Ermeni soykırımı anması: Yüzleşilmeden barış sağlanamaz

  • 21:22 23 Nisan 2024
  • Güncel
İSTANBUL- Ermeni soykırımı anmasında konuşan DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu, tekçi ve sömürücü her sistemle yüzleşilmeden barış ve kardeşliğin sağlanamayacağını kaydetti.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şişli İlçe Örgütü, 24 Nisan 1915 yılında gerçekleşen Ermeni soykırımına ilişkin Şişli’de bulunan Osmanbey Metrosu durağında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya çok sayıda yurttaşın yanı sıra DEM Parti İstanbul milletvekilleri Özgül Saki ve Kezban Konukçu’nun ile birçok sivil toplum örgütü katıldı.
 
Açıklamada ilk olarak söz alan DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu, tekçi ve sömürücü her sistemle hesaplaşmadan bu topraklarda barış ve kardeşlik sağlanamayacağını söyledi. Kezban, “Bizler bu tarihle yüzleşmek zorundayız ve bu katliamcı zihniyetle hesaplaşmak zorundayız. Tek tipleştirmek istenen bu topraklardan ermeni halkı sürülmek istendi ve binlercesinin katliamına neden olundu. Biz bu tekçi anlayışlarla hesaplaşmadan, bu egemenlik ve sömürü sistemiyle hesaplaşmadan bu topraklarda barışı ve kardeşliği inşa edemeyeceğimizi çok iyi biliyoruz” dedi.
 
Sistematik ‘imha’
 
109 yıl önce bir halkın sistematik şeklinde “imha” edildiğini ifade eden DEM Parti İlçe Örgütü Temsilcisi Ani Kalk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarih 23 Nisan'dı, yıl 1915 kararı İttihat ve Terakki Hükümeti almıştı. Sonrasında semte ‘Kurtuluş’ adının verilmesi ise tesadüfi olmaktan çok uzaktı. Dönemin başkenti İstanbul'da yaşayan, Ermeni toplumundan yaklaşık 250 aydın, sanatçı, kanaat önderi, yazarın tutuklanması emredildi. Burada, Tatavla'da başlayan tutuklamalar sonraki günlerde de devam etti. Aynı anda Anadolu'nun dört bir yanında, Ermenileri yurtlarından sürmeye yönelik zorunlu tehcir uygulaması başlatıldı.”
 
‘Soykırım Ermenilerle sınırlı kalmadı’
 
Ani, Osmanlı’nın Müslüman ve Türk kimliğiyle herkesi tek tipleştirmeye çalıştığını dile getirerek, “1915 tarihinde ermeni soykırımının sadece Ermenilerle sınırlı kalmadı. Aşuri topluluklardan Süryaniler ve Keldaniler ile Pontoslular ve Rumlar da bu büyük operasyondan paylarını aldılar. Ermeniler, İstanbul'dan ve Anadolu'nun farklı noktalarından kafileler halinde Suriye çöllerine sürgüne çıkartıldılar. Kafilelere katılanların büyük bölümü yollarda öldü veya öldürüldü. Zorlu doğa koşulları, saldırılar, açlık, susuzluk, hastalıklar nedeniyle yaşamlarını yitirdiler. Gidenlerin mal, mülk ve arazilerinin üzerine çökenler bunları kendilerine sermaye yaptılar, zenginleştiler. Bu dönemde on binlerce çocuk ailelerinden koparıldı” diye belirtti.