DÎLOK - Gazeteci Derya Ren hakkında açılan ve geçtiğimiz duruşmada beraat ettiği “hakaret” davasında, mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, Derya Ren’in sözlerinin hakaret unsuru taşımadığı, kaba söz kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

 

Bir kadın  katliamı haberini takip etmek amacıyla 7 Ocak'ta Dîlok'un Belqis (Nizip) ilçesine giden JINNEWS muhabiri Derya Ren, araç beklediği sırada polisler tarafından “makul şüphe” iddiasıyla alıkonulmuştu. Derya Ren, kendisini alıkoyan polislerin, hakkında yakalama kararı bulunan kardeşine ve ailesine küfür etmesine karşı çıktığı için “polise mukavemet” iddiasıyla gözaltına alınmış, ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı.

 

Polisler Ferhat Aygün, Mehmet Uzunaslan, Mevlüt Sarıkaya ve Mustafa Pala'nın “hakaret” şikayeti üzerine Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada delil yetersizliği gerekçesiyle “kovuşturmaya yer yok” kararı verilmişti. Ancak polislerin itirazı üzerine Nizip Sulh Ceza Hakimliği, bu kararın kaldırılmasına hükmetmişti. Bunun üzerine Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden açılan “hakaret” soruşturmasında Derya Ren hakkında iddianame hazırlanmıştı. İddianamede savcılık, polislerin Derya Ren ve ailesine yönelik hakaretlerini dikkate almazken, Derya Ren’in kendisini savunması “hakaret” olarak değerlendirilmişti.

 

İddianame, Nizip 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. 24 Haziran’da görülen ikinci duruşmada, mahkeme, Derya Ren’in “kamu görevlisine alenen hakaret” suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatına karar vermişti.

 

Bugün açıklanan gerekçeli kararda mahkeme heyeti, Derya Ren’in katılan polisler için sarf ettiği “Hepiniz FETÖ'cü polissiniz, FETÖ'cü teröristsiniz” sözlerinin, Antep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi’nin kararlarında da belirtildiği gibi hakaret kastı içermediği ve nezaket dışı kaba söz kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Kararda, “Gerek sözlerin niteliği gerek sanığın amaç ve saiki göz önüne alındığında katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış kapsamında kaldığı, düşünce ve kanaat açıklama niteliğinde olduğu, sanığın söylemlerinin gerçekleştiği ortam ve zamanı değerlendirildiğinde eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, gerek sözlerin niteliği gerek sanığın amaç ve saiki göz önüne alındığında müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp müştekiyi küçük düşürmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle hakaret suçunun unsurlarının oluşmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince sanık hakkında beraat kararı verilmiştir” ifadelerine yer verildi.