiyordum, toplantı olduğunda katılıyordum. Önceleri mahallelerde çalışmalar yapılıyordu ve ben bunlara da katılıyordum.  Partideki herkesi tanıyordum. Çalışmalara katıldıktan sonra birçok şey öğrendim. Parti çalışmaları sayesinde farkındalık oldu. 15 yıldır bu çalışmaların içindeyim. DEHAP, DTP, BDP, HDP ve DBP’de çalıştım ve yönetimlerde sorumluluk aldım. Şimdi de HDP içerisindeyim. 2 yıldan bu yana da Silopi Barış Anneleri Meclisi içerisinde yer alıyorum.” 
 
Artık yeter!
 
Barış Anneleri Meclisi’ne katılmasını “Özgür bir yaşam için katıldım” sözleriyle anlatan Emine, “ Biz anneler zulme karşı başkaldırıyor. Biz anneler savaş istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Biz de diğer halklar gibi özgür ve huzur içerisinde bir yaşam istiyoruz. Biz Kürtler özgür bir yaşam istiyoruz. Bugün de kimliğimiz, dilimiz ve varlığımız kabul edilmiyor. Biz buna karşı direniyoruz. Kürtler yüzlerce yıldır zulümle karşı karşıya. Kürtlerin yeri yurdu yakılıp, yıkıldı, talan edildi. Ormanlarımızı yaktılar. Anneler artık yeter diyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘El ele verelim zulme karşı mücadele edelim’
 
Mücadelesinden dolayı birçok kez gözaltına alınan Emine, “Partiye gidiş gelişlerimiz suç olarak görülüyor. Partide çalışmalara katıldıktan sonra hakkımda soruşturma açıldı. En son açlık grevi eylemine katıldığım için çok sayıda anne ile birlikte gözaltına alındım. Partiden vazgeçmemiz mümkün değil. Sağ olduğumuz sürece bu davanın takipçisi olacağız. Özgürlük ve barış gelinceye kadar direneceğiz ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Annelerden özellikle isteğim gelip çalışmalara dahil olsunlar. Elele verelim ve her türlü zulme karşı mücadele edelim” dedi.