WAN - Wan’da 1 Mayıs alanını dolduran kadınlar, “Yaklaşık 25 yıllık AKP iktidarı kadınlara ölümden başka bir şey vadetmiyor” diyerek “Çözüm biziz” demek için alanda olduklarını söyledi. 

 

Kurdistan ve Türkiye’de 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısı ile dün alanlara çıkan işçi ve emekçiler taleplerini dile getirdi, sömürü politikalarına tepki gösterdi, son bulmasını istedi ve mücadeleyi yükseltme mesajları verdi. 

 

Wan’da da alana çıkan kadınlara mikrofon uzattık, taleplerini, neden alanlara çıktıklarını sorduk.  

 

‘Çözüm biziz!’

 

Bölge mitingi için Mûş’tan gelen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mûş Milazgir (Malazgirt) ilçesi Eşbaşkanı Gülistan Özer bütün işçilerin bayramını kutlayarak başladığı değerlendirmesinde her yerde bir iktidarlaşma mantığı olduğunu ve kadınların yok sayıldığına vurgu yaptı.  Gülistan, “ 1 Mayıs günü bütün ezilenler, işçiler ve çalışanlar olarak bir araya geldik, günümüzü kutluyoruz. Biz bu iktidarlaşma mantığına karşı eşitlikten ve demokrasiden yanayız.  Özellikle Kürt kadınlara yönelik uygulanan özel savaş politikalarını net bir şekilde görüyoruz. Biz buna karşı Kürt kadınlar olarak hem Kadın Meclisi olarak hem de DEM Parti’nin eşbaşkanları olarak yerel yönetimlerde buna yönelik çalışmalarımız var. Biz kenetlendiğimizde biz Kürt kadınlar ve Türkiye’deki bütün kadınlar kenetlendiğimizde çözümün kendisi biziz, çözüm biziz” sözlerini kaydetti.

 

‘Kriz iktidarın değişmesiyle son bulacak’

 

Erdîş’ten (Erciş) gelerek mitinge katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Wan Erdîş eski belediye eşbaşkanı Yıldız Çetin de, yaşatılan baskı politikalarına rağmen halkın alanları doldurduğuna işaret etti. Yıldız, “Halk direniyor, halk haktan ve hukuktan yana tavrını sergilemek için sonuna kadar mücadele edeceğini bir kez daha burada gösteriyor. Son seçim sonuçları da halkın artık bu yönetimi, bu iktidarı kabul etmediğinin göstergesidir. Ülkede ciddi bir ekonomik kriz var. İnsanlar geçekten geçinemiyor, işsizlik had safhada ve gençler yurtdışına göç ediyor bu ciddi bir durumdur. Bunun önüne geçmek için herhangi bir politika yok. Üniversite mezunları işsiz. Ekonomik kriz gün geçtikçe derinleşiyor. Krizin önüne geçmek için hiçbir çaba sarf etmiyorlar. Bu kriz yıllarca yöntemsiz yönetimin sonucudur. Bu yöntemsiz yönetimin yarattığı tahribatın önüne geçmek çok kolay olmayacak. İktidarın değişmesiyle son bulacak” dedi.

 

‘Mücadelemizi her yerde sonuna kadar sürdüreceğiz’

 

Kadın katliamlarının her geçen gün arttığını hatırlatan Yıldız, “İktidarın İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesinin ardından katledilen kadınların oranı katlanarak arttı. Wan Başkale’de de çok kısa süre önce şüpheli bir kadın ölümü gerçekleşti. Onun öncesinde Erciş’te yaşandı. Yaşadığımız şehri ele alacak olursak her gün kadın katliamları söz konusudur. Bu katliamlar kadın örgütlenmesiyle  önlenebilir. Biz kadınlar örgütleneceğiz, itaat etmeyeceğiz. Eşit temsiliyet için mücadelemizi her yerde sonuna kadar sürdüreceğiz” vurgusu yaptı. 

 

‘Şiddetin sonu gelmiyor’

 

Kadınların maruz bırakıldığı emek sömürüsü, ayrımcılık ve şiddetin son bulmadığına değinen Gülten Güllüçayır, “Şiddetin bir türlü sonu gelmiyor. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ve kayyum atamalarıyla halkın iradesi yok sayılıyor. Bunların olmaması gerekiyor, halkın iradesine her zaman saygı duyulması gerekiyor. Sendikalı örgütlenme arttırılmalı ve yaygınlaştırılmalı” sözleri ile örgütlülüğe dikkat çekti. 

