Hazal Aras: Halk AKP'ye artık yeter dedi!

  • 09:03 6 Nisan 2024
  • Siyaset
Rojda Aydın
 
AGIRÎ - Agirî Belediye Eşbaşkanı seçilen Hazal Aras, halkın AKP'ye artık yeter dediğini belirterek, yeni döneme ilişkin de "3 ay, 6 ay, bir yıl, 3 yıl ve 5 yıllık olacak. Zaten bu üç ay içinde sorunları tespit ettik. Öncelikle acil ihtiyaçlara yönelik çalışmalara başlayacağız ve sırayla çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz" dedi. 
 
31 Mart'ta gerçekleşen yerel seçimlerde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Kurdistan kentlerinde büyük bir zafer elde etti. Bu kentlerden biri de Agirî (Ağrı). Kentte DEM Parti'den Belediye Eşbaşkanları olarak Hazal Aras ve Mehmet Akkuş yüzde 51,07 oy oranıyla seçildi. Halk içinde "Agirî'nın Xezal'ı" olarak tanınan Hazal, üç aylık seçim çalışmaları süresince birçok kişiye ulaştı. Miting ve kutlamalarda, Agirî halkı "Xezal'ımıza sahip çıkıyoruz" mesajını verdi, seçimlerde de bu durumu bir direniş olarak gösterdi. Diğer yandan, dışarıdan 4 bin 168 asker ve polis Agirî'ya getirildi. 204 asker ve polis Avkevir bölgesine yerleştirildi. DEM Parti, diğer partilere göre 8 bin 600 oy farkı ile öne geçti.
 
Eşbaşkan Hazal, seçim süreci ve Agirî halkının zaferine dair JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu. 
 
Üç ay boyunca aralıksız çalıştık
 
Hazal, yaklaşık üç ay boyunca seçim çalışmalarına katıldığını belirtti ve ziyaret edilmemiş ev veya iş yeri bırakmadıklarını söyledi. Haza, kadınlar, gençler, erkekler ve esnaflarla farklı toplantılar gerçekleştirdiklerini ve bu toplantıların çok olumlu geçtiğini ifade etti. Birçok yurttaşın kendilerine "çalışmayı bırakmayın, bu seçimi kazanacaksınız" dediğini aktaran Hazal, sonuna kadar aralıksız bir çalışma yürüttüklerini dile getirdi. Hazal ayrıca, kadınlarla sık sık bir araya geldiklerini vurguladı.
 
Halk büyük bir yanıt verdi
 
Taşımalı asker ve polislere değinen Hazal şu sözleri kullandı: "Merkezi parti yönetimimiz, yürüttüğümüz çalışmaların sonucunda binlerce asker ve polisin bu bölgeye getirileceğini öngörmüştü. Biz de tüm çalışma ve toplantılarımızda bu durumu dile getirdik. Hem Agirî halkı hem de biz, binlerce asker ve polisin geleceğini biliyorduk. Seçimden iki gün önce, şehir merkezinde, kafelerde, restoranlarda ve sokaklarda binlerce asker ve polis gördüğümüzde şaşırdık. Bu durumu biliyorduk ama onları gördüğümüzde farklı bir his yaşadık. Halk da farklı bir tepki gösterdi. İki gün önce bu stres başladı. Bu asker ve polisler özellikle iki mahallemize yerleştirilmişti. Leylek, Pınar ve Fırat mahallelerinde nüfus yoğunluğu çok fazlaydı. Seçim günü, bu mahallelerdeki okullara gittiğimizde, insanların oy kullanabileceği bir ortam yoktu, adeta bir kargaşa ortamı vardı. Biz bu duruma karşı tepkimizi dile getirdik ve onlara 'nereden geldiniz?' dedik. Hukuki olarak yapılacak bir şey yoktu. Çünkü biz seçim komisyonuna bu duruma karşı itirazda bulunduk ama reddedildi. 'Operasyonel güç' nedeniyle burada oldukları söylendi. Ancak bizim gözlerimizin önünde bu askerler sıraya girip oy kullandı. Biz bu duruma karşı çıktık ve 'bu yapılan halkın iradesine zulüm ve baskıdır' dedik. Ramazan ayı olduğu için sabahın erken saatlerinde oy kullanma oranı çok düşüktü. Birçok kişi öğleden sonra oy kullanmıştı. Öğle saatlerine kadar bu durum halk arasında yayıldı. Buna karşı halk güçlü bir yanıt verdi. 'İrademi baskı altına alamazsınız' yanıtını sandıklarda verdiler."
 
