Sibel ve Sedanur'un adli koğuşta can güvenliği tehlikede!

  • 09:02 19 Nisan 2024
  • Güncel
Melike Aydın
 
İZMİR - Wan’daki irade gaspına karşı İzmir’de düzenlenen protesto eyleminde gözaltına alınan Mor Dayanışma aktivisti Sibel Örkmez ve TÖP Çocuk Hakları Meclisi İzmir Sözcüsü Sedanur Uğur’un tutuklanması ardından maruz kaldıkları tehditlere dikkat çeken Mor Dayanışma üyesi Didar Gül, adli koğuşta tutulan Sibel ve Sedanur’un can güvenliğinin tehlikede olduğunu vurguladı. 
 
31 Mart yerel seçim sonuçlarının açıklanması ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin kazandığı belediyelerden biri olan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a memnu haklarının iadesi kararının geri alınması sonrası başlayan protestoların adreslerinden biri de İzmir olmuştu. 2 Nisan günü İzmir’de düzenlenen protesto eyleminde gözaltına alınan ve tutuklanan Mor Dayanışma aktivisti Sibel Örkmez ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Çocuk Hakları Meclisi İzmir Sözcüsü Sedanur Uğur, götürüldüğü Şakran Kadın Kapalı Cezaevi Müdürü Meltem Babaoğlu ve gardiyanlar tarafından tehdit edildiği belirtildi. Kadınların, siyasi tutsakların bulunduğu koğuşa geçmeyi talep ettikleri ve ayakta sayım vermeyi reddettiği için tecavüz faillerinin ve koğuşuna gönderilmek ve tahliye edilmemekle tehdit edildiği ifade edildi. 
 
Cezaevi müdürü ve gardiyanlardan tehdit 
 
Öte yandan Sibel ve Sedanur, “polise mukavemet” iddiasıyla tutuklandıkları için adli tutukluların bulunduğu koğuşta tutuluyor. 12 Nisan’da cezaevinde kurul karşısına çıkarılan Sibel’in ayakta sayım vermediği ve diğer tutuklulara “kötü örnek” teşkil ettiği öne sürülürken, cezaevi müdürü Meltem Babaoğlu tarafından “İnfazın yanar, buradan çıkamazsın” şeklinde tehdit edildiği bilgisini paylaşan avukat Arman Atılgan, Sibel’in ayrıca gardiyanlar tarafından, “Lezbiyenlerin, tecavüz faillerinin koğuşuna atarız” tehdidine maruz kaldığını paylaştı. Arman, ayrıca gardiyanların, “bunlar terörist” sözünden dolayı, diğer tutukluların, Sibel ve Sedanur ile iletişim kurmaya çekindiğini ekledi. 
 
JINNEWS’e konuşan Mor Dayanışma üyesi Didar Gül, adli koğuşta tutulan Sibel ve Sedanur’un can güvenliğinin olmadığını söyledi. 
 
‘Gözaltı ve tutuklanma süreçlerinde hukuksuzluk ve işkence’
 
Sedanur ve Sibel’in binlerce insan gibi protesto eylemlerinde bulunduğunu, ancak o gün gözaltına alınanlara işkence edildiğini ve hukuksuzca gözaltı sürelerinin uzatıldığını dile getiren Mor Dayanışma üyesi Didar Gül, “Tutuklandıkları gün savcı odasından çıkmayan polisleri gördük. Bu talimatın başka yerlerden geldiği ve kararın en baştan verildiğini anlamış olduk. Avukatlar ‘tutuklanmanız lazım, çünkü memurumuz yaralandı’ sözünü duymuş oldu. Bu talimatla savcılık tutuklamaya sevk etti ve tutuklandı. Ardından arkadaşlarımız Şakran Cezaevi’ne gönderildi” dedi.
 
‘Adli koğuşta can güvenliği yok’
 
Sibel ve Sedanur’un siyasi koğuş talebinin cezaevi müdürü tarafından söz verilmiş olmasına rağmen yerine getirilmediğini kaydeden Didar, kadınların DEM Parti milletvekilleri ile görüşmek istediğini aktardı. Didar, “Arkadaşlarımız tehdit ediliyor ve nefret suçuna da teşvik ediliyor. ‘Sizi lezbiyenlerin koğuşuna göndeririz’ gibi. Eşcinsel kadınların tecavüzcü olarak yaftalandığı bir durum da var aynı zamanda. Siyasi koğuşa giderseniz çıkamazsınız gibi de tehdit edildiler. ‘Ortalığı karıştırırsanız sizi tecavüzcülerin koğuşuna veririz’ gibi söylemler oldu. Arkadaşlarımız ısrarcı. Adli koğuşta can güvenlikleri yok ve orada kalmak istemiyorlar, çünkü siyasi, devrimci tutsaklar. Ama devlet bunu bir işkence biçimine dönüştürmüş durumda” diye belirtti.
 
“Sedanur ve Sibel’e özgürlük” kampanyasının devam ettiğini hatırlatan Didar, aynı durumdaki Muhammet Orhan’ın serbest kaldığını, tutuklanan diğer tutsakların da serbest bırakılana kadar mücadeleye devam edeceklerini ekledi. 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!