Çernobil’in yıldönümünde radyoaktif atık faillerinin bulunması çağrısı

  • 20:47 26 Nisan 2024
  • Ekoloji
 
İZMİR – Çernobil Nükleer Santral Faciası’nın yıldönümünde açıklama yapan EGEÇEP, Akkuyu Nükleer Santrali inşaatının durdurulması, eski kurşun fabrikasındaki radyoaktif maddenin bertaraf edilmesi ve faillerin bulunması çağrısında bulundu.
 
Ege Çevre Platformu (EGEÇEP), Çernobil Nükleer Santral Faciası’nın yıldönümünde İzmir'in Gaziemir ilçesindeki eski kurşun fabrikası önünde basın açıklaması düzenledi. Platform, "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" ve "Nükleere hayır, yaşasın hayat" sloganlarıyla Akkuyu Nükleer Santrali inşaatının durdurulması, eski kurşun fabrikasındaki radyoaktif maddenin bertaraf edilmesi ve faillerin bulunması çağrısında bulundu. Açıklamaya, İzmir Kent Konseyleri Birliği temsilcileri de katıldı. Açıklamayı EGEÇEP Sözcüsü Baha Okar okudu. 
 
Milyonlarca insanı etkiledi
 
Baha, Çernobil Nükleer Santrali'nin bulunduğu bölgedeki çok geniş bir alanın yüzlerce yıl daha insanlara kapalı kalacağını ve bu bölgede yaşayan radyasyon taşıyan diğer canlıların hâlâ bu alanın dışına çıkarak radyasyonu yaydığını, bunun önlenmesinin olanaksız olduğunu belirtti. 11 yıl önce yaşanan Fukuşima Nükleer Santral Faciası’nı da anımsatan Baha, "Her iki nükleer felaket, sadece gerçekleştikleri bölgede değil, binlerce kilometre uzaklıklara kadar yayılan radyasyon nedeniyle, tam olarak saptanamasa da milyonlarca insanı etkiledi. Kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıklara ve ölümlere neden oldu"  sözlerini kullandı.
 
Deprem riskine dikkat çekildi 
 
"Yüzde 92'si deprem bölgesi olan Türkiye'de, deprem riskinin olmadığı iddia edilen Akkuyu'da yapılmakta olan nükleer santral için direniyoruz" diyen Baha şöyle devam etti: "Kendi topraklarımızda, adeta bir Rusya üssü olarak inşa edilen bu santralin, geleceğimizi risk altına soktuğu bir gerçektir. 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Maraş depremlerinin etkisinin 200-300 kilometreye uzandığı hatırlatılarak, tehlikenin büyüklüğü net bir şekilde anlaşılmalıdır. Geçmişte çok büyük depremler üretmiş olan ve gelecekte de depremler üreteceği kesin olan aktif Kıbrıs Ada fayları ve devamında oluşacak bir depremin Akkuyu'daki etkilerini önceden kestirebilmek olanaksızdır. Kaldı ki daha yapım aşamasında pek çok çökme ve kaza yaşandığı bilinen bu inşaatın, deprem güvenliği de hepimizi endişelendirmektedir."
 
‘Felaket araştırmalarla ortaya çıktı’
 
Çernobil'de olduğu gibi, bir insan hatasının Akkuyu'da da yaşanmayacağının bir garantisi olmadığını dile getiren Baha, "Bugüne dek, çoğunluğu kamuoyundan gizlenen yüzlerce nükleer felaketin gerçekleştiği, yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Çok daha basit nedenlerle oluşan kazalarda bile, bunların sonrasında bin 500 kilometre uzaklıktaki Karadeniz bölgemizde artan kanser vakalarının halktan nasıl gizlenmeye çalışıldığını unutmuş değiliz" sözlerine yer verdi. 
 
‘Nükleer bela yıllardır burada duruyor’
 
"Nasıl getirildiği belli olmayan atıkla halk sağlığı bozuluyor" başlığı üzerine konuşan Baha, Türkiye'nin en kalabalık üçüncü şehri olan İzmir'de, Gaziemir-Karabağlar sınırında varlığı 17 yıl önce tespit edilen nükleer atığın bulunduğunu paylaştı. Baha, "AKP-MHP iktidarının nükleer tehdit karşısında ne kadar vurdumduymaz, ne kadar basiretsiz olduğunun, insan hayatına zerre kadar değer vermediğinin en büyük örneği karşımızda duruyor. Bu nükleer bela yıllardır burada duruyor, yasal sınırın 7 bin 291 kat üzerinde radyasyona sebep oluyor. Ancak şimdiye dek bertaraf edilmesi için, bu alanın temizlenmesi için, ilgili Bakanlıklar tarafından bir şey yapılmış değil. Bu tehditle birlikte yaşayan mahalle halkının, muhtarların, Belediyelerin ve çevre örgütlerinin çığlığı, duymazdan geliniyor. Bu nükleer atıkların nereden, hangi yasa dışı yollarla, kimler tarafından getirildiği bile ortaya çıkarılmış değil" dedi.
 
Faillerin ortaya çıkarılması çağrısı
 
Nükleer Düzenleme Kurumu'nun İzmir'de yaşayanlardan bilgi sakladığını kaydeden Baha, kuruma atıkların temizlenmesine ilişkin projeyi kamuoyuna açıklaması, EGEÇEP ve diğer bağımsız sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini İzleme Denetleme Komisyonu'na katılması ve radyoaktif atık ticareti suçunun faillerinin ortaya çıkarılması çağrısında bulundu.
 
Açıklama, sloganlarla sona erdi.