8 bin 600 oy farklı var
 
Agirî'nın ideolojik bir oy tabanına sahip olmadığını, daha çok politik bir oy tabanının olduğunu kaydeden Hazal, Agirî'nın Giyadin ve Bazîd’den farklı olduğunu söyledi. Hazal, "Bu yüzden, zamanın akışına göre yanıt verebilecek bir kapasite var. Adaylarımızı değiştirdik. Onlar için bu seçimde Agirî'yi kazanmak çok önemliydi. Hükümet için bazı yerleri kazanmak çok önemliydi. İstanbul onlar için çok önemliydi. Agirî de onlar için çok önemliydi. Bu yeri bir kere fethetme fırsatı olarak görüyorlardı. Ama gerçeği bu şekilde kabul ettiler; Agirî halkı, genel politikalar nedeniyle AKP ile arasında bir mesafe bırakmıştı. Aynı zamanda AKP'nin belediye hizmetlerinin eksikliği nedeniyle de aralarında bir mesafe oluşmuştu. Bu durum karşısında, dışarıdan getirilen askerlerin baskısına karşı halk güçlü bir tepki gösterdi. O gün bu baskı olmasaydı bile seçimi kazanacaktık. Dışarıdan getirilen o kadar askere rağmen, Agirî'yi zaten kazanıyorduk. Bu zaten belliydi. Yapılan anketler de bunu gösteriyordu. Ancak halk bu askerleri gördüğünde, aradaki farkı daha da açtı. AKP'ye 8 bin 600 oy fark attık."
 
AKP 19 buçuk  yıl boyunca hiçbir şey yapmadı
 
AKP’nin 19 buçuk yıllık yönetim süresini ele alan Hazal, sözlerine şu şekilde devam etti:  "Agirî'de hiçbir belediye çalışması yapılmadı. Agirî'nın yolları yok. Birçok mahallede altyapı yok. Bazı mahallelerde su sorunu var. Birçok mahalle çöplüğe dönüşmüş durumda. Seçim kampanyamız sırasında '3Ç belediyeciliği' diyorduk. Çöp, çukur ve çamur. Bu sorunlar nedeniyle halk çok mağdur olmuştu. Halk buna karşı tepki gösterdi. Halk, yaşamak için bir kentten giderek uzaklaştığını hissetti. Seçim çalışmalarımız sırasında Agirî'nın bir afet bölgesi olduğunu ve bizim de afet kurtarma ekipleri gibi geldiğimizi söylüyorduk. Kentin durumu insanın içini acıtıyor. Yaşam ve kültür alanları yok. Bizim açtığımız kültür kurumları, kayyım tarafından kapatıldı. Agirî'de hiçbir şey kalmadı."
 
Halk 'artık yeter' dedi
 
Hazal, AKP'nin Kurdistan'daki kayıplarına işaret ederek, "AKP'nin Kurdistan'da yaşadığı kayıpların nedeni, halka her türlü zulmü yapmalarıdır. AKP, totaliter bir yaklaşımla yönetiliyor. Bu yüzden halk, üzerindeki iç baskılar, işsizlik ve yoksulluk sorunlarından çok mağdur olmuştu. Buna karşı tepki gösterdiler. Halk 'artık yeter' dedi” diye belirtti. 
 
En kısa sürede acil planları hazırlayacağız
 
Belediyeyi devraldıklarında öncelikli taleplerinin denetim (müfettiş) olacağını ifade eden Hazal, “Belediyenin çok borcu olduğu belirtiliyor. Bunun belirlenmesi gerekiyor. Denetimden sonra, belediyeyi nasıl devraldığımızı halka açıklayacağız. Halkımıza nasıl bir belediye devraldığımızı paylaşacağız. Önümüzde yaz var. Öncelikle acil eylem planlarını hazırlayacağız. Bu planlar, 3 ay, 6 ay, bir yıl, 3 yıl ve 5 yıllık olacak. Zaten bu üç ay içinde sorunları tespit ettik. Öncelikle acil ihtiyaçlara yönelik çalışmalara başlayacağız ve sırayla çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz."
 
‘Sorumluluğumuz büyük’
 
Kentte, her kesimden yurttaşın, siyasi görüşlerine bakmaksızın AKP’ye “hayır” dediğini paylaşan Hazal, "Halk haksızlığa 'hayır' dedi. Demokratik bir refleks gösterdi. Halkımız, demokratik refleksleri unutmuştu. Bu refleksler bize umut verdi. Bu yüzden Agirî halkına teşekkür ediyorum. Hatta AKP'liler bile bize yönelikti. MHP'lilerin bozkurt işareti yapanlar bile oylarını DEM Parti'ye verdiler. Bizim için çok ilginç bir seçimdi. Bu, bize olan güvenin bir göstergesiydi. Halkın DEM'e olan güveni vardı ve halk DEM'e karşı bir umut besledi. Biz de bu güveni boşa çıkarmamayı umuyoruz. Sözümüzü yerine getireceğiz. Sorumluluğumuz büyük."