Maymun çiçeği virüsü: Riskler ve korunma yöntemleri

  • 09:02 1 Eylül 2024
  • Sağlık/Spor
 
 
HABER MERKEZİ – Dr. Fatma Nur Özdoğan, maymun çiçeği virüsünün hayvanlardan insanlara ve insandan insana temasla bulaşabildiğini, çiçek aşısının ise yüzde 85 koruma sağladığını belirtiyor. Fatma, hastalık şüphesi durumunda sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini vurguluyor. 
 
Maymun çiçeği hastalığının  (Monkeypox), çiçek hastalığına benzer semptomlarla ortaya çıkan, ancak daha hafif seyreden ve hayvanlardan insanlara bulaşan bir zoonozdur. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Fatma Nur Özdoğan, hastalığın yayılma yolları ve korunma yöntemlerine ilişkin bilgi verdi.
 
Hastalığın genellikle virüsü taşıyan hayvanların bulunduğu tropikal yağmur ormanlarına yakın bölgelerde görüldüğünü belirten Fatma, enfekte kişilerin virüsü insandan insana da bulaştırabileceğine dikkat çekiyor. Maymun çiçeği virüsünün iki farklı genetik suşu bulunduğunu kaydeden Fatma, Orta Afrika'da görülen suşun daha şiddetli hastalıklara yol açtığını vurguluyor.
 
Fatma, hastalığa ilişkin devamında şu bilgilere yer veriyor: “Virüs, genellikle enfekte hayvanlardan insanlara bulaşır ve vücut sıvıları, ciltteki lezyonlar, solunum damlacıkları ve kontamine nesneler yoluyla insanlara geçebiliyor. Ayrıca, hastalık insandan insana da yayılabiliyor. 2022'deki salgında, cinsel ilişki sırasında yakın temasın virüsün yayılmasında önemli bir rol oynadığı görüldü. Kongo’daki güncel salgında ise virüsün hem cinsel yolla hem de ev içindeki yakın temasla bulaştığı biliniyor. Hastalığa yakalanan kişiler, vücuttaki tüm lezyonlar iyileşene kadar bulaşıcı kabul ediliyor; bu süreç genellikle 2 ila 4 hafta sürüyor. Ayrıca, birçok hayvan türünün maymun çiçeği virüsüne duyarlı olduğu bilindiğinden, virüsün insanlardan hayvanlara yayılma potansiyeli de mevcut. Hastalığı doğrulanan kişiler, evcil hayvanlarla (kedi, köpek gibi) ve çiftlik hayvanlarıyla yakın fiziksel temastan kaçınmalıdır.”
 
Ateş, baş ve kas ağrısı olanlar dikkat
 
Hastalığın kuluçka süresi 5 ila 21 gün arasında değişiyor. Hastalığın başlangıcında ateş, baş ağrısı, lenf düğümlerinin şişmesi ve kas ağrısı gibi semptomlar görülüyor. Bu belirtileri, 2 ila 4 hafta süren deri döküntüleri takip ediyor. Fatma bu duruma ilişkin şunları söylüyor: “Döküntüler genellikle su dolu kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar ve yüz, avuç içi, ayak tabanı, kasık, genital ve anal bölgeleri etkileyebilir. Maymun çiçeği hastalığının komplikasyonları arasında şiddetli bakteriyel enfeksiyonlar, beyin iltihabı, kalp kası iltihabı ve zatürre bulunur. Hastalığın ölüm oranı yüzde 0 ila yüzde 11 arasında değişmektedir. Bu oran, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha yüksektir. Bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar veya ilaç kullanımı durumlarında, özellikle gebelerde ve küçük çocuklarda, bu oran daha da artabilir."
 
Hastalık şüphesi halinde sağlık kuruluşlarına başvurun
 
Hastalığın tanısında en güvenilir yöntem, döküntülerden alınan örneklerin PCR testi ile incelenmesidir. Fatma, hastalığın spesifik bir tedavisinin bulunmadığını, ancak semptomlara yönelik destekleyici tedavilerin uygulandığını ifade ediyor. Fatma, “Hastalığın önlenmesi ve kontrolü açısından bulaş yollarının ve semptomların bilinmesi, hastalık şüphesi halinde ise sağlık kuruluşuna başvurulması büyük önem taşımaktadır. Enfekte kişilerle veya kontamine malzemelerle yakın temastan kaçınılmalıdır. Hasta bakımı sırasında, ister sağlık kuruluşunda, ister evde olsun, eldiven ve diğer kişisel koruyucu giysiler kullanılmalıdır. Hasta veya ölü hayvanlarla temastan kaçınılmalı ve hayvan eti içeren tüm yiyecekler yenmeden önce uygun şekilde pişirilmelidir.” diye kaydediyor.
 
Çiçek aşısı olanlar maymun çiçeğinden korunabilir
 
Çiçek hastalığına karşı geliştirilen aşıların, maymun çiçeği virüsüne karşı yüzde 85 oranında koruma sağladığını kaydeden Fatma, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Çiçek aşısı olanlar, hastalığı daha hafif atlatabilir ya da tamamen korunabilir. Çiçek aşısı yapıldığının göstergesi olarak üst koldaki aşı izi kabul edilebilir. Ancak çiçek aşıları günümüzde klinik kullanımda değildir.”