HABER MERKEZİ - Nun Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnsiyatifi’nin düzenlediği “25 yıllık tecrit nereye?” sempozyumunda, Abdullah Öcalan’ın fiziki olarak özgür olması gerektiğine vurgu yapıldı. 

 

Nun Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi, 74 merkezde 10 Ekim’de startı verilen “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesi kapsamında dün “25 yıllık tecrit nereye” başlığı ile sempozyum düzenledi. Sempozyuma Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden birçok siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve aktivist zoom üzerinden katıldı. 

 

‘Tecridin birçok yönü var’

 

Moderatörlüğünü Suriye Partisi Genel Konseyi üyesi Hind Dağıstanlı’nın yaptığı sempozyumda konuşan Siyaset Bilimci Dr. Farnaz Attia, Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun birçok yönü olduğuna işaret ederek, “Bunlardan biri, Kürt halkının direnişinin ve özgürlük mücadelesinin yok edilmesidir. Önder Öcalan'a uygulanan sıkı tecrit halktaki kurtuluş ruhunu vurmaya yönelik bir girişimdir” dedi.

 

Uluslararası toplum sessiz

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Genel Sekreteri Avukat Rengin Ergül de, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin, avukat ve aile görüşünün engellenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, “Tüm bu ihlaller uluslararası toplumun sessizliğinde gerçekleşiyor. Hukuka aykırı bu tecridin son bulması için İşkenceye Karşı Komite başta olmak üzere henüz hiçbir hukuki veya insan hakları örgütü müdahalede bulunmadı” şeklinde konuştu.

 

'Demokratik Ulus' vurgusu

 

Nun Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi Sözcüsü Avukat Sawsan Şoman da, Orta Doğu'da barışın ancak Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Demokratik Ulus sisteminin hayata geçirilmesiyle olacağını vurguladı. Sawsan, “Orta Doğu ülkeleri otoriter politikalar sonucunda çok acı çekiyor. Artık barışın hakim olmasının zamanı gelmiştir. Sayın Öcalan dışında herhangi bir siyasi sistem, halkın emellerine uygun herhangi bir sistem yaratmadı” ifadelerini kullandı.

 

Mücadele vurgusu

 

Sempozyuma katılan kadınlar, Kürt sorununun çözümü ve Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması için ne gibi çözüm önerileri getirilebileceği konusunda da tartışmalar yürüttü. Katılımcılar, Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar bölgesel düzeyde mücadele yürüteceklerini belirtti.