 

‘Artık nefes almak dahi çok zor’

 

Başta kadınlar olmak üzere herkesin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlayan Gönül Gölbaş Sevdinoğlu, ülkede ekonomik krizin hat safhalarda olduğunun altını çizdi. Gönül, “Artık geçinmek, nefes almak dahi çok zor. Bunun yanında bir de kadın olunca, kadın emekçi, kadın işçi olunca her şey daha da zor. Zaten evlerde görülmeyen, yok sayılan kocaman bir kadın emeği var. Onların önünde saygıyla eğiliyorum” dedi. 

 

‘Kadınlar olarak güçlüyüz’

 

 Ekonomik krizin yansıra kadın kıyımları, kadın cinayetleri, işçi kıyımlarının daha da arttığına dikkat çeken Gönül, “Özellikle son 22 yıldır iktidarın uygulamış olduğu kadın üzerindeki baskıcı politikayı nefretle kınıyorum. Biz kadınlar olarak güçlüyüz. Biz istersek her şeyin üstesinden gelebiliriz. Çünkü dünyayı var eden bizleriz. Bizler var etmeye, ayakta kalmaya devam edeceğiz. Nerede olursak olalım alanlarda sesimizi duyurarak mücadelemize devam edeceğiz. İktidarın bir diğer politikası da kadınları evlere kapatmak ama biz hayatın her alnında varız ve var olmaya devam edeceğiz. İran’da Jîna Emînî’nin başlattığı ‘Jin jiyan azadî’ sloganı ile ‘Kadın yaşam özgürlük’ diyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Gençlerin emeğinin sömürülmeden çalışabileceği herhangi bir iş yok’

 

AKP rejiminin getirdiği ve gitgide derinleşen krizin öğrencilere, kadınlara ve özelde genç kadınlara etkisinden söz eden Havin Varhan, şu an üniversiteye hazırlandığını belirterek “Şu an baktığımda Wan’da okumak istediğim bölüm yok. Başka bir kente gidersem çalışma imkanım yok. Öğrencilerin kalabileceği yurtlar yok, iktidarın getirdiği ekonomik kriz nedeniyle bir ev tutup da o evde kalamıyoruz. Bunun dışında gençlerin emeğinin sömürülmeden çalışabileceği herhangi bir iş yok.  Bütün bu nedenlerden dolayı üniversite okumak için bu kentte, ailemin yanında kalma durumu aslında bana dayatılıyor. Aslında okuyamayacağım, kendimi geliştiremeyeceğim, kendi kararlarımı veremeyeceğim bir hayat bana dayatılıyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘Tek çözüm AKP iktidarının değişmesi’

 

Ülkedeki çalışma koşullarında bakıldığında eşit çalışma koşullarının olmadığını ifade eden Havin, “Kadın çalışacaksa tacize, tecavüze uğrayacak, kadın çalışacaksa emeği sömürülecek. Böyle bir sistemle karşı karşıya olduğumuz için kadınlar uygun çalışma şartları olan bir iş bulup da çalışamıyor bile. Çalışamayan kadın evde kalıyor. Evde kalan kadın erkek şiddetine, baskısına maruz kalıyor.  Bunun sonucunda da gelişemeyen, özgürleşemeyen kadın profili ortaya çıkıyor. Gelişemeyen, özgürleşemeyen kadının çocukları da gelişip özgürleşemiyor. Buna bağlı olarak ülke gelişip ilerleyemeyecek sürekli gerileyecek. Bütün var olan sorunlar için aslında tek bir çözüm var o da AKP rejiminin değişmesi” olduğunu söyleyerek değişimin zorunluluğuna işaret etti. 

 

‘Kadınlar iktidara tepkisini gösterdi’

 

22 yıllık AKP iktidarının bu süreçte kadınlara evde, işte, sokakta yani her yerde ölmekten başka hiçbir şey vadetmediğini dile getiren Zeynep Tağtekin, “Ya krizden ya sokakta herhangi bir cinayete kurban giderek ya da açlıktan ölmeyi vadetti. Bu süre zarfında yine genel seçimlerden önce kadınlara ‘biraz dişinizi sıkın’ demesi üzerine yerel seçimlerde kadınlar ya sandığa gitmeyerek ya da AKP’ye oy vermeyerek aslında iktidara tepkilerini gösterdiler. Bu gün de 1 Mayıs’ı değerlendirirken tarihsel bağlamından uzaklaştırmadan değerlendirmek gerekiyor. Tarihten bugüne kadınlar her zaman 1 Mayıs’ta öncülük etmişlerdir. Bu 1 Mayıs’ta da kadınlar sokakta, alanlarda, iş yerlerinde, kampüslerde yani bulundukları her yerde eşit iş imkanları için alanları dolduruyor” sözleri  ile kadınların mücadeledeki öncülüklerine dikkat çekti.